Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/183 E. 2022/552 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/183
KARAR NO : 2022/552

DAVA : İtrazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2022

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı şirket arasında —–, diğer davalının bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, söz konusu sözleşme gereğince kullanılan kredinin ödenmemesi üzerine muaccel hale gelen borcun ödenmesi—– hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek borçlulara tebliğ edildiği halde süresinde borcun ödenmemesi üzerine —- Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, itiraz üzerine zorunlu arabuluculuğa başvurulduğu ve—- dosya numarası üzerinden—— numarası ile sürecin anlaşamama ile sonuçlandığı ve anlaşamama son tutanağı düzenlendiği; itirazların haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
——talebinde bulunulmamıştır.
Dava dilekçesinde icra takibinde ödenen peşin harcın mahsup edilmesi talep edilmiş olup, icra dosyası ve dosya kapsamına göre icra takibi nedeni ile ödenen peşin harç miktarının 2.551,36 TL olduğu ve mahkeme veznesine dava nedeni ile ödenen peşin harcın söz konusu icra veznesine ödenen harç mahsup edildikten sonra kalan miktarı ödendiği belirlenmiş olup, sonuçta icra veznesine ödenen peşin harcın mahsubuna ilişkin yasal gereklilik gözetilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalılara tebligat yapıldığı halde davalılar adına gelen olmamış ve cevap verilmemiştir.
İbraz edilen Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı———— — yapılan başvurunun taraflarla ilgili olduğu, tarafların davete uyduğu ancak anlaşma sağlanamadığı için —-tarihli son tutanak düzenlendiği, arabuluculuğa başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmiş olduğu belirlenmiştir.
İcra dosyasının —içeriğine ve icra müdürlüğünün bu konudaki üst yazısına göre taraflarla ilgili olduğu;
489.930,46 TL asıl alacak,—- olmak üzere toplam——- tarihinde takibe konulduğu, takibin genel kredi sözleşmesi, müteselsil kefalet, ihtarname ve hesap özetine dayalı olduğu, her iki davalı yönünden de süresinde yapılan itirazla takibin durmuş olduğu,—-İcra Dairesi’nin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında da bulunulduğu belirlenmiştir.
Ön inceleme duruşmasında yapılan irdelemede icra dairesinin yetkisine itiraz dilekçesinde davacı adreslerine göre —- Daireleri’nin yetkili olduğu ileri sürülmüş ise de sözleşmeye göre kanunen yetkili yerlerde de takip yapılabileceğinin ön görülmüş olması ve her iki davalının adresinin de ‘—- —– kalması, davalıların adresine bağlı genel yetki kuralı birlikte değerlendirildiğinde yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşıldığından icra dairesinin yetkisine itiraz kaldırılarak borca itirazın esası yönünden ön inceleme duruşması yapılarak engel bir dava şartı bulunmadığı belirlendikten sonra itilaf noktaları tespit edilerek tahkikata geçilmiştir.
Dava dilekçesine, celp edilip incelenen icra dosyasına, ön inceleme duruşmasında belirlenen ihtilaf noktalarına ve dosya kapsamına göre dava ticari kredi ilişkisine dayalı olarak yapılan takibe itirazın iptaline ve buna bağlı olarak talep edilen icra tazminatına yöneliktir.
Deliller toplanarak taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi içeriği ve davanın niteliği gözetilerek banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek bir bankacılık konusunda uzman bilirkişiden rapor temini yoluna gidilmiştir.
——–yevmiye numaralı ihtarnamesi ile takibe ve davaya konu borcun ödenmesi için davalılara gönderilen ihtarın———tarihinde tebliğ edildiği ve ihtar ile birlikte 7 gün süre tanınmış olduğu ve temerrüdün süre sonunda oluştuğu anlaşılmıştır.
Temin edilen dosya kapsamına uygun olarak ve davanın——-yönünden Mahkememizce de yeterli görülen raporda asıl borçlu davalı şirket ve kefil diğer davalı olacak şekilde taraflar arasında genel——– sözleşmelerine dayalı olarak raporda tablolar halinde belirtilen şekilde kredi kullandırıldığı, asıl borçlu şirketin kredi borcunun geri ödenmesinde gecikmelere sebep olması ve sözleşme hükümlerinin ihlal edilmesi sebebiyle davacı bankanın davalılar aleyhine yasal takibe geçme hakkının doğduğu,—– edildiği, tebliğ tarihine ve tanınan süreye nazaran temerrüdün —-tarihinde oluştuğu, takip tarihi itibari ile davacı bankanın davalılardan:
490.919,21 TL asıl alacak, 13.650,41 TL işlemiş faiz,——- alacağı olduğu hesaplanarak değerlendirilmek suretiyle, kefalet limitinin——-kefilin limit dahilinde sorumluluğunun devam ettiği belirtilerek —— açıklanmıştır.
Raporun tebliğine rağmen taraflarca rapora karşı herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında rapora itirazlarının olmadığını ifade etmiştir.
İlgili yasal düzenlemeler:
”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu:
…TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI
Madde 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın—- kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan —– ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./23. md) Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu:
A İTİRAZIN İPTALİ :
Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
(Mülga fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./103. md.)
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
(Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A düzenlemesinde yargılama gideri yönünden yer alan ilgili fıkralar:
Dava şartı olarak arabuluculuk
Madde 18/A- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.

