Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/304 E. 2023/100 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/959 Esas
KARAR NO : 2023/65

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 30/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçlu hakkında alacağın tahsili için,— dosyası ile —- tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu tarafından, hiçbir haklı sebebe dayanmaksızın takibe, borca, işlemiş faiz miktarına, oranına ve diğer ferilere — dilekçesi ile itiraz edildiğini, takibin durmasına sebebiyet verildiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari iş gereğince, davalı-borçlu şirkete ait yüklerin taşımacılığını üstlendiğini, ancak davacı-alacaklı şirket tarafından aralarındaki sözleşme gereği yükümlü olduğu nakliye borcu yerine getirilmesine rağmen, davalı-borçlu şirket tarafından icra takibine konu olan ödemekle yükümlü olduğu — borç ödenmediğini, bu nedenlerle yapılan bu takibe davalı-borçlu şirket tarafından hiçbir haklı sebebe dayanılmaksızın, alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla itiraz edilmiş olduğundan, itirazın iptali ile takibin devam edebilmesine, haksız ve kötü niyetli itiraz edildiğinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER:
—- Sayılı dosyası, Vergi Dairesi müzekkere cevapları.
————eliyle dzüenlenerek mahkememize ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle; Davac—– —- bildirimlerinin incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı —- düzenlendiği (mal veya hizmet satımı —, davalı şirketten mal veya hizmet alımının —- bildirimlerinin incelenmesinde; davacı —— mal veya hizmet alımının——– olduğu, davacı şirkete mal veya hizmet satımının —- olmadığı, davacı şirket — hesap kayıtlarına göre, davacı şirketin davalı firma —— davalı ile yapmış olduğu taşıma sözleşmesi ile davalının çeşitli müşterilerinden üstlenmiş olduğu ———– yapılacak taşımaları gerçekleştirmiş alt taşıyıcı olduğu, dava konusu —– bedellerinin davacı tarafından, davalıdan talep edilebileceği belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan———- dosyasına vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda; davacı ——- ile arasında davalı şirkete——– amacıyla ticari ilişki kurulduğu, davalı şirkete işbu taşımalardan kaynaklanan ——————- adet fatura düzenlenerek gönderildiği ancak ödemenin yapılmadığı iddiası ile huzurdaki davanın ikame edildiği görülmüştür.
Türk Medeni Kanunun 6. Maddesinde, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğunu belirtmiştir.
Yine Türk Ticaret kanununun 83. Maddesinde, Ticari uyuşmazlıklarda mahkemenin—- tarafların —– defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebileceğini belirtmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi; ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” şeklindedir. Yasal düzenleme emredici niteliktedir. Yasanın üçüncü fıkrasında açıkça ifade edildiği üzere, diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının kesin delillerle ispatlanmamış olması ifadelerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesinde 22/7/2020 tarihinde 7251 sayılı kanunun 23. Maddesi ile yapılan değişiklik gereği ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, davacı tarafın dava konusu—- satımına ilişkin düzenlenen—— kayıtlı olduğu, dava konusu faturaların davacı taraf defter ve kayıtlarında yer aldığı, buna karşın davalı tarafça ticari defter ve kayıtların incelemeye sunulmadığı bu haliyle HMK m. 222/3 gereği davacı tarafça alacak iddiasının ispat edildiği anlaşılmakla tüm açıklamalar kapsamında davacının davasında haklı olduğu kanaati ile likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle davalı yan aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalının — vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 2.485,00 Euro asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden alacak tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının—–bir yıl vadeli —– en yüksek faizinin uygulanmasına,
-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile asıl alacak olan —-%20’si oranındaki 4.125,1‬0 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken —– karar ve ilam harcından baştan alınan 232,48 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 1.334,31 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 232,48 TL peşin harç ile yargılama gideri olarak yapılan 1.493,5‬ TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —– —-arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.