Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/359 E. 2023/419 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/359 Esas
KARAR NO: 2023/419
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 14/06/2021
KARAR TARİHİ: 05/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15.03.2001 doğumlu ——-, davalılardan —— sevk ve idaresindeki, diğer davalı —— maliki olduğu —— plakalı aracın 19.09.2018 tarihinde neden olduğu kaza sebebiyle 17 yaşında vefat ettiğini, kaza nedeniyle, davalı —— hakkında ——E. Sayılı dosyası ile bilinçli taksirle öldürme suçundan ceza davası açıldığını, müteveffa ——- mahalleden tanıdığı olan ——- kullandığı aracın şaka yapmak için kaputunda otururken, ——- mütevefayı korkutmak için aracı hareket ettirtiğini, araç hareket halinde iken ve kaputunda mütevefa otururken aracına bir kaç defa gaz vererek hız vermediğini, o halde araç ile —— dönüşü yaparak 102 mt gitmesi ve mütevefayı düşürmek için ani fren yapması sonucu, mütevefanın düşmesi ve aracının tekerinin altında kalması yüzünden geçirdiği beyin kanaması sonucu vefat ettiğini, ——- Dairesi’nin raporunda, müteveffanın 19/09/2018 tarihinde maruz kaldığı araç dışı trafik kazası neticesinde meydana gelen yaralanması ile tedavi gördüğü hastanede 29/09/2018 tarihindeki ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu mütalaa ettiğini, müteveffa yaşarken en son park gazinosunun kafesinde sigortasız olarak asgari ücretle çalıştığını ve müvekkillere destek olduğunu, kaza olmasaydı ve yaşıyor olsaydı tüm yaşamı boyunca anne ve babasına destek olmaya devam edeceğini, davacı —— müteveffanın üvey annesi olduğunu, müteveffanın annesi müteveffa bebekken öldüğü için, 3 yaşından beri müteveffayı müvekkilin büyüttüğünü, annelik yaptığını, müteveffa vefat ettiğinde baba ve üvey annesi ile birlikte yaşadığını, bu nedenle üvey annenin de destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunma hakkı olduğunu, kazada çocuklarını kaybeden davacıların bu vahim olay yüzünden üzüntü içinde olduklarını, hiçbir maddi değer müvekkillerin üzüntüsünü gideremeyeceğini ve acısını dindirmeyecek olsa da bir nebze olsun tatmin duygusu uyandırmak ve bu tarz kazaların önüne geçilebilmesi için belirlenecek manevi tazminat miktarının caydırıcı olacak ölçüde olması gerektiğini, kazaya karışan ——- plakalı aracın, —— poliçe ile kayıtlı olduğu ZMSS şirketine, şirketin sitesinde belirttiği —— üzerinden ek belgelerle 29.01.2021 tarihinde başvurulduğunu, talebinin ——- numarası ile işleme alındığı bildirildiğini, ——- hasar dosyası açıldığını, ancak ödeme yapılmadığını, arabuluculuk aşamasında anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle, müvekkilinin maddi zararının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda, mahkeme tarafından verilecek süre de açmış olduğumuz belirsiz alacak davamız eksik harcı tamamlanarak arttırılmak kaydıyla, müvekkilleri için şimdilik; 500-TL cenaze ve defin gideri , 500-TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere 1000-TL maddi tazminatın, kazaya karışan ——- plakalı aracın sürücüsünden, malikinden ve ZMSS şirketinden ( sigorta şirketi açısından sigorta poliçelerinde yazılı limit ile sınırlı olmak üzere), kaza tarihi olan 19.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, müşterek ve müteselsil tahsili talebi ile, davacılardan anne ve baba için ayrı ayrı 50.000,00-TL, olmak üzere toplam 100,000,00.-TL manevi tazminatın davalı araç sürücüsü ve malikinden kaza tarihi olan 19.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı ——- ve —— vekili cevap dilekçesinde özetle; Kaza nedeniyle müvekkili ——- hakkında bilinçli taksirle adam öldürme suçundan ceza dosyası açıldığını belirttiğini, davacı yan vekilinin beyanları gerçeği yansıtmamakta olduğunu, müvekkili hakkında taksirle adam öldürme suçundan dolayı ceza dosyası açıldığını, ceza dosyasında olaya tanık olan kamu tanıklarının beyanlarına bakıldığında davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kamu tanıklarının beyanlarına da bakıldığında müvekkili ile müteveffa arasında herhangi bir husumetin olmadığını, davacı yan müteveffanın sigortasız çalıştığını iddiasının soyut bir beyandan öteye gitmediğini, çocuğun üvey annesine destek olacağını, hayatın olağan akışına ters düşen, kuvvetli bir ihtimale dayanmayan bir varsayım olduğunu, bu nedenlerle davacı ——- tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, üvey annenin açtığı manevi tazminat davalarında yasal karineden söz edilmeyeceğini, ayrıca kişisel ilişkilerin ve dostluk derecelerinin de araştırılması gerektiğini, müteveffa müvekkillerinin sür ve maliki olduğu aracın kaputuna oturduğu esnada kendi kusuruyla kazanın meydana gelmesi neticesinde vefat ettiğini, davacının talep ettikleri manevi tazminat miktarlarının çok fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.Davalı ——- Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya husumet itirazında bulunduklarını, başvuru şartının eksiksiz olarak yerine getirilmediğini, tazminat hesaplamasında ——- yöntem ve teknik faiz 961,8 oranının kullanılması gerektiğini, kusur oranının tespitinin —— yapılması gerektiğini, müteveffanın üvey annesi —— destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacağını, dava dışı hak sahiplerinin bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, cenaze ve defin masrafları veya diğer sair masraflar için müvekkili sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulabilmesi için bu masrafların davacılar tarafından somut belgelerle ispatlanması gerektiğini, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle ispatının gerektiğini, müterafik kusurunun indirilmesi gerektiğini, faiz başlangıcının dava tarihi ve yasal faiz oranı olması gerektiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.

