Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/25 E. 2021/130 K. 01.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/25 Esas
KARAR NO : 2021/130

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan ve basit yargılama usulüne tabi Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasında dosya resen incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ciro yolu ile intikal eden aşağıda bilgilerini yazılı,——- ——” tarafından keşideli, ————— —- —-“tarafından keşideli,—-çek seri nolu ——— Çek,—— çek seri nolu —-Çek,
——-çek seri nolu —– Çek,——– çek seri nolu ———- Çek, Meşru hamili oldukları zayi edilen çeklerin üçüncü şahısların ellerine geçmesi halinde müvekkilinin mağdur olacağını bu nedenle kötü niyetli üçüncü kişilerin haksız şekilde yararlanarak sebepsiz zenginleşmesine mahal vermemek ve müvekkilinin mağdur olmaması için ihtiyati tedbir kararı verilerek ödeme yasağı konulmasına ve çeklerin kayıp/zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : Dava HMK’nın 382(2)-e.6 madde gereği Çekişmesizdir
DELİLLER : Vekaletname, —– Kayıtları, İlanlar, 3.Kişiye ait bildirim ve beyan dilekçesi, Çek görüntüleri, Dosya kapsamındaki sair tüm bilgi, belge, beyan ve dilekçeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, 6102 Sayılı TTK’nın 818/1(s) maddesi delaletiyle, aynı Kanunun 757. vd. maddelerine dayalı zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Senedin Türünün Değiştirilmesi Başlıklı Madde 650” (1) —– veya emri yazılı senet, ancak kendisine hak verdiği ve borç yüklediği tüm kişilerin muvafakatıyla hamile yazılı sende dönüştürebilir. Bu muvafakatın doğrudan senet üzerine yazılması gerekir. (2) Hamile yazılı senetlerin nama veya emre yazılı senede dönüştürülebilmesi hususunda da aynı kural geçerlidir. Bu son halde hak veya borç sahibi kişilerden birinin muvafakat bulunmazsa bu dönüştürme, ancak dönüştürmeyi yapan alacaklı ile onun haklarına doğrudan doğruya halef olan kişi arasında hüküm ifade eder.” hükmü bulunmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Şartları Başlıklı Madde 651” (1) Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir. (2) Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyan ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.” hükmü bulunmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Hükümleri Başlıklı Madde 652” (1) İptal kararı üzerine hak sahibi hakkını senetsiz olarak da ileri sürebilir vaeya yeni bir senet düzenlenmesini isteyebilir. (2) Bunun dışında iptal usulü ve hükümleri hakkında, kıymetli evrakın çeşitli türlerine ilişkin özel hükümler uygulanır.” hükmü bulunmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Uygulanacak Hükümler başlıklı Madde 818” (1) Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da uygulanır: s) İptal hakkındaki 757 ilâ 763 üncü maddelerle 764 üncü maddenin birinci fıkrası.” hükmü ile aynı kanunun Önleyici Önlemler başlıklı Madde 757” (1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.” hükmü bulunmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Uygulanacak Hükümler başlıklı Madde 818” (1) Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da uygulanır: s) İptal hakkındaki 757 ilâ 763 üncü maddelerle 764 üncü maddenin birinci fıkrası.” hükmü bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere çek iptal davası açma hakkı TTK 651.maddesi uyarınca, çeke bağlı alacağı bulunan hamile aittir. İptal kararını alan hamil, TTK 652.maddesinde düzenlendiği üzere, hakkını senetsiz ileri sürebilir ya da borçludan yeni bir kıymetli evrak düzenlenmesini isteyebilir. İptal davasının amacı budur. Çek keşidecisinin TTK 757 ve 818/s.maddesi gereğince iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır.
