Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/205 E. 2023/653 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/205 Esas
KARAR NO: 2023/653
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 02/04/2021
KARAR TARİHİ: 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30.04.2016 tarihinde ——- AVM’ de bulunan ——— Mağazasında meydana gelen olay sonucu, müvekkil sigorta şirketinde ——- poliçe numarasıyla Endüstriyel Yangın Sigorta Paket Poliçesi kapsamında hasar gören ——- şirketine 39.262,68 TL hasar tazminatı 10.06.2016 tarihinde, ——– şirketine 63.775,48 TL hasar tazminatı ise 08.08.2016 tarihinde ödendiğini, ödenen tazminatlar toplamının (103.038,16 TL) ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek faizi ile rücuen tahsili için davalı-borçlular aleyhine ——— Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine borçluların borca ve yetkiye itiraz etmesi sebebiyle icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, akabinde taraflarınca ——– E. sayılı dosyası ile 20/06/2017 tarihinde itirazın iptali davası açılmış mahkemece icra takibinde——— İcra Müdürlüğü’nün yetkili bulunduğundan davanın USULDEN reddine 27/11/2017 tarihinde karar verildiğini, karardan sonra tarafımızca 05/10/2018 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, davanın usulden reddine karar verildiğini, akabinde; ——— E. sayılı dosyasına dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi için 29/01/2020 tarihinde talepte bulunulduğunu, talep üzerine ——— Dairesi tarafından dosya 31/01/2020 tarihinde ilgili icra dairesine gönderilmesine karar verildiğini, dosyanın görevli ——–Dairesi’ne tevzisi yapıldıktan sonra taraflarınca —— Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararında ——– İcra Daireleri’nin görevli olduğunun bildirilmesiyle, ——— Dairesi’nden dosyanın yetkili olan ——– İcra Dairesi’ne gönderilmesi talep edilmiş bunun üzerine 23/09/2020 tarihinde dosya ——— E. sayılı dosyasına gönderildiğini, bu dosyada İcra müdürlüğünce yapılan incelemede dosyanın sehven gönderildiği anlaşılarak, dosyanın 08/10/2020 tarihinde tekrar ——— E. dosyasına yetkisizlikle gönderildiğini, ——– E. sayılı dosyasından borçlulara ödeme emri gönderildiğini, her iki borçlunun da 10/02/2021 tarihinde borca itiraz ettiğini, itiraz dilekçelerinin taraflarına 11/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, bunun üzerine taraflarınca açılacak itirazın iptali davasından önce 16/02/2021 tarihinde zorunlu arabuluculuk müessesesine başvuru yapılmış ve arabuluculuk faaliyeti 22/03/2021 tarihinde anlaşmama ile son bulduğunu, müvekkili şirkette sigortalı işyeri ——– Alışveriş Merkezinde 2 katlı olarak faaliyet göstermekte olup, işyerinin birinci katında bulunan asma tavan altındaki iklimlendirme sistemine ait soğuk su dönüş hattı üzerindeki çift yollu balans vanasının patlaması sonucu uzun süre mağaza içerisinde akan suların gerek sigortalı işyerinde gerekse alt katta bulunan ——— firmasında ağır hasar meydana geldiğini, olaydan sonra müvekkili şirket tarafından yaptırılan expertiz incelemesinde hasarın oluş şekli ve oluşan zararla ilgili ayrıntılı bir tespit yapıldığını, sigortalı işyerinde iklimlendirme sistemini kuran davalı ——— Firmasının olayda kusurlu olduğu belirtildiğini,, rücu işlemleri de bu kapsamda davalı ——— firması aleyhine başlatıldığını, davalı ——— firması meydana gelen olayda kusurlu olması, davalı ——– şirketi ise ——– tarafından yapılan işten kaynaklı doğan zararları sigorta poliçesi kapsamında karşılaması gerektiğinden