Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/158 E. 2023/526 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/158 Esas
KARAR NO: 2023/526
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 12/03/2021
KARAR TARİHİ: 17/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait —– plaka sayılı —— marka —– tipli aracın motor arızası nedeniyle davalı şirkete ait yetkili servisi tarafından garanti kapsamında arızanın giderilmesi gerektiği halde giderilmediğini, oluşan hasarın müvekkili tarafından yapılarak ödendiğini, açılan tespit davasında yapılan bilirkişi incelemesinde servis kaynaklı olarak arızanın meydana gelmesinin mümkün olmadığını, araçtaki motor arızasının komple sandık motor değişimiyle giderilebileceğini ve toplamda 54.716,09 TL hasar oluştuğuna dair kanaat ve görüş bildirildiğini, ihtilaf konusu aracın kiralık olarak verildiğinden dolayı davalının kusurundan kaynaklı araç serviste bekletildiğinden kazanç kaybı, hak mahrumiyeti meydana geldiğini, aracın serviste yaklaşık olarak 7 ay bekletilmiş oduğunu, bilirkişi raporunda günlük 150 TL ikame araç bedeline kdv eklenmemiş dolayısı ile düşük miktar olduğunu, şimdilik icra takibinde belirtilen ikame araç olarak belirtilen 31.950 TL kazanç kaybı tazminatı oluştuğunu, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığını , borçlunun itirazı ile takibin durduğunu, davanın açma zorunluluğu oluştuğunu iddia ve beyanı ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının aracı sattığını, taraf ehliyetinin ortadan kalktığını, dava konusu aracın 29.07.2016 tarihinde teslim edildiğini, davanın 12.03.2021 tarihinde açıldığını, davacı ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, 29.07.2016 arihinde satın alınan araç için 2 yıllık zamanaşımı süresi sona ermiş olduğundan davacı tarafından ileri sürülen hak zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin —- şirketi —– markalı araçların —– yalnızca satış ve satış sonrası hizmetlerini üstlenen distribütör firma olduğunu, imalat süreci ile hiçbir ilgisi olmadığını, araç üretim fabrikası bulunmadığını, bu nedenle atfedilebilecek herhangi bir kusuru olmadığını, bir anlığına bu iddia kabul edilse bile aracın distribütörünün servisten verildiği iddia edilen ayıplı hizmetten dolayı sorumlu olamayacağı ortada olduğunu, —— şasi numaralı —– marka araç 27.12.2017 tarihinde 65.759 km de önden aldığı bir hasar sonucunda —– şebekesi dışında onarım gördüğünü , —— şebekesi dışında yetkisiz yerde görülen onarım aracın garanti dışına çıkmasına neden olduğunu, onarım esnasında soğutma devresine müdahale bulunulduğunu, su radyatörü ve alt üst hortumu değişmiş olduğunu, aracın süregelen şikayetlerinin hasar onarımı sonrası oluştuğunu, —– şebeke dışında yapılan hasar onarımı kaynaklı eksik veya hatalı müdahaleden dolayı aracın distribütörüne sorumluluk yüklenmesinin kabûl edilemeyeceğini, 90.000 km üzerinde yol yapmış aracın hararetin imalat kaynaklı sorun olduğunun kabul edilemeyeceğini, araçtaki hasarın kullanıcı hatası ile meydana geldiğini, 29.07.2016 tarihinde alınan aracın ayıplı olduğunun ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının 31.950 TL araç kira masrafı olduğunu iddia etmekte olmasına rağmen bu zararını kanıtlayan bir delil sunmadığını, davacının sebepsiz zenginleşme kastı taşıyan talebinin reddinin gerektiğini, müvekkili gıyabında yapılan tespitin delil vasfına haiz olmadığını, aracın teknik üniversitelerde incelenmesi gerektiğinin beyanı ile davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER:—– D.