Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/268 E. 2023/308 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1131 Esas
KARAR NO : 2023/396

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kaza tarihi 26/10/2018′ de dava dışı—– sevk ve idaresinde bulunan —– plaka sayılı araç ile dava dışı —— sevk ve idaresinde bulunan motosikletin,—– İlçesi ——Kavşağında çarpışması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde motosiklet sürücüsü dava dışı —–ile motosiklet arkasında yolcu konumunda bulunan davacı müvekkilimiz yaralanmış olup, kaza tutanağında kazanın oluşumunda—— plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı —— 2918 s. kanun 53/1-b maddesini ihlal ettiğinden asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazanın ardından ——- tedavi gören davacının vücudunun birçok yerinde sakatlıklar oluştuğunu, çarpmaya bağlı hasar ve sağ femurda şekil bozukluğu, sağ femur şaft ile distal femur kemiğindeki kırıktan ötürü ayağı dahi kalkamaz duruma gelmiş olup davacının halihazırda—– Devlet Hastanesi’ nde tedavisi devam ettiğini, davacı müvekkilinin, ——Devlet Hastanesi’ nde tedavi gördüğünü, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü tarafından trafik kurallarına uyulmadığı için meydana gelen kaza nedeniyle davacı müvekkilinin ortaya çıkan maddi zararlarından davalı … şirketinin dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile 2918 s. KTK madde 85 vd. maddeleri gereğince sigorta poliçe limitleriyle sınırlı olarak sorumlu olduğu açıkça ortada olduğunu, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik 2.000,00-TL maddi tazminatın davalı … şirketinden dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ktk 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, davacının müvekkili şirkete usulüne uygun olarak müracaat etmediğini, anılan gerekçelerle davanın reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde bahsi geçen 26/10/2018 tarihli kazaya karıştığı belirtilen—— plakalı aracın müvekkili şirkete 27/12/2017-2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 360.000 TL olduğunu, davacı, alacağının tamamını, 12.11.2016 tarihinde——– temlik ettiğini, davacı, —— 45.000TL alacağın tamamını temlik ettiğini, temlik olunan bu alacak için daha önce Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunduğunu, işbu davayı ikame ederken sunulan temliknameden vazgeçme dilekçesi, hasar aşamasında müvekkili şirkete sunulmadığını, sigorta şirketinin, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkili şirketinin sorumluluğu, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından zmms genel şartlarına çerçevesinde yapılması gerektiğini, bir an için dahi kabul anlamına gelmemekle birlikte eğer herhangi bir tazminat sorumluluğumuz doğacak ise, yapılacak olan bilirkişi incelemesi, 15.8.2007 tarihli —– yayınlanmış olan Aktüerler Yönetmeliği uyarınca aktüer sıfatına sahip bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek yapılması gerektiğini, kazazede, mevzuata uygun maluliyet raporu sunmadan başvuru yaptığını, davacının, müvekkili şirkete hasar aşamasında başvuruda bulunurken mevzuata uygun maluliyet raporu sunmadığını, başvuranın kanunda açıkça sayılan evrakları sunmadan şirkete başvuru yaptığını, açıkça görüleceği üzere başvurunun usule uygun olarak yapılmadığını, sigorta şirketine başvuru şartının, aynı zamanda dava şartı olduğunu, eksik evrak ile şirkete başvuru yapılması nedeniyle dava şartı olan sigorta şirketine başvurunun gerçekleşmediğini, usulüne aykırı yapılan başvuru neticesiyle başvurunun usulden reddi gerekmekte iken davanın görülmesinin HMK hükümlerine aykırı olduğunu, anılan gerekçeler ile dosyanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddini talep ettiklerini, davacının trafik kazası sebebi ile (illiyet bağı) meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve eğer var ise maluliyetin oranının belirlenmesi gerektiğini, kazazedenin iyileşme süreci tamamlandıktan sonra ——sevkine karar verilmesini ve evrak üzerinden değil, bizzat davacı üzerinden inceleme yapılmasını talep ettiklerini, tazminat sorumluluğu kabul etmek anlamına gelmemekle beraber hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, dosyada mübrez kaza tespit tutanağında başvuranın emniyet kemeri takmadığı bilgisi yer aldığını, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, hesaplanan tazminattan hatır taşımacılığı indirimi yapılması gerektiğini, başvuran, sigortalı araçta para ile taşınan bir yolcu olmadığını, başvuranın, kazaya karışan araca tamamen kendi rızası ve isteğiyle, herhangi bir karşılık olmaksızın bindiği anlaşıldığını, dolayısıyla somut olayda hatır taşımacılığı mevcut olduğunu, hatır taşımacılığının söz konusu olduğu vakalarda, tazminat tayininde makul bir tenzilat yapılması gerektiğini, davanın KTK 97 uyarınca müvekkil şirkete başvuru yapılmamış olması nedeniyle usulden reddine, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, müterafik kusur indirimi yapılmasına, hatır taşımacılığı indirimi yapılmasına, tazminat sorumluluğunun doğması durumunda hesaplamaların Hazine Müsteşarlığına kayıtlı uzman bilirkişilerce, TRH 2010 Mortalite tablosu esas alınarak yapılmasına, müvekkili şirketin temerrüde düşmemiş olması ve diğer anılan gerekçelerle faiz talebinin reddine, aleyhe yargılama ücreti ve vekalet ücretine hüküm kurulmamasını beyan ve talep etmiştir.

