Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/157 E. 2023/395 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/157 Esas
KARAR NO: 2023/395
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 12/03/2021
KARAR TARİHİ: 29/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalının —— plakalı aracının sigortalandığını, 01.03.2018 tarihinde, —– plakalı aracın, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısı —— plakalı araca çarptığını, bu kazanın, çarpan aracın, sağdan gelen müvekkili sigortalısının sağdan geçiş üstünlüğü kuralına uymaması sebebi ile gerçekleştiğini, müvekkili sigorta şirketinin, sigortalısının hasarını karşıladığını, akabinde önce kusuru ile kazaya sebebiyet veren —— plakalı aracın sigortasına başvurulduğunu, sigortanın kabul etmemesi üzerine de söz konusu aracın araç sürücüsü ve ruhsat sahibi aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine her iki borçlunun da itiraz ettiğini, dava sürecinden evvel, TTK”un arabulucuya başvurma şartı gereği, —– Arabuluculuk Bürosunun —— arabuluculuk dosya numarası ile başvuru yapıldığını, anlaşma sağlanamadığından anlaşamama son tutanağının düzenlendiğini, bu nedenlerle —— E. Sayılı dosyasına davalı/ borçlu tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı —– Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurda görülen davanın müvekkili şirkete yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacı yanın müvekkili şirkete ait —– plakalı aracın sigortasına başvurması gerektiğini, dava dilekçesinde söz konusu aracın sigortalıya başvurulduğunun iddia edildiğini ama dosyaya buna ilişkin bir delil sunulmadığını, davanın öncelikle —— plakalı aracın sigortası dava dışı—– şirketine ihbarının gerekmekte olduğunu, söz konusu dava dışı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Trafik Sigortası yapıldığı tarihte aracın plakasının —— olduğunu, daha sonra plaka değişikliği ile plakanın —– olarak güncellendiğini, davaya konu tazminata sebep olan aracın 30.05.2017 tarihli finansal kira sözleşmesi ile —– şirketinden kiralandığını, sonrasında 25.08.2018 tarihinde ekte sunulan Araç Satış Sözleşmesi kapsamında aracın müvekkili şirkete satışının gerçekleştiğini, müvekkili şirket tarafından dava konusu aracın dava dışı —– şirketine 15.06.2017 tarihinde kiralama amaçlı olarak teslim edildiğini, kaza esnasında tazminata sebep olan aracın dava dışı şirketin kullanımında bulunduğunu, bu nedenle davanın, söz konusu aracın kiracısı ve işleten sıfatı taşıyan dava dışı —– şirketine de ihbarının gerekmekte olduğunu, taraflarca işleten sıfatının kiracıya ait olarak kararlaştırılmasının yanı sıra, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 3. Maddesi gereği, motorlu aracı uzun süreli kiralama sözleşmesi ile kiralayandan alan kiracının, aracın işleteni sayıldığını, dava konusu kazanın, dava dışı —– şirketinin uhdesindeyken meydana geldiğini, bu nedenle müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, her türlü hukuki sorumluluğun, aracın işleteni sıfatıyla dava dışı —– şirketine ait olduğunu, Yerleşik Yargıtay Kararlarının da bu doğrultuda olduğunu, davacı sigorta şirketi tarafından araçta meydana geldiği iddia edilen hasara karşılık ödenen tutarın fahiş olduğunu, bu nedenle, hasar dosyasının celbiyle, araçta meydana gelen hasarın ve bu hasara karşılık ödenmesi gereken tutarın bilirkişi marifetiyle tespitinin gerekmekte olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın aracın zorunlu trafik sigortasını yapan dava dışı —– şirketine ve işleten sıfatı bulunan dava dışı —— Şti.’ne ihbarına, müvekkili şirketin işleten sıfatı bulunmaması sebebiyle davanın husumet yokluğundan reddine, davanın esasına girilmesi halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kullandığı —— plakalı araç ile 01.03.2018 tarihinde davacı şirkete Kasko Sigortası ile sigortalı olan —— plakalı araç kazaya karıştığını, —— plakalı araçta meydana gelen hasarın bedelinin Kasko Sigortacısı tarafından karşılandığını, söz konusu hasar onarım bedelinin müvekkiline rücu etmekte olduğunu, ne var ki uyuşmazlık konusu trafik kazasında müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, müvekkili tarafından kullanılan aracın kaza tarihinde geçerli olan Trafik Sigortacısı’nın dava dışı —– şirketi olduğunu, söz konusu sigorta şirketinin —– plakalı aracın trafikte seyir halindeyken neden olduğu zararları teminat altına aldığını, söz konusu hasarın bedelinin karşılanması amacıyla, söz konusu dava dışı Trafik Sigortacısına başvurulması gerektiğini, davacı şirket tarafından iş bu dava ile dava konusu icra dosyasına kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve bu nedenle icra inkar talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra inkar tazminatının Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince likit alacaklar bakımından sorumlu olduğunu, KTK M. 109 hükmünde, haksız fiil nedeniyle meydana gelen zararın 2 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu şeklinde düzenlendiğini, iş bu dava konusu trafik kazasının 01.03.2018 tarihinde meydana geldiğini, davacı şirketin taleplerinin zaman aşımına uğradığını, bu nedenlerle fazlaya dair her türlü maddi ve manevi hakları saklı kalmak kaydı ile; davanın dava dışı—– şirketine ihbarına, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine, tüm itirazlarının kabulü ile davanın tümden reddine, davacının, dava konusu icra takibinde kötü niyetli hareket etmesi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ile tüm yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