DELİLLER: Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Nüfus Kayıt Örnekleri, Sigorta Başvuru ve Hasar Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırmaları, —— Noterler Birliği Trafik Tescil Kayıtları, Bilirkişi Raporları, —— Dosyası, —— Esas nolu dosyası, —— RAPORU. ——- düzenlenmiş olan 06.10.2021 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; —— plakalı otomobilin sürücüsü ——- asli kusurlu, müteveffa yaya ——- ise tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir. ——- Dairesi tarafından düzenlenen kusur raporunda özetle; Davalı sürücü ——- %50 oranında kusurlu olduğu, Müteveffa ——- %50 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.İTÜ Makine Mühendisliği Kürsüsünde görev yapan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 27.05.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; —— plakalı otomobilin davalı sürücüsü ——-, meydana gelen kazada %75 oranında asli kusurlu olduğu, Müteveffa yaya —— ise, meydana gelen kazada %25 oranında tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir.Destekten yoksun kalma tazminat hesabı için aktüerya bilirkişisine tevdii edilen dosyaya ilişkin düzenlenen 26.01.2023 tarihli raporun incelenmesinde; davacılardan —— için 282.127,26 TL (davalı sigorta şirketi bakımından 115.446,49 TL ile sınırlı olmak üzere), davacılardan —— için 597.638,06 TL (davalı sigorta şirketi bakımından 244.553,51 TL ile sınırlı olmak üzere) olmak üzere toplam 880.265,32 TL destekten yoksun kalma tazminatının olduğu tespit edilmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ VE GEREKÇE:Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince açılan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse 6098 sayılı TBK. md. 53/1-3’e dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölenle destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.Türk Borçlar Kanunu 74. maddesi “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir.Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.”Bununla birlikte kural olarak, 6098 Sayılı TBK un 74 üncü maddesi gereğince ceza mahkemesince verilen kararlar hukuk hakimi bakımından bağlayıcı değildir. Ancak, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir, ceza mahkemesince fiilin hukuka aykırılığına yönelik kesinleşen maddi olgular hukuk hakimi bakımından da bağlayıcı olup, taraflar yönünden de kesin delil niteliği taşımaktadır. Ancak, maddi olgunun belirlenmesi bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı (5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 231 inci maddesi) kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından hukuk hakimi bakımından da bağlayıcı olmadığının kabulü gerekir. Somut olayda; 29.09.2018 günü davalı sürücü —— sevk ve idaresindeki —— plakalı otomobil ile olay mahallinde duraklama halindeyken aracının kaputu üzerinde oturan müteveffa —— inmemesi üzerine hareket ederek frene basmasıyla —— kaput üzerinden yere düşmesi neticesi dava konusu olay meydana gelmiştir.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; —— plakalı otomobilin davalı sürücüsü ——-, meydana gelen kazada %75 oranında asli kusurlu olduğu, Müteveffa yaya —— ise, meydana gelen kazada %25 oranında tali kusurlu olduğu, kazaya karışan ——- plakalı aracın davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunduğu, riskin poliçe dönemi içinde gerçekleştiği, aktüerya bilirkişisi tarafından yapılan hesaplamada tarafların kusur oranları ve sigorta poliçe limitleri dikkate alınarak davacılardan —— için 282.127,26 TL (davalı sigorta şirketi bakımından 115.446,49 TL ile sınırlı olmak üzere), davacılardan —— için 597.638,06 TL (davalı sigorta şirketi bakımından 244.553,51 TL ile sınırlı olmak üzere) olmak üzere toplam 880.265,32 TL destekten yoksun kalma tazminatının olduğu, davalı asiller bakımından temerrüt tarihinin kaza tarihi olan 19.09.2018 tarihi, davalı sigorta şirketi bakımından ise başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 11.02.2021 olduğu anlaşılmakla davacı tarafın talebi gibi davanın destekten yoksun kalma talebi bakımından kabulüne, dosya kapsamındaki deliller nazara alınarak cenaze ve defin gideri taleplerinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve —— sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.——- Sayılı ilamı “.. Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir……Dava konusu olayda, davacıların ihtiyari dava arkadaşı olup, ayrı ayrı manevi tazminat isteminde bulunmalarına ve her bir davacı için ayrı ayrı hüküm kurulmasına (kısmen kabul kararı verilmesine) göre davacıların her biri için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. —— sayılı ilamında “….Dava destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine; reddedilen her bir dava yönünden de kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir. Mahkemece her bir davacı bakımından maddi ve manevi tazminata ilişkin talepler reddolduğu halde, davalı ——- mirasçıları ve davalı ——Şti vekili lehine davacıların her biri için ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri yerine tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK.’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçeleri ile aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan kimselerin açtıkları davalarda ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerektiğini belirtmiştir. AAUT’nin 10/4. Madde ve fıkrası uyarınca manevi tazminat davası maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün olan taleplerle birlikte açılması durumunda manevi tazminat açısından ayrıca vekalet ücretine hükmedilir.Meydana gelen kaza neticesinde davacıların desteği ——- ansızın ve elim bir kaza neticesinde kaybettikleri, davacıların yaşadığı kaybın çektikleri acı ve sıkıntılar göz önünde bulundurulduğunda alelade bir acı olmadığı anlaşılmakla matematiksel olmamakla birlikte kusur oranları da gözetilerek davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, yukarıda yer verilen içtihat ve kanun hükümleri ışığında yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın destekten yoksun kalma tazminatı talebi bakımından KABULÜ ile geçici ödeme ile hükmedilen bedel ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacılardan —— için 282.127,26 TL (davalı sigorta şirketi bakımından 115.446,49 TL ile sınırlı olmak üzere), davacılardan ——- için 597.638,06 TL (davalı sigorta şirketi bakımından 244.553,51 TL ile sınırlı olmak üzere) olmak üzere toplam 880.265,32 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı asiller bakımından 19/09/2018 tarihinden itibaren (davalı sigorta şirketi bakımından 11/02/2021 temerrüt tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
-Davanın cenaze ve defin gideri talebi bakımından KISMEN KABULÜ ile 180,00 TL davalı asiller bakımından 14/06/2021 dava tarihinden itibaren (davalı sigorta şirketi bakımından 11/02/2021 temerrüt tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
-Davanın manevi tazminat talebi bakımından KISMEN KABULÜ ile, davacılardan ——- için 40.000,00 TL, davacılardan —— için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL manevi tazminatın davalı asiller bakımından 19/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 60.148,68 TL (davalı sigorta şirketi bakımından 24.591,60 TL ile sınırlı olmak üzere) baştan peşin alınan 344,97 TL peşin harcın ve 3.003,14 TL tamamlama harcı toplamı olan 3.348,11 TL den mahsubuyla bakiye 56.800,57 TL nin (davalı sigorta şirketi bakımından 23.222,73 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 344,97 TL peşin harç ve 3.003,14 TL tamamlama harcı toplamının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 4.074,50 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
Maddi Tazminat Talebi Bakımından;
5-Davacı ——- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 42.497,82 TL (davalı sigorta şirketi bakımından 18.316,97 TL ile sınırlı olmak üzere) nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
6-Davacı ——-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 83.740,10 TL (davalı sigorta şirketi bakımından 37.237,49 TL ile sınırlı olmak üzere) nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
7-Davalı asiller kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 320,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı asillere ÖDENMESİNE,
Manevi Tazminat Talebi Bakımından;
8-Davacı ——- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/1 ve 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı asillerden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ——- ÖDENMESİNE,
9-Davalı asiller kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2 ve 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı —— tahsili ile davalı asillere ÖDENMESİNE,
10-Davacı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı asillerden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ——– ÖDENMESİNE,
11-Davalı asiller kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/2 ve 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı —— tahsili ile davalı asillere ÖDENMESİNE,
12-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1320 TL nin davalı sigorta şirketinden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
13-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——- Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/06/2023