Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/362 E. 2022/40 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/362 Esas
KARAR NO: 2022/40
DAVA: Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 15/06/2021
KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —- araç satış sözleşmesine göre sattığını, — bir kazaya karıştığını, söz konusu bu kazadan müvekkilinin,—– demesiyle haberdar olduğunu, müvekkilinin söz konusu tarihte aracın kendisinde olmadığını, noter aracılığıyla aracı usulüne uygun olarak satıp ruhsatını devrettiğini bildirdiğini ve noter satış sözleşmesini davalı şirkete gönderdiğini, müvekkilin birçok kez sigorta şirketiyle görüşmesine, kazadan haberi olmadığını ve yasal olarak bununla bir ilgisi de bulunmadığını belirtmesine rağmen değişen hiçbir şey olmadığını, daha sonra —- dosyasıyla başlatılan ilamsız takipte, müvekkilin ev adresine—- tarafından ödeme emri gönderildiğini, müvekkilin gözden kaçırması sonucunda takibin şeklen kesinleştiğini, aracın devri ile müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını, aracı devralan kişinin hem malik hem araç işleten sıfatını kazandığını, müvekkile rücu talebinin haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne ve müvekkilinin davalı sigorta şirketine kaza ve isnatlardan kaynaklı borçlu olmadığının tespitine, müvekkili lehine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu poliçenin incelenmesinde sigorta ettirenin davacı—–ve sigortacının müvekkil şirket olduğunu davanın tarafları sigorta ettiren ile sigortacı müvekkil şirket şeklinde olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesini ve davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, davacı sigorta ettirenin bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle sigorta poliçesinin tarafı olduğu ve bu sıfatı haiz olması nedeniyle müvekkili şirket tarafından rücuen tahsil talepli icra takibi başlatılmasında herhangi bir hata bulunmadığını, davacı sigorta ettirenin ödeme emrine itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, kötüniyet tazminatına hükmedilmesi taleplerinin reddi gerektiğini, sigorta poliçesinde davacı tarafın sigorta ettiren olduğunu bu nedenle poliçeden kaynaklı olarak sorumluluğunun devam ettiğini, davacı sigorta ettirenin bildirim yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini ve müvekkili şirketin, poliçe uyarınca gerekli ödemeyi yaptığını, bu nedenle başlatılan takipte herhangi bir hata bulunmadığını beyan ederek her türlü karşı dava ve sair talep haklarının saklı kalmak üzere usule ilişkin itirazlarımızın dikkate alınarak davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili—- tarihli beyan dilekçesinde özetle; Huzurdaki davada, icra takibinden sonra, —– ödemenin, haciz baskısı altında yapıldığını, bu sebeple İİK 72/6 maddesi gereğince davaya istirdat davası olarak devam edilmesine, davanın kabulüne ve müvekkilinin davalı sigorta şirketine, ileri sürülen kaza ve isnatlar kaynaklı borçlu olmadığının tespiti ile—sayılı dosyasına yapılan ferileriyle birlikte yekün —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdaten davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların —–sorguları dosya arasına alınmıştır.
—– şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
— sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, davalı sigorta şirketi tarafından —-aracın karıştığı kaza nedeniyle hak sahibine yapılan tazminat ödemesinin, rücuen tazmini amacı ile davacı ve aracın sürücüsü hakkında icra takibi yapması nedeniyle, malikin ve işletenin dava dışı 3. kişi olduğundan bahisle davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine ve miktarın istirdatına dair menfi tespit ve istirdat davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır.
—— olarak tanımlandığı, —- hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve —– olaya gelindiğinde; dava, davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortalı aracın karıştığı kaza nedeniyle hak sahibine yapılan tazminat ödemesinin, rücuen tazmini amacı ile davacı ve aracın sürücüsü hakkında icra takibi yapması nedeniyle, malikin ve işletenin dava dışı 3. kişi olduğundan bahisle davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine ve miktarın istirdatına dair menfi tespit ve istirdat davası olup, davacının talebinin dayanağını, davalı ile aralarındaki—- poliçesi ve —-oluşturmaktadır. Araç hususi oto olup ve davacı tacir olmayıp, davacı ile davalı arasında da herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlıkta davalı sigortacı hizmet sunucusu; davacı sigortalı ise tüketici konumunda olup, taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, davanın tüketici hukuku hükümleri çerçevesinde tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin —- Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.—–
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin—– Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan —– Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (kararın tebliği ile ihtarat yapılmış sayılmasına), bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Süresinde başvuruda bulunulması halinde yargılama harç ve giderlerinin 6100 Sayılı HMK 331/2. maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemede verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ————- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2022