Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/278 E. 2021/775 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/278 Esas
KARAR NO: 2021/775
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/05/2021
KARAR TARİHİ: 25/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin — yaptığını, davalı şirkete ait araçlar ile —– ihlalli geçiş yaptığını, ancak süresi içeresinde geçiş ücretinin ödenmediğini ve ihlalli geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza işletildiğini, bugüne kadar ödenmeyen tutar için davalı aleyhine———dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle davanın kabulü ile davaya konu icra takibine yapılan itirazın kaldırılmasına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER: ———–
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan davasıdır.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiştir. Taraf vekillerinin beyanına göre tarafların sulh veya arabuluculuk yoluyla çözüme gitmek istememeleri üzerine davaya konu uyuşmazlık belirlenmek suretiyle tahkikata geçilmiş ve tüm deliller toplanıp incelenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi———-Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.——-Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —– yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. ——Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.—— Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre somut olayda——–sayılı dosyasından davacının işlettiği ——geçişler sebebiyle tahakkuk eden geçiş ücretleri ve ——-uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretlerinin dört katı tutarındaki cezaya ilişkin olarak icra takibi başlatıldığı, takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
———- işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı ——geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin dört katı tutarında ceza genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükmü ile aynı kanunun—– ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan ,ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz’ hükmü bulunmaktadır.
Yapılan yargılama, yukarıda alıntılanan yasal düzenlemeler ve toplanan delillere göre somut olayda öncelikle davanın dayanağı ——dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Davaya konu ihlalli geçişi yapan ——plaka sayılı araçların trafik tescil kayıtları getirtilerek, dosya arasına alınmış ve incelenmiştir. Yapılan incelemede bahse konu araçların davalı şirket adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Yine———- tarihleri arasındaki—– ürünü bulunup bulunmadığı ve ihlalli geçişlere ilişkin bilgi ve belgeler gönderilmiştir.———- tarihleri arasında davacının işlettiği ———- ihlalli geçiş yaptığı, on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmediği ve bu nedenle geçiş ve geçiş ücretlerine ait dört katı tutarında cezanın tahakkuk ettirildiği, — plakalı aracın ise ihlalli geçişten itibaren —– içerisinde bakiye yükleme yapmış olması nedeniyle geçiş ücreti dışındaki ceza miktarının tahsilinin mümkün olmadığı kanaatine varılmış tahakkuk eden miktarın genel matematik bilgisi ve ——— göre doğru hesaplandığı anlaşıldığından bilirkişiye başvurulmamıştır.
Öte yandan davaya konu olayda özel işletmeye tabi —— hizmetinin niteliği gereği—— tarafından şartları ve sonuçları önceden bilindiğinden ve/veya nesnel olarak bilindiği kabul edildiğinden ——- giriş ve çıkşında sistem tarafından yapılan ücretsiz geçiş yapıldığına dair uyarı ve ödemeye ilişkin bildirim dışında yasal olarak ihlalli geçiş tutanağı veya idari yaptırım karar tutanağı düzenlenerek muhataba ihbar ve tebliğine dair yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Öte yandan sürücünün eylemlerinden sorumlu olan işleten sıfatındaki davalı şirketin basiretli tacir gibi davranma ve bu kapsamda araçlarına—- ürünü alarak hesabında yeterli para bulundurma ve/veya ihlali geçişten itibaren on beş gün içinde ödeme hak ve yükümlülüğü de bulunmaktadır—–Bütün bunlara göre davalı şirketin ihlalden itibaren on beş gün içinde ödeme yapmadığı da gözetildiğinde davacının geçiş ücretleri ile birlikte dört katı tutarında ceza miktarı talebinde bulunmasında ve davasında haklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın kabulü ile davalının—— sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazının İİK’nın 67/1. maddesi gereğince kısmen iptali ile İcra takibinin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise —- kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda ise her ne kadar davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş ise de alacağın teknik inceleme ile ortaya çıkması, likid olmaması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluşmadığından talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının —— takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile icra takibinin asıl alacak —— takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-) Şartları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcına peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-)Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 11,60 TL posta masrafı üzere toplam 130,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 88,54 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan masrafların davacı üzerine bırakılmasına,
5-)Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1,2 uyarınca 396,10 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davalı cevap vermediği ve kendisini vekille temsil ettirmediği anlaşıldığından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8-)—– uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre 897,60 TL’nin davalıdan, 422,40 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
9-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine, bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda HMK.’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın miktar yönünden İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2021