Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/15 E. 2021/169 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/15 Esas
KARAR NO : 2021/169

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında yapılan açık yargılaması sırasında davacı vekili tarafından verilen —– tarihli davadan feragat dilekçesi üzerine dosya resen incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirket ile davalı şirket arasında alım – satım ilişkisinden kaynaklı bir ticari ilişki söz konusu olduğuru, bu ticari ilişkiye istinaden müvekkili olan şirketin davalıya mal satışı yapmış olduğunu, satılan malların bedellini davalıya fatura ettiğini, müvekkili olan şirketin davalı adına düzenlemiş olduğu 24 adet fatura bulunduğunu, İşbu faturalara ilişkin alacak bedellerinin bir kısmı her ne kadar davalı tarafından ödenmiş ise de uyuşmazlık konusu 61.646,72 TL tutarındaki mal bedellerinin ödemesinin yapılmadığını, davalı tarafın gönderilen faturalara ve içeriğine herhangi bir itirazı bulunmadığını, davalıya son uyarı mahiyetinde Beşiktaş —. Noterliği’nin—- tarihli ve — Yevmiye No’lu ihtarnamesi ile borç ödeme ihtarı gönderildiğini, işbu ihtarnamenin—– tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine, kalan cari hesap alacağının tahsili amacıyla 61.646,72 TL asıl alacak ve 1.307,25 TL işlemiş faizin tahsili amacıyla İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı icra dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının söz konusu borcu inkar etmesi kötü niyetle hareket ederek takibi sürüncemede bırakma ve alacağın tahsilini geciktirerek müvekkili olan şirkete zarar verme amacını açıkça ortaya koyduğunu, yapılan alım satım işinin de ticari iş olduğunu, bu nedenlerle haksız itiraz nedeniyle müvekkilinin mevcut zararlarının artmaması ve haklı alacağının tahsili amacıyla itirazın iptali ile takibin devamına ve borçlu aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 15/03/2021 tarihli dilekçesinde özetle; tarafların sulh ve ibra sözleşmesi ve bu nedenle davadan feragat ettiğini beyanla dosyanını işlemden kaldırılmasını talep etmiştir.
CEVAP/TALEP :
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; İcra takibinin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, borca itiraz ile birlikte icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiğini, yapılan itirazda yetkili icra dairesinin ——– İcra Daireleri olduğunun bildirildiğini, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisi konusunda karar vermesi gerektiğini, takibin ilamsız icra takibi olduğu, ilamsız icra takibinde yetkili icra dairesinin borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki icra dairesi olduğu, davalının ikametgahının ——– İcra Dairelerinin yetki çevresinde bulunduğunu, —– İcra Daireleri yetkisiz icra dairesi olduğunu, icra Dairelerinin yetkisiz olduğu durumda mahkemeninde yetkisiz olduğunu, mevcut dava bakımından — İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili olduğunu, yetkisiz icra dairesinde açılmadan dolayı davanın reddine karar verilmemesi halinde, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER :İstanbul Anadolu — İcra Dairesinin — esas sayılı dosyası, Arabuluculuk Tutanağı, Faturalar, Vergi Dairesi Kayıtları, Dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada ön inceleme duruşması icra edilmeden davacı vekili tarafından UYAP sisteminden gönderilen 15/03/2021 tarihli dilekçeyle davadan feragat edilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 74.Maddesi kapsamında dosyaya mübrez vekaletname üzerinde yapılan incelemede davacı vekilinin davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 309/1.maddesi gereğince; feragat dilekçe ile veya sözlü olarak yapılır. HMK’nın 310/1 maddesi gereğince; Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK’nın 309/2.maddesine göre ise; feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir. HMK’nın 309/4 maddesine göre de; Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
6100 Sayılı HMK’nın 311.maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmü bulunmaktadır.
6100 Sayılı HMK’nın 312/1.maddesine göre ise “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat veya kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerini mahkumiyet, ona göre belirlenir.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve anılan yasal düzenlemeler ışığında davanın usulüne uygun feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama giderleri vaki feragat nedeniyle davacı üzerinde bırakılmıştır. Davacı vekili sulh nedeniyle feragat ettiğini beyan etmesine rağmen bu yönde dosyada bir bilgi ve belge bulunmadığından ve özellikle yargısal uygulama gereği davalı vekilince yargılama giderlerine ilişkin bir beyan gönderilmediğinden davalı şirket lehine vekalet ücreti hesaplanması gerekmiştir. Ayrıca 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13)maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ——- uyarınca ödenen arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)492 Sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin (III) kısmınin 2-a fıkrası gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının, Harçlar Kanununun 22.maddesi gereğince davanın ilk duruşmadan önce feragatle sonuçlanmış olması nedeniyle 1/3’ü alınacağından, alınması gereken 19,76 TL karar ve ilam harcının, başlangıçta alınan (872,68 TL) peşin harçtan mahsubuyla bakiye 852,92 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesine göre —– uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunun —– 6. ve 13/4 (ön inceleme duruşmasından önce 1/2) maddeleri uyarınca 2.040.00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansınin yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.