6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu Dava Şartları Başlıklı madde 114/1-d) “Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.” 114/1-e maddesi “Dava takip yetkisine sahip olunması” ve 114/1-h maddesi “Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması” hükümleri ile aynı kanunun Dava Şartlarının İncelenmesi başlıklı 115/2.maddesi” Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükümleri bulunmaktadır.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında somut olayda davacı vekilinin vekaletnamesini incelenmesinde davacı şirket ile dava konusu çekleri keşide eden şirketin yetkili temsilcisinin aynı kişi olduğu (…) yine her iki şirketin —————kayıtlarına göre aynı kişi ve ————- üyelerinin ortaklığında ve yönetiminde bulunduğu görülmektedir. Öte yandan——— bankasından gelen yanıt da iki adet çekin ödeme için takasta ibraz edildiği bildirilmiş ve inclenen çek görüntülerine göre de davacı şirketin işbu çekler üzerinde herhangi bir hakkı ve hukuki sıfatı bulunmadığı anlaşılmıştır. Dosyaya 3.kişi vekili tarafından sunulan dilekçede ——–çekin lehtar ve hamili olduklarının beyan edildiği görülmüş ve çek görüntüsü bu durumu tevsik etmiştir. Ayrıca davacı vekili tarafından verilen dilekçede çek bedellerinin de gerçeğe aykırı olarak düşük bedellerde gösterildiği ilanların buna göre yapıldığı ve tedbire göre teminatın da bu miktar esas alınarak belirlendiği anlaşılmıştır. Davacı şirketin açıklanan husus ve toplanan delillere göre dava konusu çeklerin hiçbirinin lehtarı veya yetkili hamili sıfatını taşımadığı ,şirketlerin yapısına ve yönetimine göre taşımasının da ticari hayatın olağan akışına ve çekin tedavül özelliğine göre mümkün olmadığı değerlendirilmiştir. Bu —- bu aşamada davacı şirketin dava konusu çeklerin yetkili hamili olduğu ve bu çeklerin iradesi dışında elinden çıktığına dair öne sürülen davaya konu iddianın hiçbir inandırıcılığı ve geçerliliği kalmamıştır.(TTK-757-760) ———–davanın açıkça hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ve üçüncü kişilerin çek/çekler üzerindeki haklarını kullanmasını engellemeye yönelik olduğu kanaati hasıl olmuştur.(TMK,2,HMK,29, AV.K,2) Zira 6102 sayılı TTK.’nın 818/1-s maddesi yollaması ile aynı yasanın 680. maddesi uyarınca bir çekin kısmen doldurulmuş veya sadece imzalanmış olması halinde dahi tedavüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup, böyle bir çek için TTK.’nın 757, 759, 763, ve 764 vd. maddeleri uyarınca zayi nedeniyle iptalini isteme hakkı sadece lehtar veya hamile aittir. Somut olayda davacı şirketinn çeklerin lehtarı veya hamili olmadığı mahkememiz nezdinde her türlü şüpheden— olup yetkili hamil sıfatını taşımadığından çek iptal davası açamayacağı gibi bu çekler için ödemeden men yasağı kararı verilmesini istemesi de mümkün görülmemiştir. Gerçekleşen ve sabit kabul edilen bu hususların 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartı olduğu ve dava şartı eksikliğinin giderilmesinin de mümkün olmadığı aşikardır. Dava şartlarının kamu düzenine ilişkin olması ve davanın her aşamasında kendiliğinden gözetileceği anlaşılmakla davanın, davacının aktif husumet ehliyetine bağlı dava şartı yokluğundan usulden reddine, bunu bağlı olarak ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve davacı aleyhinde HMK’nın 329/2 maddesi gereğince disiplin para cezasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 Sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince ‘davacının davacı taraf sıfatı (aktif husumet) bulunmaması nedeniyle; davanın 6100 Sayılı HMK’nın 115/2.maddesine göre DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59.30 TL karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
4-)6100 Sayılı HMK.’nın 329/2.maddesine göre davacının takdiren ve teşdiden 2.000,00 TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına, karar kesinleştiğinde 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsili için ilgili kuruma müzekkere yazılmasına,
5-)6100 sayılı HMK’nın 397/2 ve 6102 sayılı TTK’nın 758/2 maddeleri gereğince dava konusu çeklere ilişkin olarak verilen ihtiyati tedbir ( ödeme yasağı) kararının kaldırılmasına, bu konuda ilgili banka şubelerine derhal müzekkere yazılmasına,
6-)6100 sayılı HMK’nın 392/2 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde tazminat davası açılmaması ve talep halinde teminatın yatırana veya vekiline iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 217. maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından işlem yapılmasına,
7-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.