Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/284 E. 2022/209 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/284 Esas
KARAR NO: 2022/209
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2021
KARAR TARİHİ: 01/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket alacağının tahsili amacıyla —– sayılı dosyası üzerinden davalı hakkında cari hesaptan kaynaklanan alacak sebebi ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı tarafça müvekkili şirkete takip tarihinden sonra kısmı ödemelerin yapıldığını, icra takip tarihi itibarı ile müvekkilinin alacağının—— ödeme yapıldığını, beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla ile davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakları saklı kalmak kaydı ile, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptal edilerek anapara alacağı takip açıldıktan sonra tahsil edildiğinden, yasal vekalet ücreti ile takip tarihi itibariyle yapılan dosya masrafları toplamı olan—– üzerinden takibin, takip tarihi itibarıyla işleyecek faiz ve tüm ferileri ile birlikte devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Deliller
Tarafların —– dosya arasına alınmıştır.
—-dosyasının ——– dosya arasına alınmıştır.
— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi,—– dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında cari hesap alacağına dayalı ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —– dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter incelemesinde tarafların defterlerini hazır bulundurduğu, — tarihli bilirkişi raporuna göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar, — ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın —- senelerine ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve kendi adına delil teşkil ettiği, davalı tarafın — senelerine ait ticari defterlerinin süresinde ve usulüne uygun tasdik edilmiş olduğu, —-ait yevmiye defteri kapanış tasdiklerinin süresinde ve usulüne uygun yapılmamış olduğu, kendi adına delil teşkil etmediği, davacının davalıdan —– tarihi itibarı ile cari hesap bakiyesinin kalmadığı rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle yeniden rapor alınması cihetine gidilmeyerek, her ne kadar davacı tarafça, icra dosyasında yasal vekalet ücreti ile takip tarihi itibariyle yapılan dosya masrafları toplamı olan —– üzerinden takibin devamına karar verilmesi talepli itirazın iptali davası açılmış ise de, davalı tarafça, başlatılan takibe ilişkin ödeme yapıldığı ve dekontun dosyaya ibraz edilmiş olduğu, davacının davalı taraftan cari hesaptan kaynaklı herhangi —-alacağı bulunmadığı, icra dosyasında yasal vekalet ücreti ile takip tarihi itibariyle yapılan dosya masraflarının takip konusu olmadığı, icra dosyasındaki itirazın fatura alacağına yönelik —-itiraz olduğu ve bunun dışında kalan kalemleri kapsamadığı, dolayısı ile bu kalemlerin itirazın iptali davasına da konu edilemeyeceği, bu hali ile davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davalının kötü niyet tazminatı talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——-bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 805,18 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2022