Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/257 E. 2021/737 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/257 Esas
KARAR NO: 2021/737
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ: 27/04/2021
KARAR TARİHİ: 11/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından—-değer kaybı alacağının ödenmediği iddiasıyla davacı —– icra takibinin başladığını, icra takibinin içeriği taraflar arasındaki gerçek bir borç ilişkisine dayanmamış ve haksız kötüniyetli bir şekilde hukuka aykırı olarak icra takibinin başlatılması sebebiyle davacının bu davayı açtığını, değer kaybı nedeniyle davacı —- herhangi bir sorumluluğu ve borcunun bulunmadığını, başlatılan icra takibinin dolayısıyla araç maliki ve işleteni olan——– olduğu izahtan vareste olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte meydana gelen trafik kazasında kusuru olmamasına rağmen aracında değer kaybı oluşan davalı tarafın, kusurlu olduğunu iddia ettiği — plakalı aracın trafik poliçesini düzenleyen sigorta şirketine başvurmasının gerektiğini, araçta oluşan değer kaybının sigorta şirketinden değil de davacının talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalarının kabulü ile icra takibinden sonra açılan menfi tespit davacı takibi durdurmadığından mahkemece takdir edilecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, —— sayılı dosyadaki paranın alacaklı gözükene ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ve ekleri, ——– dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Menfi Tespit —– davasıdır.
Dosya kapsamından, taraflar arasındaki uyuşmazlık,—- tarihinde davacı tarafından dava dışı — — plakalı aracı ile davalı şirkete ait — — plakalı araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin borçludan tahsili amacıyla ——— Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipte davacının davalıya borçlu olup olmadığına ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan—- her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. — uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. —- Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisi haline getirilmiştir.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Davacı ve sürücü gerçek kişi olup kiralanan araç da ticari vasıfta olmadığından açılan dava —— maddesinde açıklandığı şekilde ticari dava niteliğinde değildir. —–
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilir. HMK’nun 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Bu durumda dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan HMK’ nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin ——- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan —– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına —–, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Yargılama harç ve giderlerinin HMK 331/2. maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemede verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——- Adliye Mahkemesi İlgili —–nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2021