Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/150 E. 2021/906 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/150 Esas
KARAR NO: 2021/906
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/03/2021
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu —–başlatıldığını, borçlunun ise işbu icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz cttiğini, dolayısıyla itirazın iptali ile takibin devamına yönelik dava açma zaruretinin mevcut olduğunu, Müvekkili şirket yetkililerince — tarihinde tutanak adresinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanımı belirlenmiş ve —- kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altın alındığını, dava dilekçesi ekinde sunulan, belirtilen tutanakta “Yapılan kontrollerde perakende satış sözleşmesiz enerji kullanıldığı tarafımızca tespit edilmiştir, İşbu tutanak tarafımızca tanzim edilmiştir” olarak kullanım şeklinin açıklandığını,——dikkat çekmiş: İşbu yönetmeliğe dayanarak davalı/borçlunun işyerinde kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini ve hakkında—- tarihinde kaçak elektrik tüketim tespit tutanağı tutulduğunu, bu tutanak gereğince müvekkil şirket görevlilerince yapılan incelemede —– dolayı kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini. bu tutanağa istinaden müvekkil şirket tarafından davalı adına faturalandırma yapılmış ve—– icra takibine konu borç tahakkuk ettirildiğini, davalı/borçlunun icra takibinde bulunduğu itirazda, asıl alacağa işletilen faize itirazlarının haksız olduğunu, yapılan itirazın hiçbir hukuki dayanağı olmamakla birlikte müvekkil şirketçe yapılan tüm işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, Davalı/borçlu —- tarihli itiraz. dilekçesinde bir borcu bulunmadığı iddiasıyla takip konusu borca, faize ve ferilerine itirazda bulunduğunu, fakat davalı borçlunun amacı bu anlamda tükettiği elektrik bedelini ödememek için bahaneler üretmekten ibaret olduğunu, İşbu davayı açmadan evvel yapılan tüm sulh görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, ticari davalarda zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ve söz konusu başvurunun anlaşmama ile sonuçlandığını, belirterek itirazın iptali ile takibin devamına kötü niyetli davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : 6100 Sayılı HMK’nın 126-131 maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı şirket yetkilisi duruşmalara katılmamış, davalı tüzel kişi kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLLER : —–, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenip zapta geçirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas ——–sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde; ——— Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın—- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.———Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Yapılan açıklamalar, anılan yasal düzenlemeler, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olaya bakıldığında evvelin,——– sayılı dosyasından davalı-borçlu hakkında hizmet sözleşmesi yapılmadan kaçak/usulsüz elektrik kullanılması nedeniyle tutulan tespit tutanağına dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ,icra takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce açılan dava üzerine taraf teşkili sağlanarak işin esasının incelenmesine geçilmiş ve davalı, davaya cevap vermediğinden usulen iddianın inkar edildiği kabul edilerek davacı vekili tarafından gösterilen deliller toplanmış, davacı şirketten tüm kayıtları celbedilmiş ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için resen seçilen bir —- bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi—-tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre özetle; kaçak elektrik tespit tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu, tutulan tutanağa göre kaçak elektrik kullanımının açık olduğunu, ——— alacağın bulunduğu yönünde tespit, hesap ve kanaat bildirilmiştir. Mahkememizce işbu rapor davacı vekiline ve davalıya TK.35 madde gereğince usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve bilirkişi raporuna karşı verilen beyanlarda değerlendirilmiştir. Binaenaleyh; davacı şirketin davasını, TMK’nın 6 ve HMK’nın 190 maddeleri gereğince mevcut bilirkişi raporu ve sair tüm deliller de gözetildiğinde açıkça ispatladığı sonuç ve kanaatiyle dosyaya mübrez sözü geçen bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile, davalı-borçlunun — Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin aynen devamına karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise ———- kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda alacağın gerçek miktarı belli olmasının yanında, davalı taraf da borcunun varlığı ve miktarını açık ve net olarak belirleyip tespit edebilir durumdadır. Bu nedenlerle davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve davalı-borçlu yönünden kaçak elektrik tespit tutanağı, icra takip dosyası ve bilirkişi raporu itibariyle mevcut alacak/borç likit/muayyen olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluşmakla asıl alacağın ——- icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, ——- dava öncesi —- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-) 2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun—- dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin aynen DEVAMINA,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle; asıl alacağın ———- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 627,17 TL karar ve ilam harcının 110,99 TL peşin harç ile icra dosyasında yatırılan 45,81 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 470,37 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı 110,99 TL peşin harç , 8,50 TL vekalet harcı, 123,00 TL posta masrafı ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.001,79 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini davada vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine; işbu konuda Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı şirket temsilcisinin yokluğunda ;6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle ——–Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2021