DELİLLER :
Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanakları, Nüfus Kayıtları, Davacıya Ait Tedavi Evrakları, Kaza Tespit Tutanağı, Trafik Tescil Kayıtları, Hasar Dosyası ve Poliçe, —— Raporu, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava, Trafik Kazasına bağlı olarak 6098 Sayılı TBK’nin 54. maddesi gereğince bedensel zararlar nedeniyle açılan Maddi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nin 4/2 maddesi gereğince dava değerine göre 6100 Sayılı HMK’nin 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak ön inceleme duruşması icra edilmiş tarafların sulh olmamak istemediklerinin anlaşılması üzerine tahkikat aşamasına geçilerek tahkikat işlemlerine ve yargılamaya devam edilmiş, tahkikat önemli ölçüde tamamlanmış ve dosya karar aşamasına gelmiştir.
Ne var ki, yargılama devam ederken, davacı vekili tarafından UYAP sistemi Avukat Portal üzerinden gönderilen 14/12/2022 tarihli dilekçeyle eldeki davadan feragat edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili sonraki aşamalarda işbu beyanını tekrarlamıştır.6100 Sayılı HMK’nin 74.maddesi kapsamında davacı vekilinin dosyaya mübrez vekaletnamesi üzerinde yapılan incelemede; feragat özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.Davalı ——vekili tarafından UYAP sistemi Avukat Portal üzerinden gönderilen 19/12/2022 tarihli dilekçede ise özetle ve mealen ; davacı ile sulh anlaşması ve buna bağlı olarak ödeme yapıldığını ve ibraname alındığını davacının tazminat talebinden feragat ettiğini, buna göre karar verilmesini, davacı taraftan yargılama gideri taleplerinin olmadığı beyan edilmiştir.6100 sayılı HMK’nin 309/1.maddesi gereğince; feragat dilekçe ile veya sözlü olarak yapılır. HMK’nin 310/1 maddesi gereğince; Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK’nin 309/2.maddesine göre ise; feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir. HMK’nin 309/4 maddesine göre de; Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır.6100 Sayılı HMK’nin 311.maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmü bulunmaktadır.6100 Sayılı HMK’nin 312/1.maddesine göre ise “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat veya kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerini mahkumiyet, ona göre belirlenir.” hükmü bulunmaktadır.Yukarıda yapılan açıklamalar ve anılan yasal düzenlemeler ışığında yapılan inceleme ve değerlendirmede; usulüne uygun olarak yapılan ve davayı sona erdiren taraf işlemi niteliğindeki vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nin 323.maddesinde sayılan tüm yargılama giderleri taraf vekillerinin beyanlarına ve dosya kapsamına göre karşılıklı olarak tarafların üzerinde bırakılmıştır. Ancak yargılama gideri kapsamında kalan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13)maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gereğince—–bütçesinden AÜT uyarınca ödenen arabuluculuk ücretinden ise; feragat beyanının sulh ve ödemeye bağlı olarak yapıldığının anlaşılması nedeniyle davalının davanın açılmasını sebebiyet verdiği düşüncesiyle davalı … şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davalı üzerinde bırakılmasına,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 135,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesine göre AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı … şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansınin yatırana iadesine, (Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına ) Dair, taraf vekillerinin yokluğunda ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; —– Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.