davalılar aleyhine ödenen tazminatın rücuen tahsili için icra takibi başlatıldığını, arabuluculuk görüşmelerine anlaşma sağlanamaması itiraz üzerine de iş bu itirazın iptali davası açıldığını, belirtilen nedenlerle davalı-borçluların borca ve diğer tüm itirazlarının kaldırılmasını/iptalini sağlamak için mahkemeye başvurmak zorunluluğu doğduğunu, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı-borçluların ——– E. sayılı icra takibinde borca ve faize yönelik yaptığı tüm itirazlarının iptaline, takibin devamına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı-borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /TALEP:6100 Sayılı HMK’nin 322/1 maddesi atfıyla aynı yasanın 126-131 maddeleri kapsamında davalılarca süresinde cevap dilekçelerdi verilmemiştir.Ancak Davalı ——- Şti. vekili 21/02/2022 tarihli dilekçesinde ; Kabul anlamına gelmemek üzere, daha öne tarafları ve konusu aynı olan işbu dava ——— E. Sayılı dosyasından görüldüğünü, davada yetkili icra dairesinin ——– İcra Müdürlüğü ve mahkemesi olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verildiğini, bu karara karşı yapılan itirazın ——– Sayılı kararı ile reddedilerek 02.07.2019 tarihinde kesinleştiğini, bu durumda usulüne uygun bir icra takibi olmadığı gibi, usulüne uygun olarak açılmış bir davadan da bahsedilemeyeceğini, müvekkili şirketin, ——– mağazasının iç dekorasyonunu gerçekleştiren mimarlık şirketi olduğunu, müvekkili şirketin bu dekorasyonu yerine getirdiğini, mağazayı bu şirkete teslim ettiğini, mağazanın ısıtma ve soğutma sistemi ise, müvekkili şirketin uzmanlığı dışında özel bir ihtisas gerektiren apayrı bir iştigal konusu olup, istisna akdi ile dava dışı ve fakat davayı ihbar ettikleri ——– Şti.tarafından anahtar teslim olarak imal edildiğini, yerine getirildiğini, müvekkili şirketle ——— arasında taşeronluk veya hizmet ilişkisi olmadığını, bu durumda, davacının müvekkilin gerçekleştirdiği mimarlık ve dekorasyon proje ve imalatı kapsamında bir talebi olmadığından bu davanın müvekkili şirkete karşı açılmasının müvekkili şirketten bir talepte bulunması mümkün olmadığını, ——– Mağazasının iç ısı soğutma sistemi inşaatı sürecinde, ——— sistemine ait tüm basınç testleri ——— tarafından teknik şartlara uygun olarak yapıldığını, bu testler neticesinde AVM kontrol firması bilgilendirildiğini, basınç testleri kendilerine gösterilmiş ve asma tavan üzerinde yapılmış olan tüm uygulamalar kendilerinin kontrolünden geçtikten sonra onayları alınarak asma tavan kapatılması yapıldığını, AVM nin onayı olmadan asma tavan ile kapatılmasının da mümkün olmadığını, merkezi ısıtma ve soğutma sistemini kış başında ilk devreye alma sürecinde de ——– personeli hazır halde, ——– Mağazası ——– ısıtma sistemi AVM tarafından sorunsuz olarak devreye alındığını, sistemin, ——— mağazası içerisinde hasarın meydana geldiği Nisan ayına kadar, ısıtma modunda tüm kış mevsimi boyunca tamamen sorunsuz olarak çalışmasının sistemde bir uygulama hatası olmadığının en somut kanıtı olduğunu, dolayısıyla hasarın nedeninin ——– Mağazası içerisindeki ısıtma soğutma sisteminden değil, AVM merkezi sistemindeki bir tesisat hatası veya yanlış uygulama veya kötü malzemeden kaynaklandığının tartışmasız olduğunu, hasarın ısıtmadan soğutmaya geçildiği gece meydana gelmesi, bir tesadüfün veya ——— mağazasının içerisindeki sistemin bir sorunun veya eksikliği varlığına değil, tam tersine AVM ana ——– sistemindeki bir eksiklik, yanlış proje ya da o anda yapılan yanlış bir uygulamanın varlığına dikkat çektiğini, Ekspertiz tarafından yapılan incelemedeAVM sistemindeki yanlış tasarım ve uygulama hataları, zararın başka bir nedenden doğmuş olabileceği, hiçbir şekilde dikkate alınmadığı, eksik veya yanlı veya üstün körü bir inceleme neticesinde oldu bitti ile bir rapor hazırlandığını, bu raporun işbu davada bir dayanak teşkil etmesinin mümkün olmadığını, belirtilen nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü beyan ve itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın öncelikle husumet ve zamanaşımı nedeniyle reddine, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine, müvekkilinin hiçbir sorumluluğu olmadığı ve hasarda hiçbir kusuru olmadığı bu kadar açık iken, zararın AVM’den değil de müvekkilden talebi apaçık kötü niyetli olduğundan %20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir. Davalı ——– Şirketi vekili 21/07/2023 tarihli dilekçesinde özetle ; işbu itirazın iptali davasına esas teşkil eden ———- E.sayılı icra dosyasına borca itirazlarımız ile birlikte zamanaşımı itirazında bulunduklarını, öncelikle icra takibine konu hasarın 30.04.2016 tarihinde gerçekleştiğine vurgu yapmak istediklerini, davacı taraf ilk önce ——– Esas sayılı icra dosyası ile bahse konu 30.04.2016 tarihli hasar için ödemiş oldukları tazminatın rücuen tahsili amacıyla müvekkili şirket aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, taraflarca ödeme emrine itiraz edildiği, bu itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında ——— kararı ile yetkili icra dairesinden takip yapılmaması nedeniyle davayı usulden reddettiğini, takiben davacı ——– şirketi istinaf başvurusunda bulunduğunu, ancak ——— sayılı ve 20.05.2018 tarihli kararıyla yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği, işbu kararın kesinleştiğini, böylece zamanaşımı kesilmediğini, işlemeye devam ettiğini, ——— sayılı ve 15.01.2015 tarihli emsal bir kararında davanın usulden reddi halinde açılmış davanın zamanaşımını kesmeyeceğine karar verdiğini, hal böyle olunca yetkisiz ——— icra dairesinde takip açılması ve itiraz sebebiyle açılan itirazın iptali davasının, yetkisiz icra dairesinde takip açılması nedeniyle usulden reddedilmiş olması ile hasar tarihi olan 30.04.2016’da başlayan zamanaşımı süresi kesilmediğini, icra takibine konu 30.04.2016 tarihli hasarın zamanaşımının kesildiği tarih, işbu itirazın iptali davasına konu olan ——— E.sayılı icra dosyasının takip tarihi olan 04.02.2021 tarihi olduğunu, ancak icra takibine konu hasarın 30.04.2016 tarihinde gerçekleştiği gözetildiğinde, icra takibi konusu alacak (hasar tarihi olan 30.04.2016 ila takip tarihi olan 04.02.2021 arasında) zamanaşımına uğradığını, dosyaya sunulan 14.07.2023 tarihli ek bilirkişi raporu, 27.02.2022 tarihli kök bilirkişi raporu ile aynı mahiyette olduğundan bahse konu kök rapora karşı beyanlarını yeniden tekrar ederek, müvekkili şirketin hiçbir şekilde dava konusu hasardan sorumluluğu bulunmadığını bildirdiklerini, bilirkişi raporunu kabul ederek; bilirkişi raporu ve zamanaşımı ile sair savunmalar çerçevesinde davanın reddini, yargılama giderleri ve dava vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

DELİLLER: Hukuk Mahkemeleri Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı, ——— Esas sayılı dosyası,——– Esas sayılı icra dosyası, ——— E.dosyası, Endüstriyel Sigorta Paket Poliçesi, Hasar Dosyası, Ekspertiz Raporu, Fotoğraflar, Faturalar, Ödeme Belgeleri, ——– Müdürlüğü Müzekkere Cevabı, Bilirkişi Raporları, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.