(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen —- tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, —- bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır.—- taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca ——– gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere —- bütçesinden karşılanır…”şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Sonuç olarak temin edilen icra dosyasının —, icra müdürlüğünün —- sözleşmeleri ve limitleri, —- buna ilişkin ihtarnamenin içeriği ve tebliğ tarihi; dosya kapsamına uygun, denetime ve hükme esas alınmasına elverişli olup Mahkememizce de dosya kapsamına uygun ve yeterli görülen rapor, raporun itiraza uğramaması, yukarıya aktarılan ilgili yasal düzenlemeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın taleple bağlılık da gözetilerek söz konusu rapor doğrultusunda kısmen — erdiği kanaatine varılmıştır.
Rapordaki veriler ve takip talebindeki taleple bağlılık gözetildiğinde:
— işlemiş faiz ve — — olmak üzere toplam 504.263,38 TL, olup talebe konu toplam 510.272,85 TL’den 504.263,38 TL düşüldüğünde kısmen redde konu bedel olarak 6.009,47 TL bedele ulaşılmış olup aşağıdaki hesaplamalarda bu değerler gözetilmiştir.
Davacı tarafın —-tazminatı —- ettiği icra tazminatı yönünden yukarıya aynen alınan İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmü, bu konuda yerleşen yargısal uygulama, davanın niteliği, davalının takibe itirazının haksız çıkması, kabule konu asıl alacak yönünden alacağın davalı tarafça hesaplanabilir-bilinebilir olması nedeni ile likit ve belirli olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı aleyhine icra tazminat şartlarının somut olayda gerçekleştiği anlaşıldığından kabule konu asıl alacak miktarı olan 489.930,46 TL üzerinden %20 oranında icra tazminatına da karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış olup, söz konusu asıl alacak miktarının %20 oranına tekabül eden 97.986 TL icra tazminatına da hükmolunmuştur.
Harç yönünden kabule konu toplam dava değeri olan — işlem yapılmış ve —-hesabı yönünden de harca esas alınan bu bedel gözetilmiş olup; davanın niteliğine karşılık gelen 492 Sayılı Harçlar Kanununun;
”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.
…”
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme, icra veznesine yatan peşin harç miktarı ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken 2.551,36 TL peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu peşin harcın mahsubu talebine bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ——- sayılı icra dosyası üzerinden yapılan takibin 489.930,46 TL asıl alacak,—- olmak üzere toplam —- üzerinden yürütülmesine; itirazın belirtilen çerçevede iptaline ve takibin belirtilen şekilde devamına,
2-%20 icra tazminatı 97.986 TL’nin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Gerekçede açıklanan —- nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan 6.162,83 TL peşin harç ile İcra veznesine yatan söz konusu 2.551,36 TL’nin toplamını oluşturan 8.714,19 TL’nin mahsubu ile EKSİK 25.732,05 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine bağlı olarak————-zaruri giderin davalılardan müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından İcra veznesine yatırılan söz konusu peşin harç da dahil olmak üzere Mahkeme veznesine yatırılan harçlarla birlikte toplam 8.782 TL harcın davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından harç dışında yapılan toplam 1.731,10 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre takdiren 1.710 TL’nin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine; geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
9-Davacı vekili için kabule konu toplam değer üzerinden tarife gereğince hesap ve takdir edilen—– nispi——-davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
10-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak davacı vekilinin e-Duruşma sistemi üzerinden yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.