Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/352 E. 2022/288 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/352 Esas
KARAR NO : 2022/288

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi bulunduğunu, bu ilişki çerçevesinde, müvekkilinin —– davalının satın aldığını, müvekkili tarafından üretilen ürünlerin, davalıya satışı ile ilgili olarak taraflar arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, devamında müvekkili tarafından davalı yana fatura kesildiğini, söz konusu faturaya karşı davalı yanca usulüne uygun ve süresi içinde yapılmış herhangi bir itirazın bulunmadığını ve faturaların kesinleştiğini, müvekkili şirketin, dava konusu ticari iş ilişkisinden kaynaklanan edimlerini eksiksiz bir şekilde ifa ettiğini, dava konusu ürünlerin hasarsız ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, icra takibine dayanak yapılan faturalarla satışı gerçekleştirilen ürünlerin, davalı şirketçe—- müvekkili şirketin, davalı şirketten —- asıl alacağının, 251.265,61 TL toplam alacağının mevcut olduğunu, davalı yanın söz konusu alacağı ödemediği gibi tahsil sürecini de sürüncemede bırakmak istediğini, davalı aleyhine — sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı yanın başlatılan takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan ederek, davalının yaptığı itirazın iptali ve takibin devamıma, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu yapılan —- tarihinde teslim edildiğini, faturaya karşı —–yevmiye numaralı ihtarı ile itiraz edilerek faturanın davacıya iade edildiğini, davacının sunduğu cari hesap — anlaşılacağı üzere, taraflar arasında dava konusu fatura öncesinde iş ilişkisi kurulduğunu, davacının dava konusu fatura dışında müvekkili şirkete toplamda iki adet fatura kestiğini ve bu faturaların karşılığı olan — davacıya ödendiğini, dava konusu fatura içeriğindeki mallar ve hizmet ile ilgili taraflar arasında herhangi bir sözleşme kurulmadığını, taraflar arasında temel borç ilişkisi bulunmadığından faturanın kesilmiş olmasının alacağın hukuken doğması anlamını taşımayacağını, fatura içeriğindeki mallar ve hizmetin müvekkili şirket tarafından teslim alınmadığını, bu nedenle faturaya yasal süresi içinde itiraz edildiğini, dava konusu faturanın usulüne uygun düzenlenmediğini, sevk irsaliyesinde belirtilen mal ve hizmetin müvekkili şirkete teslim edilmediğini, irsaliyede teslim eden ve teslim alan imzasının bulunmadığını, davacı şirketin tek yetkilisi ve %90 ortağı olan —– müvekkili şirketin yüklü miktarda alacağının bulunduğunu, davacı şirketin önceki adresinde olan taşınmazın (—-) davacı şirket yetkilisi—– ait olduğunu,—– imzaladığını, sözleşme kapsamında — nakit para ve sözleşme kapsamında yapılacak işler için —- yapıldığını, sözleşmeler gereğ—- ipoteğini kaldırıp müvekkili şirkete teslim etme taahhüdünde bulunduğunu, ancak bu taahhüdüne uymadığı gibi aldığı parayı ve proje için harcanan parayı müvekkili şirkete iade etmediğini, bu nedenle — hakkında icra takipleri yapıldığını ancak takiplere itiraz edildiğini, davacı şirket yetkilisine karşı, müvekkili tarafından,—- dosyası ile itirazın iptali davası ve —-dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını,—— kararın müvekkili şirket lehine olduğunu ve kararın kesinleştiğini, davacı şirket yetkilisi ile müvekkil arasında devam eden alacak davalarından dolayı davacı şirketin işbu davayı açtığını düşündüklerini beyan ederek, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların——- alınmıştır.
—esas sayılı dosyasının — arasına alınmıştır.
—sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
—– esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
—- esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
—-esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi,—- takip sayılı dosyası, gelen müzekkere cevapları, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında fatura alacağından kaynaklı ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin — esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, davacı tarafça keşif yapılması ve tanık dinlenilmesi talebinde bulunulmuş, ön inceleme duruşmasında talep değerlendirilmiş, dosyanın mahiyeti ve kapsamı nazara alınarak keşif yapılmasına yer olmadığına, davanın mahiyeti, miktarı, HMK 202 ve devamı maddeleri, davalı tarafın tanık dinletme hususuna muvafakat etmemesi bir bütün olarak gözetilerek tanık dinlenmesine yer olmadığına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter incelemesinde tarafların defterlerini hazır bulundurduğu, 18.02.2022 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar, sevk irsaliyesi ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehlerine delil teşkil ettiği, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre —davacı tarafın davalı taraftan kaydi olarak —- alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre ise, 13.10.2020 tarihi itibariyle kaydi olarak borcunun görünmediği, davalının, ürünlerin teslimatına itirazının bulunduğu, davacı tarafça düzenlenen dava konusu ——- davalı tarafından davacı yana iade edildiği, dosya içeriğinde bulunan—, söz konusu irsaliyede de teslim eden ve teslim alan imzasının olmadığı, dolayısı ile davaya konu ürünlerin teslimatının kaydi anlamda ispata muhtaç göründüğü kanaatine varıldığı rapor edilmiş olup, davacı tarafça yeniden, keşif yapılması talebinde bulunulduğu, dosyanın mahiyeti, kapsamı, sunulan dilekçeler de nazara alınarak, keşif yapılmasının dosyaya bir yenilik katmayacağı anlaşılmakla keşif yapılmasına yer olmadığına karar verilerek açık yargılamaya devam olunduğu, bilirkişi raporunun denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça, icra dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın iptali davası açılmış ise de, davacı tarafın davalı taraftan faturadan ve cari hesaptan kaynaklı bir alacağının bulunmadığı, davanın mahiyetine ve miktarına göre yazılı delil ile ispat kurallarının geçerli olduğu,— ait sevk irsaliyesinde teslim eden ve teslim alan imzasının olmadığı, davaya konu ürünlerin davalı tarafa teslim edilmesi yönünden davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan her ne kadar davalı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, yasal koşullar oluşmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki 492 Sayılı Harçlar Kanununun;
”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.
…”
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken 1.256,33 TL peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu harca bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 67/2. Maddesindeki yasal şartlar oluşmadığından, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Gerekçede açıklanan sebeple, karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar harcından, Mahkeme veznesine yatan 3.034,66 TL peşin harç ile İcra veznesine yatan söz konusu 1.256,33 TL’nin toplamını oluşturan 4.290,99 TL’nin mahsubu ile ARTA KALAN—- dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile — arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan ——-vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.