Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/240 E. 2022/409 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/240 Esas
KARAR NO : 2022/409

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında çeke ——- taşınmaz —– devri yapılacağına ilişkin iki taraf arasında anlaşma sağlandığını, davacı ——- tarihleri farklı olan çeklerin davalı şirkete teslim edilmiş olduğunu, buna karşılık davalı şirket uhdesinde bulunan taşınmazın devri konusunda mutabık kalındığını, davalı—– numaralı ————— numaralı ————– bulunan tapuları müvekkil şirkete devrettiğini, bu devirden sonra müvekkili şirketin bu taşınmazların değerini öğrenebilmek amacı ile taşınmazlar için ekspertiz raporu aldığını ve müvekkil şirkete devredilen taşınmazların müvekkilinin vermiş olduğu 500.000,00 TL’lik çek değerlerinin çok çok altında kalarak 285.000,00 TL olarak tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin davalı şirkete durumu bildirdiğini, davalı şirketin, uhdesinde bulunan ayrı ve yeni bir taşınmazı müvekkili şirkete devredeceğini bildirdiğini fakat herhangi bir tapu devri gerçekleşmediğini, bunun üzerine müvekkili —— çekin bankaya ibraz edilmesinden ve hakkı olmayan bir paranın davalı şirkete ödenmesinden son derece endişe ettiğini ve bu çekin temelinde herhangi bir alacak söz konusu olmadığını, çekin bedelsiz kambiyo senedi hükmüne dönüştüğü için çek bedelsizliğine yönelik İİK.72 uyarınca menfi tespit davasını açma zarureti hasıl olduğunu belirterek, İİK 72. madde gereğince %15 teminat ———— numaralı—————yazılmasına, çekin bedelsizliği kararı ile birlikte iptaline ve müvekkil —— iadesine karar ———————-çekin icra takibine konulması halinde takibin durdurulmasına, müvekkili şirketin davalıya —– borçlu olmadığının tespitine, verilecek muhtemel ihtiyati tedbire rağmen davalı tarafından icra takibine geçilmesi halinde %20 kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkil şirkete ödenmesine, çekin dava açılış tarihinde davalı tarafın uhdesinde bulunması sebebi ile söz konusu çekin bedelsiz olduğunu bile bile devralan kişinin iyi niyeti söz konusu olamayacağına göre, davacı müvekkilinin zararına hareket etmesi sebebi ile kendisine karşı bedelsizlik iddiasının da ileri sürülebileceğinin tespitine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesi ile belirtmiş olduğu hususların müvekkili yönünden hiçbir surette kabulünün mümkün olmadığını, davacı ——— yapılan anlaşma sonucu sıralı çekleri müvekkile verip anlaşma ————— devir olmak sureti ile kendi mülkiyetine geçirdiğini, davacı şirketin dilekçesinde bahsedilen ——- ciro edildiği iddialarının tamamen asılsız olduğunu, ——— üzere hukuka aykırı hiçbir durumun söz konusu olmadığını, davacının, satılan dairelerin değerlerinin ekspertiz raporu sonucu daha az çıktığı, bu nedenle müvekkili şirkete bildirim yapıldığı iddialarının da asılsız olduğunu, davacı şirketin dava konusu yaptığı çekin hali hazırda ödenmiş olduğunu, dava konusu çekten sonraki çekin de ödenmiş olduğunu, ödenmeyen sadece bedelleri toplamı ——-olan——– olduğunu, davacı ——– alırken gidip gezdiğini, yerinde gördüğünü, piyasa araştırması yaptığını ve bunların sonunda almaya karar vererek çekleri müvekkil şirkete teslim ettiğini, davacı yanın borçtan kurtulmak adına açmış olduğu işbu davanın hukuki mesnetten yoksun ve haksız olduğunu, bu nedenlerle huzurdaki davanın kötü niyetli olarak açılması sebebiyle uğrayacakları herhangi bir zararda dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların——-dosya arasına alınmıştır.
—————yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, ——————-nolu çek yönünden davalıya borcu olup olmadığına dair menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevapları, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesi ile birlikte tedbir talebinde bulunmuş olup, davacının tedbir talebi hakkında ara karar oluşturulmuştur.
Dosya, bilirkişiye yerine inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ——- yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter incelemesinde tarafların defterlerini hazır bulundurduğu, —–tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar ve ibraz edilen —- ışığında, tarafların ——– defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehlerine delil teşkil ettiği,——– yaptırılan —– belirtilen meskenin, davalı ..——- tarafından davacı———- gerçekleştirildiği, ——– tarihli ———— davacı tarafından yaptırılan ———– iddası belirtilen meskenin davalı ..———tarafından davacı—– satış işleminin gerçekleştirildiği, dava ——- incelenmesi sonucu davalı —– veya——–kişilere verildiğine dair yevmiye kaydı tespit edilmediği, çeklerin davacı tarafından ödendiği, davacı ile davalı arasında borç/alacak tespit edilmediği rapor edilmiş olup, davacı tarafın yeni bir bilirkişiden rapor alınması talebi üzerinde dosya, önceki rapor sunan bilirkişiden farklı bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, 29.03.2022 tarihli rapora göre, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehlerine delil teşkil ettiği, davacı yan ticari defter kayıtlarında davaya ———– ——-devrine ilişkin muhasebe kaydı tespit edildiği, bu devre ilişkin muhatabın dava dışı kişi/——— taşınmazların davacıya devirlerinin dava dışı kişi/ şirketlerce yapıldığı, davaya konu 6 adet sıralı çeke ait davacı yan ticari defter kayıtlarında, ödemelerin banka üzerinde yapıldığına dair kayıt olduğu, çeklerin kime keşide edildiğine dair herhangi bir muhasebe kaydına rastlanılmadığı, davacı yan ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafın davalı taraftan—- tarihi itibarı ile herhangi bir alacağının olmadığı, cari hesap bakiyesinin sıfırlandığı rapor edilmiş olup, sunulan bilirkişi raporlarının bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle yeniden rapor alınması cihetine gidilmeyerek, her ne kadar davacı tarafça menfi tespit isteminde bulunulmuş ise de, taraf defter ve kayıtlarına göre, taraflar arasında herhangi bir alacağın ve cari hesap bakiyesinin bulunmadığı, davaya konu taşınmazların davacıya devirlerinin dava dışı kişi/ şirketlerce yapıldığı, davaya konu 6 adet sıralı çekin kime keşide edildiğine dair herhangi bir muhasebe kaydına rastlanılmadığı, bu hali ile menfi tespit davası yönünden davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubuyla arta kalan 1.627,05 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan ——- ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.