İş sayılı dosyası, —– Esas sayılı dosyası, —— yazılan müzekkere cevabı, bilirkişi raporu.Makine mühendislerinden oluşan 3 kişilik heyetten alınan 14.10.2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; 100.000 km ye yakın süreçte sorunsuz çalışan araçta dava konusu arızanın üretim kaynaklı olmasının mümkün olmadığı, ürünün gizli ayıplı olmadığının kesin olduğu, dolayısı ile davalıdan tazminat talep edilemeyeceği, yeterli delil ve ölçümleme olmadığından hatanın kullanıcı hatası mı, yetkili servis hatası mı yoksa harici onarım yapılan yer var ise kullandığı antifiriz hatasından kaynaklı olup olmadığının kesinleştirilemediği, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde aracın yürür vaziyette olduğu, bu halde komple motor değişimini gerektirecek boyutta bir arıza olamayacağı, arızanın arıza tarihinde KDV dahil 9.655,97 TL tutara onarılabileceği, onarımın 11 gün tutacağı, KDV dahil 1.947 TL kâr kaybı olabileceği belirtilmiştir.Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 21.02.2023 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; Aracın yürür vaziyette olduğu, bu halde komple motor değişimini gerektirecek boyutta bir arıza olamayacağı, arızanın arıza tarihinde KDV dahil 9.655,97 TL tutara onarılabileceği, onarımın 11 gün tutacağı, KDV dahil 1.947 TL kâr kaybı oluşabileceği,Dava dilekçesinde davacının ödeme yaparak onarım yaptırdığı beyan edilmiş olsa da, böyle bir onarımdan kaynaklı olarak, aracın geçmişinde hava yastıklarının açıldığı bir kaza kaydı varken dahi, 78.000 TL mertebesinde bir değer kaybı oluşmasının (150.000 – 72.000 TL) mümkün olmadığı; satış bedelinden aracın onarım yapılmadan satılmış olduğunun anlaşıldığı,Dosyaya kök rapor sonrasında davacı tarafından fatura, bakım belgesi vs sunulmamış olduğu, arıza onarımına dayanak gösterilen 21.03.2019 tarihli KDV dahil 54.716,09 TL tutarlı —– motorlu araçlardan alınan belgenin teklif belgesi olduğu, faturalaşmamış olduğu, aracın onarımının yapıldığını ispatlar nitelikte olmadığı,100.000 km ye yakın süreçte sorunsuz çalışan araçta dava konusu arızanın üretim kaynaklı olmasının mümkün olmadığı, ürünün gizli ayıplı olmadığının kesin olduğu, dolayısıyla davalıdan değer kaybı, kar kaybı veya garanti kapsamında onarım masrafı vs adı altında tazminat talep edilemeyeceği ,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.Somut olayda; davacı şirkete ait —– plaka sayılı —– marka aracın motor arızası nedeniyle davalı şirkete ait yetkili servis tarafından garanti kapsamında arızanın giderilmesi gerektiği ancak oluşan hasarın davacı tarafından yapılarak ödendiği, —– D.İş sayılı dosyası ile yapılan bilirkişi incelemesinde araçtaki motor arızasının komple sandık motor değişimiyle giderilebileceği ve toplamda 54.716,09 TL hasar oluştuğuna dair kanaat ve görüş bildirildiği iddiasıyla araç tamir bedelinin ve aracın serviste bekletilmesi nedeniyle kazanç kaybı oluştuğundan bahisle davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığı görülmüştür.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile araç üzerinde yapılan incelemede, aracın geçmişinde hava yastıklarının açıldığı bir kaza kaydı bulunduğu, dava konusu aracın yürür vaziyette olduğu, bu haliyle komple motor değişimini gerektirecek boyutta bir arıza olamayacağı, 100.000 km ye yakın süreçte sorunsuz çalışan araçta dava konusu arızanın üretim kaynaklı olmasının mümkün olmadığı, ürünün gizli ayıplı olmadığının kesin olduğu, davacı tarafça araç onarım yapıldığı iddiasına ilişkin sunulan belgenin teklif belgesi niteliğinde olduğu, gerçekten onarımın yapıldığına dair fatura, servis raporu vs belgenin dosyaya ibraz edilemediği, yeterli delil ve ölçümleme olmadığından hatanın kullanıcı hatası mı, yetkili servis hatası mı yoksa harici onarım yapılan yer var ise kullandığı antifiriz hatasından kaynaklı olup olmadığının kesinleştirilemediği, bu haliyle davacının davasını TMK’nın 6, HMK’nın 190 ve TBK’nın 219 vd. maddeleri nazarında açıkça ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 359,80 TL olmakla baştan alınan 1.556,32 TL peşin harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 1.196,52 TL nin davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan14.581,18 TL nispi vekalet ücretinın davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —– Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/07/2023