Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/301 E. 2021/649 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/301
KARAR NO : 2021/649

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 24/05/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dilekçe ile davalı şirketin—- sermayeli olduğu, davacıların toplam %38 hisseye sahip oldukları, davacılardan ….— toplam 2.674.957 adet hisse ile azınlık hissedar olduğu ve diğer davacının ise 72.296 adet hisseye sahip olduğu; davalı şirketin 17/03/2021 tarihinde gerçekleştirilen —- ait olağan genel kurul toplantısında davacılar vekili tarafından TTK. madde 438 uyarınca daha önceden bilgi edinme haklarını kullandıkları konulara ilişkin —- talebinin reddedildiği ileri sürülerek TTK. madde 439 ve devamı maddeleri uyarınca şirkete —- edilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde davacılardan …’— yasanın aradığı pay oranına sahip olmadığı ve ayrıca genel kurul toplantısında herhangi bir konuda bilgi ve buna bağlı olarak —- atanmasını talep etmediği ileri sürülerek aktif husumet ve dava şartı yokluğundan davanın reddine ve davanın esası yönünden olduğu belirtilerek özel denetim talep edilen hususların hiçbiri hakkında bilgi alma ve inceleme hakkının daha önce kullanılmamış olması nedeniyle davanın reddine ve ayrıca davacılar tarafından şirkete karşı açılan “özel denetçi atama talebinin reddine ilişkin genel kurul kararının iptali” talebinin görüldüğü—— sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi istenmiştir.
—- davaya konu olan genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli temin edilerek deliller toplanmıştır.
Davalı şirketin adresinin ”—- olduğu ve TTK Madde 439 düzenlemesine göre Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu talebin reddedildiği—- nedeni ile davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu belirlenmiştir.
Davadan önce bilgi edinme hakkı yönünden — işletilmediği hususunun değerlendirildiği ve taraf vekilleirnin bu konudaki beyanlarının yer aldığı 22/09/2021 tarihli duruşma tutanağı:
”…
Davacılar vekilinden soruldu: dava dilekçesini tekrar ediyoruz, cevapları kabul etmiyoruz, müvekkillerim bu davanın ön koşulu olan bilgi edinme hakkını genel kurulda dile getirmiş ve bu şekilde kullanmıştır, esasında müvekkillerim şirkete dahi kabul edilmedikleri için bilgi edinme hakları dahi kullandırılmamaktadır, bilgi edinilmek istenilen hususlarda hiçbir cevap verilmediği tutanaklarda bellidir, davamızın bu nedenle kabulüne karar verilmesini istiyoruz, gerekirse dosya bilirkişiye verilsin dedi.
Davalı vekilinden soruldu: cevap dilekçemizi tekrar ederiz, iddianın genişletilmesi mahiyetindeki talepleri kabul etmiyoruz, davacı taraf genel kuruldan önce bilgi edinme hakkını kullanmamıştır, genel kurul sırasında sorduğu her soruya detaylarıyla cevap verilmiştir, TTK. Madde 437’de ki şartlar yerine getirilmeden, TTK. Madde 438′ e göre talepte bulunulması usul ve yasaya aykırıdır, yasal şartları oluşmayan davanın reddini istiyoruz dedi.
Davacılar vekili söz aldı; davalı vekilinin zapta geçen beyanını kabul etmiyoruz, zira bilgi edinme hakkının genel kuruldan önce kullanılmasına ilişkin bir yasal zorunluluk olmadığı gibi genel kurul sırasında ve hatta genel kuruldan sonra da bu hak kullanılabilir dedi.
Davalı vekili söz aldı; TTK. Madde 437 ve 438 düzenlemesi açıktır, genel kuruldan önce bilgi edinme hakkının kullanılması yasal zorunluluktur, kaldı ki davacı taraf genel —– okunması sırasında TTK. Madde 420′ e göre genel kurulun ertelenmesini talep edebilecek olduğu halde bu hakkını da kullanmamıştır dedi.
Davacılar vekilinden soruldu; bilgi edinme hakkı ile ilgili olarak ve TTK. Madde 437 çerçevesinde açılmış başka bir dava söz konusu değildir, zaten TTK. Madde 437 düzenlemesinde “açılabilir” ifadesi yer almaktadır, 438. Maddeye göre açılacak dava için bilgi hakkını kullanıp kullanılmaması yeterlidir yoksa madde 437′ ye göre dava açma zorunluluğu yoktur dedi.
Dosya incelendi. Zapta geçen beyanlara, davanın niteliğine ve dosya kapsamına nazaran davanın aydınlandığı, tahkikatı gerektirir bir husus bulunmadığı anlaşılmakla tahkikatın bittiği belirtilerek son beyanlar soruldu:
Davacılar vekili: talebimiz gibi karar verilsin dedi.
Davalı vekili: davanın reddine karar verilsin dedi.
Dosya incelendi. Yargılamanın bittiği bildirildi.
…”
şeklinde olup gerekli kısımlar yukarıya aynen aktarılmıştır.
Dava ile ilgili 6102 sayılı TTK’nın ilgili maddeleri:
” IV – BİLGİ ALMA VE İNCELEME HAKKI
Madde 437- (1) —– kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim—— genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce,—- sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. —- bir yıl süre — sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak—— bilançonun bir suretini isteyebilir.
(2) Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri;— sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi —-madde çerçevesinde —– kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından— olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz.
(3) Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde — açıklanacağı veya korunması gereken —- tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir.
(4) Şirketin—- yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir.
(5) Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre — mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.
(6) Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle — birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz.
Madde 438- (1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların —- açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi— bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.
Madde 439- (1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini,—- oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden—– isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, —– sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.
Madde 440- (1) Mahkeme, şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra kararını verir.
(2) Mahkeme istemi yerinde görürse, istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzmanı görevlendirir. Mahkemenin kararı kesindir. ”
şeklinde düzenlemeler içermektedir.
Her ne kadar dava dilekçesinde TTK. madde 438 uyarınca daha önce bilgi edinme haklarını kullandıkları konulara ilişkin— bahsedilmiş ve yukarıda dava dilekçesi özetlenirken buna değinilmiş ise de; salt bilgi edinme hakkının genel kurulda iletildiği halde dava dilekçesinde belirtilen hususlarda davacı tarafa şeffaf hiçbir bilgi alınamadığına ve davacıların TTK. madde 437/2 çerçevesinde bilgi alma hakkını ileri sürmüş olduklarına; dilekçede belirtilen önemli konular hakkındaki bilgi almaya yönelik sorulara cevap vermekten kaçınılmış olduğuna yönelik dava dilekçesinin bütünlüğünde yer alan açıklamalardan, TTK. madde 437/5 düzenlemesi çerçevesinde dava yoluna gidilmediği açıkça belli olduğu gibi davacılar vekilinin son duruşmadaki beyanına ve dosya kapsamına göre davacıların öncesinde bilgi edinme hakkı yönünden —- işletilmediği belirlenmiştir.
Sonuç olarak yukarıya aynen aktarılan ilgili yasal düzenlemeler, TTK. madde 437/5 düzenlemesinde yer alan “…bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. …” şeklindeki düzenleme ile TTK. madde 438 düzenlemesinde yer alan “… bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa …” şeklindeki düzenleme ve tüm dosya kapsamına nazaran davanın niteliği gereği öncesinde bilgi edinme hakkının kullanılmış olmasının dava şartı niteliğinde olduğu; TTK. madde 437/5 düzenlemesinde yer alan dava hakkı kullanılmadığı takdirde TTK. madde 438′ de yer alan hakkın daha önce kullanılmış olamayacağı ve bu dava öncesinde bu dava şartının yerine gelmediği anlaşıldığından dava şartı eksikliğine bağlı olarak davanın usulden reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki karar verilmiş olup bu dava şartına göre ikincil derecede olan diğer itirazların irdelenmesine gerek kalmamıştır.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın bilgi —–işletilmemiş olmasına bağlı dava şartı eksikliğinden ve usulden reddine,
2-Maktu karar harcı peşin olarak yatırılmış olduğundan bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan harç ve giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için tarife gereğince belirlenen 4.080,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacılardan müştereken alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
6-Artan avansın ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda oy birliği ile yasa gereği kesin olarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.