Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/151 E. 2021/907 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/151 Esas
KARAR NO: 2021/907
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/03/2021
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—– numaralı tesisattaki elektrik enerjisi kullanımı neticesinde tahakkuk eden ve ekte sunulan faturaya konu borcun ödenmediğini, bunun üzerine, davalı aleyhine,—-dosyası ile takibin başlatıldığını, ancak icra dosyasına davalı tarafından itiraz dilekçeci sunularak takibin durdurulduğunu, davalı tarafın itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, Davalı yukarıda detayları verilen —— yapılan elektrik kullanımı neticesinde —— tarihli faturaya konu elektrik borcunu ödemediğini, işbu davaya konu ve davalının itirazda bulunduğu icra takibinin elektrik fatura borcunun ödenmemesi nedeniyle başlatıldığını, ekte sunulan faturada görüleceği üzere davalı adına abonelikte yapılan elektrik kullanımından kaynaklanan bir borç bulunduğunu, bu nedenle davalı tarafin söz konusu tesisattaki kullanımdan kaynaklanan. yasal takibe ve işbu davaya konu elektrik faturası borçlarından sorumlu olduğunu, davalının icra takibine yaptığı itirazın kötü niyetli olduğunu, davalının yalnızca takibi durdurmak ve sürüncemede bırakmak maksadıyla itirazda bulunduğunu, işbu davanın açılmasından önce davacı tarafça ticari dava şartı olan arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu, ancak arabuluculuk sürecinde yapılan görüşmede davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davacı vekili, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüyle,—— sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, takibe haksız ve kölü niyetli olarak itiraz etmiş olan davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı taraf, davalı tarafin dilekçesinde detaylarını belirttiği iddiaların haksız ve dayanaksız olup davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı yanın dava konusu takibi —- başlattığını, müvekkil şirkete tebliğ edilen ödeme emrine süresi içinde itiraz edilip takibin durdurulduğunu, fakat davacı işbu dava öncesinde dava şartı arabuluculuk —-tarihinde başlattığını. arabuluculuk sürecinin anlaşmama ilc sonuçlanması sonucunda davayı – —–tarihinde açtığını, İİK hükümlerince uyarınca itirazın iptali davalarının bir yıllık hak düşürücü süreyle bağlı olduğunu, davanın bu süre içinde açılmaması halinde takip alacaklısı bu davayı açma hakkını kaybettiğini, somut olayda davacı davayı hak düşürücü sürenin geçmesinin ardından başlattığını, bu nedenle davanın usülen reddedilmesi gerektiğini, davalı şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın, her ne kadar dava dilekçesinde müvekkil şirketten alacağı olduğu gerekçesiyle icra takibi başlattığını ve icra takibine itiraz üzerine durdurulan icra takibinin devamı amacıyla işbu itirazın iptali davasını açtığını beyan etmişse de iddialarının haksız ve dayanaksız olup gerçeklikten uzak olduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, dava konusu faturanın müvekkil şirketin ticari kayıtlarında bulunmadığını, müvekkilin davacıya ödenmemiş herhangi bir fatura borcunun bulunmadığını, bu hususun ticari defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesiyle de sübut bulacağını, davacının tamamen haksız ve dayanaksız sebeplerle başlatmış olduğu icra takibine yapılmış itiraz üzerine açılmış olunan işbu davayla hakkı olmayan bir alacağı elde etmeye çalıştığını, davacının kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davacının davasının reddi ile aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu sebeplerle davacının haksız ve dayanaksız davasının reddi ile kötü niyetli davacının dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLER: —– Kayıtları, Bilirkişi Raporu, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , 2004 Sayılı İİK’nın 67.maddesi uyarınca İtirazın İptali ve Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan taraf vekillerinin son sözleri dinlenip zapta geçirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas —— dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde;—–Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —–Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —- Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Yapılan açıklamalar, anılan yasal düzenlemeler, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olaya bakıldığında evvelin, —- dosyasından davalı-borçlu hakkında hizmet sözleşmesi kapsamında kesilen elektrik enerjisi tüketimine ilişkin faturaya dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ,icra takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce açılan dava üzerine taraf teşkili sağlanarak işin esasının incelenmesine geçilmiş ve taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmış, abonelik sözleşmesi, ilgili bilgi ve belgeler ile fatura getirtilmiş ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için resen seçilen bir—– dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre özetle; davacı tarafından yapılan hesaplamaların yönetmelik, tebliğ ve tarifelere uygun olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine göre tahakkuk eden elektrik enerjisi bedeli olarak davacı şirketin davalıdan —— isteğinin ve hesabının da yerinde olduğu yönünde tespit, hesap ve kanaat bildirilmiştir. Mahkememizce işbu rapor taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve bilirkişi raporuna karşı verilen beyan ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Yapılan incelemede davalının elektrik tüketim sözleşmesi gereğince düzenlenen faturaya ödemediği, faturaya konu borcun sabit, itirazın haksız ve yersiz olduğu anlaşılmıştır. Binaenaleyh, davacı şirketin davasını TMK’nın 6 ve HMK’nın 190 maddeleri gereğince, mevcut bilirkişi raporu ve sair tüm deliller de gözetildiğinde açıkça ispatladığı sonuç ve kanaatiyle dosyaya mübrez sözü geçen bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile, davalı-borçlunun —- Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin aynen devamına karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda alacağın gerçek miktarı belli olmasının yanında, davalı taraf da borcunun varlığı ve miktarını açık ve net olarak belirleyip tespit edebilir durumdadır. Bu nedenlerle davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve davalı-borçlu yönünden sözleşme, icra takip dosyası, faturalar ve bilirkişi raporu itibariyle mevcut alacak/borç likit/muayyen olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluşmakla asıl alacağın—- icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi ——- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-) 2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun—- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin aynen DEVAMINA,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle; asıl alacağın —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.208,22 TL karar ve ilam harcının 213,62 TL peşin harç ile icra dosyasında yatırılan 88,44 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 906,16 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı 213,62 TL peşin harç , 8,50 TL vekalet harcı, 70,00 TL posta masrafı ve 650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.001,42 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini davada vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine; işbu konuda Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı; 6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle —— Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2021