Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/167 E. 2022/57 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/167 Esas
KARAR NO : 2022/57

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/03/2021
KARAR TARİHİ : 24/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı—— sorumluluğunda ——- çökmesi ile müvekkili şirketin ———- tarihinde hasara uğradığı, ——— uğrayan araç sahibinin aracını —— park halinde bırakarak ———– sonucu aracının hasara uğradığını anladığı, davalı —– devrilmesi sonucu aracın —— —-edecek şekilde hasara uğradığı, hasar sonucu müvekkili şirket tarafından—– Raporunda da bu—- hususun sabit olduğu, yapılan incelemeler ve hesaplamalar sonucu sigortalı aracın hasar miktarının toplamda 17.013,00 TL olduğunun tespit edildiği, tespit edilen tutarın müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödendiği, akabinde davalı şirkete TTK m. 1472 hükmü uyarınca rücu talebinde bulunulduğu ancak davalı şirket cevabında —— —- sorumluluğunun kendilerine ait olmadığını belirttiği ve rücu taleplerini reddettikleri, davalı şirketin sorumlu olmadıkları yönündeki beyanlarının hukuka aykırı olduğu, davalı şirketin—– kaynaklanan zararlardan sorumlu olduğu, bu doğrultuda yapılan tüm başvurular neticesinde sonuç alınamadığından müvekkilinin alacağının tahsilinin temini için ——— dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı ancak davalı şirketin icra takibine de itiraz ettiğinden işbu dava açma zarureti doğduğu dava açılmadan önce TTK uyarınca ticari dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğu ancak sulh olunamadığı ileri sürülerek davalarının kabulü, davalının—– dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamı, davalıdan ayrıca % 20 oranında icra inkar tazminatının tahsili yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin usul ve yasa uyarınca haksız ve hukuka aykırı olduğu, —- mücbir sebebin varlığı söz konusu —–şirketin kaza ile ilgili herhangi bir sorumluluğu doğmadığı, müvekkili ——gerekli önlemleri aldığı, müvekkili şirketin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının her —- sonucunda kazanın meydana geldiğini iddia etmişse de,—— olmadığı ——– müvekkili şirket tarafından kuvvetlendirildiği—— gerekli önlemler de alındığı, kazaya ilişkin görsellerden de bu husus net bir şekilde anlaşıldığı, davacı tarafın kötü niyetli şekilde gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu, duvarın ham maddesi —— dolayı aşırı fırtınaya maruz kalarak çöktüğü,—- duvarın çökmesi neticesinde, —— söküldüğü, bu durumun —– şekilde —– edilmediğinin de açıkça gösterdiği,—– direğini çarpma ——– müvekkili şirketin kusurlu olduğunu kabul anlamına gelmemesi kaydı ile, ———– sebebi ile de müvekkiline — edilmemesi gerektiği, davacının dava dilekçesindeki iddialarını kabul anlamına gelmemesi kaydı ile, rücu edilen miktara, icra inkar tazminatı talebine ve faize itiraz ettikleri savunularak davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri,—— Esas sayılı dosyası, —— Tutanağı, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasıdır.
Mahkememizce davanın dayanağı ——- dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede davaya esas teşkil ettiği ve davanın tarafları ve konusuyla uyumlu olduğu davacının davalı borçlu aleyhine alacağı için ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlu davalıya tebliğinin üzerine davalının süresinde borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; “(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel —– alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.—- veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının —– alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi——- alınır.” hükmüne amirdir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren —— —– mahallinde bilirkişi heyeti eşliğinde keşif yapılmış ve bilirkişi heyetinden rapor aldırılarak sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi ——- raporunda özetle; —– tamamlanmış, —— kadar ——— olarak—– —– duvarlarının;——- edilmesi ile oluşturulmuş olduğu,————- marifeti ile —— ——– yöntemiyle bağlantısının yapıldığı ve ——- olabilmesi —— —- edilerek——- yüklerden biri ve en önemlisi—— gösterebilmesi için kullanılan——- daha uzun ve doğru açılarda olması gerektiği, ayrıca tüm bağlantı ——— plakalar hiçbir bağlantı da görülemediği,——üzerine sabitlenmesi için—— —– kullanıldığı tespit edildiği, ancak; kullanılan bu ——– bu işlem için uygun bir malzeme olmadığı, ——— daha geniş —— ile birlikte —— malzemeler ile birlikte kullanılması gerektiği, ———— mahalline en yakın ——— yapılması durumunda, ———- güvenli bir şekilde ayakta kalabileceği, tüm bu nedenlerden—- duvarının;——- edilmediği ve bu nedenle—– olduğu, önce —-üzerine devrilmiş olduğu,—– devrilmesine sebep olduğu kanaati oluştuğu, dava konusu olay sonrasında davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait araçta meydana gelen hasara durumuna ilişkin olarak, bağımsız eksper—– dosya numaralı bir ekspertiz raporu bulunduğu, işbu ekspertiz raporuna göre, saptanmış olan değişmesi gereken parça dökümünün dosyada bullunan aracın kaza sonrasın hasarlı durumunu gösterir fotoğraflarla —–ile uyumlu olduğu, parça bedellerinin —- ücretlerinin de marka yetkili —- bedelleri üzerinden % 15 iskonto ile belirlenmiş olduğu, onarım işleminin yapıldığı yerin —– belirlenen parça —- bedellerinin—– yetkili ——— araçtaki hasar kapsamının parça bedeli —– olduğu beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır.
Yapılan yargılamaya, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu —üzerine—- nedeniyle hasara uğraması sonucu davacı —– numaralı —- aracın hasarının onarılması için yaptığı 17.013,00 TL tutarındaki ödemeyi, direğin aracın üzerine devrilmesine neden olan koruma duvarını yapan—— anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı—– olayın mücbir sebepten kaynaklandığı, kendisinin alınması gerekli tüm önlemleri aldığını ancak olay—–nedeniyle olayın meydana geldiğin, kendisinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını ileri sürmüş olsa da, bilirkişi heyetinin raporunda tespit ettiği üzere, —- duvarının tekniğe uygun yapılması durumunda, ——– kalabileceği, tüm bu nedenlerden——- uygun —— edilmediği ve bu nedenle——- oluşturduğu yanal ——– devrilmiş olduğu, —- devrilmesine sebep olduğu”, dolayısıyla olayın meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunduğu, davalının meydana gelen hasardan sorumlu olduğu, yine bilirkişi heyetinin kaza nedeniyle meydana gelen hasar bedeli konusunda yapmış olduğu tespitlerin meydana gelen kaza ile hasar ile uyumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davacının incelenen kayıtlarında davalının davacıya 17.013,00 TL tutarda borçlu bulunduğu ve davacının alacağının varlığını ispat ettiği anlaşılmıştır. Dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kısmen kabulü ile davalının—– takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, icra takibinin asıl alacak 17.013,00 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda ise her ne kadar davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş ise de alacağın teknik inceleme ile ortaya—–karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluşmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderleri, 326/1.2 Maddesi gereğince davalının sorumlu tutulmasına karar verilerek HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
Davalının—– takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak 17.013,00 TL TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
2-) Şartları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.162,16 TL karar ve ilam harcına peşin alınan 205,47 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 956,69 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı 205,47 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, 419,90 TL keşif harcı, 405,20 TL posta ve dosya masrafı ve 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.198,37‬ TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——. 13/1, 13/2 maddesi uyarınca 5.100,00 TL maktu/nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri—- arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı