Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/328 E. 2022/213 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/328
KARAR NO : 2022/213

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2022

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile; davalı şirketin 17/05/2018 tarihinde —- olarak kurulup faaliyete başladığı ancak bir süre sonra ekonomik sebeplerle faaliyet gösteremez duruma geldiği, iş bırakılarak adresin terk edildiği, şuanda şirketin faaliyet gösterdiği bir adresinin bulunmadığı,— yılı başından bu yana şirkette hiçbir faaliyet olmadığı,— — kayıtlı gösterilen adreslerde herhangi bir faaliyet bulunmadığı, bu durumda şirketin varlığını sürdürmesinin anlamı kalmadığı ancak şirketin diğer ortağı olan …’—- şirketin kapanışı için imza vermediği, şirketi kendi üzerine almayı da kabul etmediği ve şirketin hiçbir borç ve yükümlülüğüne katılmadığı, — maliyetlere davacının tek başına katlandığı, — yaptığı, bütün bunlara şirketin muhasebe işlemlerini—— şirketin mal varlığının israf edilmiş olduğu, hakkında icra takipleri açıldığı, bu durumların davacının şahsının —– konuma geldiği, ortaklar— sona erdiği, –ayrılmak isteyen davacının diğer ortağa bir türlü ulaşamadığı, TTK. madde 638 düzenlemesinde ön görülen ortaklıktan çıkmaya ilişkin haklı sebeplerin gerçekleştiği ileri sürülerek davacının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Şartları gerçekleştiği için davalı şirket adına TK. 35. maddeye göre tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış ise de davalı adına duruşmalara gelen olmamış ve herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Celp edilen — göre davalı şirket hakkındaki bilgilerin ve ——– dava dilekçesinde belirtilen şekilde olduğu ve şirketin —- belirtilen şekilde — davacı ile dava dışı ortak …— oldukları ve her iki ortağında münferiden temsil yetkisine sahip olduğu belirlenmiştir.
Ön inceleme duruşması yapılarak tahkikata geçilmiş olup davanın niteliğine ve dosya kapsamına nazaran hukuki yarar görülmediğinden tanık dinlenmesine yer olmadığına karar verilerek bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiş olup bu süreçte davacı vekili tarafından– gönderilen —- dilekçe ile istifa edilmiş ve dava dosyası 01/12/2021 tarihi itibariyle takipsiz bırakılmış olup dava davacı asil tarafından — yenileme dilekçesi ile dava yenilenmiş olup yenileme ve sonrasında dava davacı asil tarafından takip edilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiş olup temin edilen — tarihli bilirkişi raporunda, davalı şirketin — yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, davacının —geçici mizana göre davalı — tarihi itibariyle —- olduğu ancak ——– 180.000,00 TL kuruluş sermayesi olan şirketin %50′ şer hisse oranına sahip iki ortak tarafından kurulduğu, ortakların her birinin — sermaye taahhütlerinin toplam — kısmının ödenmiş olduğu, davalı şirketin — bu yana —olduğu, davacının—- alacağının sermaye taahhüdünden mahsubu sonrasında kalan sermaye taahhüdünü yerine getirdikten sonra şirket ortaklığından ayrılmasının mümkün olabileceği değerlendirilerek —- açıklanmıştır.
Raporun tebliğine ve yasal sürelerin geçmiş olmasına rağmen taraflarca rapora karşı herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Davacı son duruşmadaki beyanında —sona erdiğini ve durumunu bildiğini, davayı kendisinin takip edeceğini, raporu incelediğini, aleyhe olan hususları kabul etmediğini ifade ederek sermaye borcunu ödeyecek durumda olmadığını ve bu konuda süre istemediğini, süre verilse dahi sermaye borcunu ödeyemeyeceğini belirtmiştir.
Davacının beyanı karşısında sermaye borcunun ödenmesi yönünden davacıya süre verilmesine gerek olmadığına karar verilerek tahkikat bitirilmiştir.
Sonuç olarak —- kayıtlarına, temin edilen ve itiraza uğramayan dosya kapsamına uygun ve mahkememizce de davanın — yönünden yeterli görülen rapora, davacının sermaye borcunu ödeyemeyeceğine ve bu konuda süre istemediğine ilişkin beyanına, ortaklık ve temsil yapısına, davacının da münferiden temsile yetkili olmasına ve tüm dosya kapsamına nazaran sermaye taahhüdünü tamamı ile yerine getirmemiş olan davacının ortaklıktan ayrılması için gerekli yasal ve maddi şartlara haiz olmadığı sonucuna varıldığından sübut bulmayan davanın reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN REDDİNE,
2- Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olmak üzere davacının yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı