Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/276 E. 2022/427 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/276 Esas
KARAR NO : 2022/427

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, davalı —– yaptığını ve teslim ettiğini, bu alacaklarına——- bedelli fatura kestiğini ve davalı tarafça kısmi ödeme yapılarak bakiye —- bedel için —– ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız bir şekilde itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek bakiye fatura alacağını ödemediğini, bu nedenlerle davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücreti ve sâir yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Deliller
Tarafların —–sorguları dosya arasına alınmıştır.
—— esas sayılı dosyasının—– dosya arasına alınmıştır.
——–yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, ——— sayılı dosyası,—— dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında cari hesap alacağından kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına —- ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter incelemesi yapılması sırasında davacı yanın defterlerini hazır bulundurduğu, bilirkişi tarafından davalı yanın—– —– gidildiği, davalı —–adreste bulunmadığı ve defterlerini ibraz etmediği, bu hali ile HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği nazara alınarak,—– tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, fatura ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, ——— kayıtlarına göre, davalı şirkete —-fatura düzenlediği, davalı taraftan herhangi bir ödeme alınmadığı ve 08.07.2020 takip tarihi itibariyle davalı şirketten 351.640,00 TL alacaklı olduğu, faturanın davalı tarafından bağlı bulunduğu — formu ile bildirildiği, bu bildirimin, fatura içeriği malların davalı şirkete teslimine—– oluşturduğu, dosya kapsamında davalı şirket tarafından faturanın iade edildiğine veya fatura içeriği malların teslim alınmadığına ilişkin somut bir belgenin bulunmadığı, dava konusu fatura bakiye alacağı 116.640,00 TL’nin ödendiğine ilişkin somut belge bulunmadığı, davacının takip tarihi itibariyle —– tutarlı cari hesap bakiye alacağı olduğu rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça —– işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 126.428,00 TL üzerinden takip yapılmış ise de, davalı tarafın takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir noter ihtarı ve sair belge bulunmadığından, takipten önce temerrüde düşürülmeyen davalı yönünden işlemiş faiz talebinde bulunulamayacağı, 3095 sayılı yasaya göre taraflar arasındaki faaliyetin ticari iş sayılması ve avans faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kısmen kabulü ile —- esas sayılı takip dosyasında asıl alacak —— üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup 116.640,00 TL asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca her ne kadar dava kısmen kabul edilmiş ve davalı taraf vekille temsil edilmiş ise de, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak yapılan arabuluculuk görüşmelerine davalının katılmadığı, mazeret de göndermediği anlaşıldığından Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gözetilerek yargılama giderlerinden davalı taraf sorumlu tutulmuş, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve dava öncesi—– —- ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının —— esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, 116.640,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, 116.640,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında ticari temerrüt faizi uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 116.640,00 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 23.328,00 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 7.967,68 TL harçtan peşin alınan 1.359,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.607,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gereğince davacı—— masrafı olmak üzere toplam 2.642,28 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında —- Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —— bütçesinden ödenen ——— ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan ———- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Her ne kadar davalı kendisini vekille temsil ettirmiş ise de, Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gereğince davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
9-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.