Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/202 E. 2022/491 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/202 Esas
KARAR NO: 2022/491
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/04/2021
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, karşılığında fatura düzenlediğini, davalıdan olan alacağın ödenmemesi üzerine,—– dosya ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine binaen düzenlenen ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının borca ve ferilerine itiraz etmesi neticesi icra takibinin durdurulduğunu beyan ederek davalarının kabulüne, davalı tarafın başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, kötü niyetli olarak yapılmış itiraz nedeniyle davalı tarafın %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderle davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Deliller
Tarafların —- dosya arasına alınmıştır.
— esas sayılı dosyasının — kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—– yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, gelen müzekkere cevapları,—sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında ticari hizmet ilişkisinden kaynaklı fatura alacağına dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin ——dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter incelemesinde davacı yanın defterlerini hazır bulundurduğu, bilirkişinin iletişime geçmesine rağmen davalı yanın defter ibraz etmediği, bu hali ile HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği nazara alınarak, — tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar, müzekkere cevapları ve ibraz edilen ticari defterler ışığında,—- davacı —– bildirimlerinin incelendiği, davalı adına kesilen fatura bedelleri aylık — sınırının altında olduğundan söz konusu faturaların bildirilmemesinin VUK hükümlerine uygun olduğu, —– müzekkerelere cevap yazıları ve eklerinde,—- bildirimlerinin incelendiği, davacıdan alınan fatura bedelleri aylık —— sınırının altında olduğundan, söz konusu faturaların bildirilmemesinin VUK hükümlerine uygun olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların iade edildiği ya da ayıp ihbarı yapıldığına dair bir belgeye rastlanmadığı, tarafların birbirine keşide ettiği bir ihtara ve ihbara rastlanmadığı, davalıya keşide edilen bir ihtarname olmaması nedeni ile, davalının T.B.K. Hükümleri gereği icra takip tarihi olan —– tarihi itibari ile temerrüde düştüğü, davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdiki yönünden ise gerekli onaya sahip olmadığı, dava ve takip konusu —– genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine ve Vergi Usul Kanununa göre uygun olarak kaydedildiği, davacının —- tarihli takip tarihi itibari ile davalıdan — asıl alacak tutarında alacaklı olduğu rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, her ne kadar davacı tarafça —- üzerinden dava açılmış ise de, tespit edilen alacak miktarının —– olduğu, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir noter ihtarnamesi bulunmadığından, davacının takipten önce işlemiş faiz talep edemeyeceği, yine her ne kadar 3095 sayılı yasaya göre taraflar arasındaki faaliyetin ticari iş sayılması ve ticari faiz talep edilebilmesi mümkün ise de takip talebinde “…işleyecek %…faiz” ibaresinin yer aldığı, açıkça ticari faiz talebinin bulunmaması sebebiyle, ibarenin yasal faiz olarak yorumlandığı tespitiyle beraber davanın kısmen kabulü ile —-sayılı takip dosyasında asıl alacak —– üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup —-asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının—- sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile 3.391,32 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 3.391,32 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 678,26 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 231,66 TL harçtan peşin alınan 83,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 148,33 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 83,33 TL harç gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 113,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.396,93 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 977,85 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca——bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 924,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 396,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.391,32 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.488,02 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022