—– Esas sayılı icra takip dosyası, —— ve sigorta şirketine yazılan müzekkere cevapları, bilirkişi raporu.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava, KASKO Sigorta Poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda; 01.03.2018 tarihinde sürücü —— sevk ve idaresindeki —— plakalı otomobil ile sürücü —— sevk ve idaresindeki —– plakalı araçla çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 7.717,00 TL tutarında hasar tazminatı ödemesi yapıldığı, hasar bedelinin tahsili için davalı/borçlu aleyhine —– Esas sayılı dosyası ile davalı/borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığı görülmüştür.—— sayılı kararı “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklindedir.TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; somut olay bakımından mahkememizce alınan—— Dairesi raporunda davalı şirkete ait araç sürücüsünün %30 oranında kusurlu olduğu, davacı sigorta şirketine sigortalı —— plaka sayılı araçta meydana gelen hasar ile olayın oluş şeklinin uyumlu olduğu, işbu aracın onarım bedelinin KDV dahil 7.717,00 TL olduğu ve davacı tarafça bu bedel kadar sigortalısına ödeme yapıldığı anlaşılmakla davalı şirkete ait araç sürücüsünün kusuru nispetinde 2.315,10 TL asıl alacak ve ödeme tarihi olan 02/08/2018 tarihinden 07/12/2021 takip tarihine kadar hesaplanan 885,10 işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.200,20 TL üzerinden davanın davalı —– bakımından kabulüne, davanın temelinin haksız fiile dayanması, sorumluluk, hasar, zararın yapılan yargılamaya göre belirlenmesi karşısınında borcun davalı açısından muayyen olmadığı anlaşılmakla İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Davalı —— şirketinin pasif husumet yokluğuna ilişkin yapılan itirazın değerlendirilmesinde; kazaya sebebiyet veren —– plakalı aracın kira sözleşmesi, teslim belgesi, kira bedelinin ödendiğine yönelik fatura örneği, kira sözleşmesine ilişkin yatırılan damga vergisi tahakkuk fişi ve ticari defterlerin dosyaya sunulduğu, incelenmesinde, 15.06.2017 tarihli kira sözleşmesi ile dava konusu aracın dava dışı —– Şti ne kiralandığı, kira bedelinin kiralayan şirket tarafından fatura karşılığı ödenmekte olduğu, bu haliyle —– plakalı araç kayden davalı —– şirketi adına kayıtlı ise de, olaydan önce uzun süreli kira sözleşmesi ile ihbar olunan —– şirketine ne kiralanmış bulunduğundan ve 2918 Sayılı Yasanın 3 ile 85.maddesi gereğince araç malikinin işleten sıfatı yer değiştirdiğinden ve kayıt maliki davalı şirketin kazadan ve tazminattan sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla davalı —– şirketinin uzun süre kiralayan olmasına göre davada taraf sıfatı bulunmaması nedeniyle davanın işbu davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı —– bakımından KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun—– Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin 2.315,10 TL asıl alacak ve 885,10 İşlemiş faiz olmak üzere toplam 3.200,20TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Davalı —– şirketi Bakımından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE
-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatının reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 218,59 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 112,49 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 106,10 TL karar ve ilam harcının davalı —– tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 112,49 TL peşin harcın davalı —— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 2.445,00 TL nin kabul red oranına göre 840,12 TL lik kısmının davalı —– tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı —– şirketi tarafından yargılama gideri olarak yapılan 29,50 TL nin davacı taraftan tahsili ile davalı —- şirketine ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 3.200,20TL nispi vekalet ücretinindavalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 6.113,27 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı —– ödenmesine,
8-Davalı —– şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı —- şirketine ödenmesine,
9-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1360 TL nin kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 467,30 TL lik kısmının davalı —— alınarak Hazineye gelir kaydına,
10-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1360 TL nin ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 892,70 TL lik kısmının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
11-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı ve davalı —— ile davalı —– şirketi vekilinin yüzüne karşı, ihbar olunan vekilinin yokluğunda; 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..29/05/2023