Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/186 Esas
KARAR NO : 2021/221
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2021
İstanbul Anadolu —- Asliye Hukuk Mahkemesinin ———–karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzii edilen ve yukarıda bildirilen sırasına kaydedilen dosyanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı şahıs tarafından İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu alacakların hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin davalı şirket ile herhangi bir ne senedi ne de sözleşmesinin bulunmadığını, müvekkilinin oğlu ile davalı şirket arasında alışveriş yapıldığını, müvekkilinin herhangi bir alacak ilişkisinin bulunmadığını belirterek İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün ——–esas sayılı dosyasında —— paranın alacaklıya ödenmemesini, icra takibinin durdurulmasını, söz konusu icra takibinin iptaline karar verilmesini, davalı tarafın %20’sinden az olmamak kaydıyla davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile ———– firması tarafından sipariş edilen malları müvekkili şirket hazır ederek teslimini sağladığını, ——————- belirterek bahse konu ticarete ilişkin faturaların kendilerine ait olduğunu belirttikleri dava dışı —– adına düzenlenmesini istemeleri üzerine ve faturalar müvekkil şirket tarafından dava dışı bu —– düzenlendiğini, tırlara yüklenen bu ürünler —– edildiğini, müvekkil şirket üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen ödemelerini tam olarak alamadığını, bunun üzerine faturaların kesildiği firmalardan olan dava dışı———— aleyhine İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün———– esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, tebligatın bahsi geçen firmaya ulaşmasıyla birlikte tarafımızla iletişime geçtiklerini, firmalarının ———- ile ilgisi olmadığını, — firması olduklarını, müvekkil şirketten teslim aldıkları malları —— teslim ettiklerini ve borcun —- firmasına ait olduğunu belirttiklerini, kendileri ——— ile iletişime geçmiş ve — firmasından aldıkları ödemeyi tarafımıza göndermeleri sonucunda icra dosyası haricen tahsil ile kapatıldığını, davacı———- arasındaki alışverişten bahsetmekte yani——- müvekkil şirket arasındaki ticari ilişkiyi kabul etmekte fakat söz konusu ticari ilişki nedeniyle kendisinin herhangi bir sorumluluğu olmadığını iddia ettiğini, dava konusu İstanbul Anadolu ——- Müdürlüğü’nün— Esas sayılı dosyasına yapılan yersiz gecikmiş itirazın bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi savunmuştur.
SAFAHAT
İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesinin ——Karar sayılı kararıyla mahkemelerinin görevsizliğine dair: “1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/c ve 115/2. maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, 2-Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli mahkemenin ——— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,” karar verilmiştir.
Deliller
—– yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava menfi tespit davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır.
6102 sayılı TTK madde 5/3 maddesi gereğince Asliye Hukuk -Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin işbölümü değil artık görev ilişkisi olduğu hususu da tartışmasızdır.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve yerleşik içtihatlar ışığında somut olaya gelindiğinde; davanın menfi tespit davası olduğu, dava dilekçesindeki anlatımda, davacı tarafça davacının davalı şirket ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, davacının oğlu ile davalı şirket arasında alışveriş yapıldığı belirtilmiş, her ne kadar davalı tarafça davacının —- firmasının yetkilisi gibi hareket ettiği savunulmuş ise de; —- — gelen müzekkere cevabına göre davacı gerçek kişinin ortağı veya yetkilisi olduğu herhangi bir ticari şirket olmadığı, dolayısıyla davacının tacir olmadığı, davacının oğlunun davalı taraf ile ticari ilişki içinde bulunması hususunun ticari temsilcilik anlamında davacı gerçek kişiyi bağlayıcı bir durum olmadığı, kaldı ki bu hususun genel mahkemede yapılacak irdeleme sonucunda aydınlatılabileceği, dava türü bakımından TTK’da sayılan mutlak ve nispi ticari davanın şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca her ne kadar iş bu dosyaya henüz duruşma günü tayin edilmemiş ise de usulen dinlenmesi mümkün olmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, dava şartlarının hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev yönünden usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli Mahkemenin İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
4-Dava hakkında daha önceden İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden; mahkememizce verilen karar İstinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için merci tayini (Yargı yeri belirlenmesi) açısından re’sen dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ———-.Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Dava hakkında daha önceden İstanbul Anadolu ———-. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden; Mahkememizin görevsizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu —–. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
6-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
7-Süresinde başvuruda bulunulması halinde HMK’ nın 331/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.