Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/310 E. 2022/36 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/310 Esas
KARAR NO : 2022/36

DAVA : Bankacılık İşlemleriniden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 26/05/2021
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan (İtrazın İptali)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka adına, davalı aleyhinde —- dosya nezdinde, —- — alacağından kaynaklanan icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından işbu icra takibine müvekkil Banka’ya karşı herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, bunun üzerine dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak davalının toplantıya mazeret bildirmeksizin katılmaması sebebiyle arabuluculuk sürecinin anlaşamama ile sonuçlandığını, gerçek kişi tacir sıfatını haiz davalının, müvekkil Banka ile akdettiği “Üye İşyeri Sözleşmesi” uyarınca müvekkil Banka’dan—- Sözleşme’ye istinaden davalıya tahsis edilen —- üzerinden yapılan harcamaların, sözleşme kapsamındaki —-işletilerek davalının müvekkil Banka şubesindeki —- alacak kaydedildiğini ancak muhtelif tarihlerde muhtelif kart hamilleri tarafından,— yaptıkları ödemelere karşılık istedikleri hizmeti alamadıkları gerekçesiyle—– harcama itirazında bulunulduğunu, muhtelif kart hamilleri tarafından gelen harcama itirazlarına istinaden işbu sözleşme ve ilgili —– kuralları uyarınca, davalıya muhtelif tarihlerde söz konusu itirazlara konu edimlerin yerine getirildiğine dair dokümanları sunduğunu, ancak herhangi bir geri dönüş alınamadığını, davalı tarafından harcama itirazları kapsamında mal/hizmet verildiğini kanıtlar hiçbir evrak ve bilgi sunulmadığını, davalının davalı tarafından müvekkil Banka’ya bildirilen adresine 3 farklı ihtarname gönderildiğini, davalı tarafa tebliğ edildiğini, Üye İşyeri Sözleşmesi kapsamında davalı yana tahsis edilen —- üzerinden —-tarafından yapılan harcama itirazları üzerine müvekkili —- davalı yanın hesabında bakiye bulunmaması sebebiyle kart hamili bankalara itiraza konu ödemelerin müvekkili —- aktifinden karşılandığını, bu nedenle davalı taraftan tahsili gerektiğini, müvekkil bankanın davalının kusurlu fiilleri sebebiyle—– sistemi kapsamında zarara uğradığını ileri sürerek —- sayılı icra takibine karşı haksız ve kötü niyetli şekilde yapılan itirazın iptaline, davalı tarafça haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz edildiğinden duran, —-. sayılı icra takibinin devamına, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz etmesi sebebiyle davalı aleyhine %20’den az olmamak koşuluyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin arabuluculuk ilk toplantısına mazeret bildirmeksizin katılmayan davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;—- kullanılarak yapılan harcamalara gelen itirazların tamamının mesnetsiz olduğunu, müşterilerine araç kiralama hizmeti sunduğu ve harcamalara itiraz eden kişilerin aralarında bir alışveriş bir hukuki ilişki söz konusu olduğunu, Müvekkilin kendilerine araç kiralama hizmeti sunması sonrasında araçları teslim alan buna ilişkin ıslak imzası bulunan şahısların sonradan yaptıkları ödemelere haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz ettiğini, bu tutarların müvekkilden tahsilinin mümkün olmadığı huzurdaki davanın müvekkile değil itiraz eden şahıslara yönlendirilmesi gerektiğini ve husumet yönünden itirazının mevcut olduğunu, ayrıca davacı tarafın taleplerine karşı zamanaşımı yönünden de itirazının mevcut olduğunu, hizmet verildiği belirtilen 15 müşteriye ait——— sunulduğu belirtilerek, davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER : ——- dosyası, — Tutanağı, Üye İşyeri Sözleşmesi,—– görüntüleri, ihtarnameler, Vergi Dairesi Kayıtları, Araç Teslim Tutanakları ve Faturalar, Bilirkişi Raporu ve dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Üye iş yeri sözleşmesineden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tazminet istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak gönderilen ve yapılan davetiyeler sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve vaki teşvike rağmen tarafların sulh olmak istememeleri nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilmiştir. Bu aşamada deliller incelenip değerlendirilerek tahkikat tamamlanmış ve duruşmaya katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas——– getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür. Dosyaya mübrez —- tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde; “(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlığa konu olayda——– davalı hakkında üye iş yeri sözleşmesinden kaynaklanan alacağa bağlı olarak borçlu sıfatıyla icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce taraflarca gösterilen ve resen getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu verilmesi için bankacılık konusunda uzman nitelikli hesaplamalar uzmanı bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi ——- tarafından hazırlanan rapor davacı taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve bilirkişi raporuna karşı sunulan beyan ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Bilirkişi tarafından dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu raporda özetle mealen ;taraflar arasında düzenlen ÜYE İŞYERİ SÖZLEŞMESİ kapsamında kullandığı —— cihazından yapılan —– kapsamında kart sahiplerinin bankaya başvurduğunu ve itiraz üzerine bankaya farklı işlemler yönünden toplam 37.750,00 TL miktar için itiraz da bulunulduğu, olayın —- yer aldığını, davalının sözleşme gereğince harcama itirazları ile ilgili hiçbir kanıt sunamadığını , davacı bankanın ödemek zorunda kaldığı itiraz bedellerini talep edebileceği yönünde tespit, hesap ve görüşlerini içeren rapor verilmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede taraflar arasında düzenlen üye işyeri sözleşmesinin 13 ve 16.maddeleri gereğince davalının sorumluluğunun sabit olduğu, aksi yöndeki savunmanın sözleşme, olayın niteliği ve ticari teamül ve akışa uygun olmadığı , araç teslim tutanağı ve faturaların dava dışı üçüncü kişileri ilgilendirdiği, bilirkişi raporunun olayı her yönüyle aydınlattığı ve davalının iddianın aksini de ispat edemediği, kredi kartlarının günümüzdeki kullanım amaç ve çeşitliliğine göre savunmaya itibar edilmesinin mümkün görülmediği ve bu minvalde davacı tarafın davasını TMK’nın 6. ve HMK’nın 190.maddeleri nazarında usulüne uygun olarak ispat ettiği ve ödemek zorunda kaldığı parayı davalıdan rücuen isteyebileceği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Binaenaleyh dosyaya mübrez bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli, yerinde ve yeterli olduğu kabul ve takdir edilerek davalı-borçlunun—- dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile icra takibinin kaldığı yerden aynen devamına karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; —— kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.Bu açıklamalar ışığında somut olayda asıl alacağın gerçek miktarı belli olmasının yanında, tacir sıfatı nedeniyle basiretli davranma yükümlülüğü de bulunan davalı taraf da borcunun varlığı ve miktarını açık ve net olarak icra takibi, davacı tarafından yapılan, ihtarnameye ve takibe konu edilen —— harcamalarına göre yapılan ödemelere göre açıkça belirleyip tespit edebilir durumdadır. —– davalının asıl alacağa ilişkin olarak itirazının haksızlığına karar verilmesi ve işbu tazminatın yasal amacına göre de davalı-borçlu yönünden takibe konu alacak/borç muayyen/likit olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluşmakla asıl alacağın %20’si olan 7.534,62 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesi gereğince tamamen aleyhinde karar verilen davalı sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi——— davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)2004 sayılı İİK’nın 67/I Maddesi gereğince davalı-borçlunun—— takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin kaldığı yerden aynen DEVAMINA,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle, asıl alacağın (37.673,12 TL) %20’si olan 7.534,62 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.573,45 TL karar ve ilam harcının 643,37 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 1.930,08 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —- uyarınca ——— arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı 643,37 TL peşin harç , 8,50 TL vekalet harcı, 82,60 TL posta masrafı ve 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.593,77 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —–. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 5.650,97 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda ;6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.