İDDİA VE SAVUNMA KAPSAMINDA UYUŞMAZLIĞIN NİTELİĞİ, VAKIALAR, DELİLLERİN TARTIŞILIP DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE SONUÇLARI: Dava , 6102 sayılı TTK’nin 1472. maddesi uyarınca davacı sigorta şirketinin Endüstriyel Sigorta Paket Poliçesi kapsamında dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu hasar tazminatın sigortalısının haklarına halef olması sebebiyle, sigortalısına ödemiş olduğu hasar tazminatın davalılardan rücuen tahsili için başlattığı icra takibine davalılarca yapılan vaki itirazların iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)6102 sayılı TTK’nin 4/2 maddesi gereğince dava değerine göre 6100 Sayılı HMK’nin 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce eldeki dosyada usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak dava şartları ve hak düşürücü süre incelenmek suretiyle ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete rağmen duruşmaya katılan taraf vekillerinin sulh olmak istemediklerine yönelik beyanları üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlem ve incelemelerine devam edilmiştir. Ancak aşağıda açıklanacağı üzere zamanaşımı defi değerlendirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Öncelikle davaya esas ——– Esas sayılı dosyası fiziki olarak getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davanın yasal dayanağı olan 2004 Sayılı İİK’nin 67.maddesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır. Bu kuraldan hareketle; takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İtirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir. Davacının aktif dava ehliyeti yönünden ise 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesinde ” (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” hükmü bulunmaktadır.6102 Sayılı TTK’nin 1427. maddesi ”…(2) Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez. … (4) Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.” hükmünü, 1420. maddesi ise ”(1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (2) Diğer kanunlardaki hükümler saklıdır.” hükmünü havidir.Davalıların vekilleri tarafından süresi içinde cevap dilekçesi verilmediği halde, her iki davalı şirket vekili tarafından icra dosyasına yapılan borca itiraz dilekçelerinde zamanaşımı definde bulunulduğu gibi, tahkikat aşamasında vermiş oldukları dilekçelerle ve duruşma beyanlarında açıkça zamanaşımı definde bulunmuşlar ve ısrarla tekrarlamışlardır. Ne var ki, davacı vekil tarafından süresinden sonra yapılan zamanaşımı define karşı savunmanın genişletildiği yönünde açıkça bir itirazda bulunulmamış; sadece davanın süresinde açıldığı, zamanaşımı definin yerinde olmadığı beyan edilmiştir. Böylece süresinde ileri sürülmeyen zamanaşımı define açıkça karşı çıkılmadığından zımnen muvafakat edildiği ve işbu definin geçerli olduğu kabul edilerek değerlendirilmesi gerekmiştir. Buna göre de, tahkikat kesilerek öncelikle davalı tarafların zamanaşımı defilerinin değerlendirilerek karar verilmesi gerekmiştir .Yukarıdan beri yapılan açıklamalar ve yargılama safahatına göre zamanaşımı yönünden somut olaya gelince; uyuşmazlığa ilişkin kronolojide davacı sigorta şirketinin , ——— Esas sayılı icra dosyası ile 30.04.2016 tarihli hasar için ödemiş olduğu tazminatın rücuen tahsili amacıyla takip başlattığı, yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında ——– kararı ile yetkili icra dairesinden takip yapılmaması nedeniyle davayı usulden reddine karar verildiği. İstinaf başvurusu üzerine ———sayılı ve 20.05.2018 tarihli kararıyla yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği ve işbu kararın kesinleştiği, eldeki itirazın iptali davasına konu———- E.sayılı icra dosyasının ise 04.02.2021 tarihinde açıldığı, davanın usulden reddine karar verilmesi ve bağlı işlemlerin TBK’nin 154.maddesi kapsamında zamanaşımını kesen sebeplerden olmadığı ve böylece iki yıllık zamanaşımı süresinin takip tarihi itibarıyla dolduğu sonuç ve kanaati hasıl olmuş ve davanın 6102 sayılı TTK’nin 1420. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gözetilerek dava öncesi ———- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına ve davada kendisini vekille temsil ettiren davalı taraflar lehine ret sebebi ortak olduğundan müşterek tek vekalet ücreti de hesap ve takdir edilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın 6102 sayılı TTK’nin 1420. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.869,41 TL harçtan mahsubuyla bakiye 1.599,56‬ TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. maddeleri ile AÜT uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-)Davalılar kendisini ayrı ayrı vekille temsil ettirdiklerinden; Avukatlık Kanunu’nun 164/5 maddesine göre davalılar vekilleri için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 3/2, 13/1, maddeleri uyarınca hesap ve takdir edilen 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak müştereken(1/2) davalılara verilmesine,
6-)Davalı ——– Şti tarafından yapılan 96,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
7-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansın yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )
Dair, davacı vekilinin, davalı ——— Şti vekillerinin yüzlerine karşı, davalı ——- şirketi vekilinin yokluğunda ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; ———Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2023