Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/243 E. 2021/727 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/243 Esas
KARAR NO : 2021/727

DAVA : Tazminat ( Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2015
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat ( Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ——- ikamet ettiği adresinde gündüz hırsızlık meydana geldiğini, hırsızlık olayında, müvekkilinin ve eşinin mücevherleri ile maddi değeri yüksek olan ziynet eşyalarının gündüz vakti kapısının kırılmak suretiyle çalındığını, çalınan altın ve diğer ziynetlerin değerinin 40.000,00 TL civarında olduğunu, ayrıca meydana gelen hırsızlık nedeniyle manevi olarak da yıprandıklarını, bu nedenle 20.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduklarını, müvekkilinin ikamet ettiği siteye, aylık 600,00 TL aidat ödendiği buna rağmen 22.04.2015 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı sırasında davalı —– bu olaydan sonra sitede başka hırsızlık olaylarının meydana geldiğini, olayların aileyi yıprattığını, bahse konu — şirketinin üzerine düşün görevi yerine getirmediğinden——– davacı olduğunu, çalınan eşyalarının bedeli olarak 40,000 TL maddi ve 20.000 TL manevi taziminatın faiziyle tazminini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile davalı müvekkili arasında —- bulunmamakla birlikte, taraflar arasında yazılı ya da sözlü herhangi bir sözleşme de bulunmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının davasını —– yönetimine ve hırsızlık suçunu işleyen kişi ve/veya kişilere yöneltmesi gerektiğini, davanın esasa girilmeden husumetten reddedilmesi gerektiğini, hırsızlık olayı ile ilgili dosya veya dosyaların celbi sonucunun beklenmesine karar verilmesini ve ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini, müvekkil şirketin, —- sağlamakla yükümlü bir şirket olduğunu, davacının, zararının miktarını, neye dayanarak 40.000 TL olarak hesaplandığını, hesaplamanın —-mal için ne kadar talep ettiğinin açıklattırılması gerektiğini, usul ve yasalara aykırı olarak açılmış haksız ve kötüniyetli davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise diğer davalı—- kusur oranının tespit ettirilmesini ve davacı tarafın çalındığını iddia ettiği — ayrı ispatı ve değerlerinin tek tek —- kusur oranında tazminata hükmedilmesinin gerektiğini ve sonuç olarak davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin—- —davacı ile müvekkil —-arasında ilişkinin -davacının iddia ettiği gibi- “—- olduğunu,—- —kararının iptali, ortaklıktan çıkma gibi davalar dışında) kişisel zararları ile ilgili olarak doğrudan tazminat davası açmasının hukuken mümkün olmadığını, müvekkil —davacının maliki bulunduğu— sağlamak gibi ne bir taahhüdü olduğunu, ne de yasa ve ana sözleşme gereğince böyle bir ödevi bulunduğunu,—-,—-içerisinde olduğu — almış olduğu kararlar ve vermiş olduğu bütçe doğrultusunda idari görevini yerine getirdiğini, davaya konu— müvekkil —- davanın ——– olduğu bir dava niteliği taşıması, — doğrudan yada dolaylı olarak taraf olmaması, davacının — olmaması, ortada bir tüketici işlemi de bulunmaması sebepleriyle davanın ticari bir dava olduğu gözetilerek Mahkemenizin görevsizliğine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVAP /TALEP :
İhbar —-dilekçesinde özetle; — ikame edilen bu davaya müvekkil şirketin — edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkil şirketi İle davalı taraf olan— tarihleri—– edildiğini, müvekkil şirketin, bir —- olduğunu ve taraflar ile imzalamış olduğu —bulunduğunu, haksız ve mesnetsiz müvekkil şirketine yönlendirilen davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER :
—– olay ve olay — Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Haksız Fiil Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat istemine ilişkindir.
Dosya Mahkememize—— verdiği görevsizlik hükmü gereğince gelmiştir. Mahkememizce taraf vekillerine davetiye gönderilerek duruşma açılmış ve katılan taraf vekillerinin beyanları dinlenip zapta geçirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal —aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu değildir. Bu açıdan dosya görev yönünden incelemeye tabi tutulmuş ve aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nin 4.maddesine göre bir davanın — konusu işin her iki tarafında — ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde — olmalıdır. Ayrıca Türk Ticaret Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri —belirlenmesi yönünden bir etkisi bulunmamaktadır.
1161 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99/1 maddesinde; ” Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır ” düzenlemesi mevcuttur. Ancak Tüketici Mahkemesinin işbu düzenleme gereğince davacının —–mahkemesine yönelik görevsizlik kararı yerinde değildir. Zira taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı gerçek kişinin özel mülkünde meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle özel mülkün bulunduğu———-arasındaki sözleşme ilişkisi nedeniyle meydana gelen zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini istemine ilişkindir. Görüldüğü üzere uyuşmazlığın—— — yoktur. Ayrıca işbu dava tarafların ticari işletmesiyle ilgili olmayıp 6102 sayılı TTK ‘nın 4. maddesi gereğince mutlak ve nispi ticari dava kapsamında da değildir. Davacı gerçek kişi olup tacir sıfatı da yoktur. Buna göre haksız fiil ve ayıplı ifanın tartışılacağı işbu davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalara göre uyuşmazlığın, 6102 sayılı TTK’nin 4.maddesine göre mutlak ve ticari dava kapsamında kalmadığı; uyuşmazlığın açıkca genel hükümlerden kaynaklandığı anlaşılmakla işbu davada görevli mahkemenin, 6100 sayılı HMK’nin 1, 2. maddeleri gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Binaenaleyh; davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-) Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 1, 2. maddeleri uyarınca görevli mahkemenin —– OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ —– MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde mahkememizce bu durumun tespiti ile dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı —– vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalı——. vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.