Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/136 E. 2023/55 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/136 Esas
KARAR NO : 2023/55

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2021
KARAR TARİHİ : 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin,——- tarihinde davalı/satıcı …——– satın almış olduğunu, satım ve tescil işlemlerinin —————-yapıldığını, müvekkilinin, araç satımı karşılığında———davalıya nakden ödediğini, bu hususta davalı —- müvekkiline —–nolu kapalı fatura düzenlendiğini, müvekkilinin aracı bir süre kullandıktan sonra aracı(dava dışı) ——— olduğunu, araç malikinin aracı aldıktan bir süre sonra araca ait ——– eksik ödendiğinin ve bu hususta araç üzerine ceza soruşturması/kovuşturması kapsamında tedbir konulduğunun öğrenildiğini, tedbir ve müsadereye ilişkin olarak yeni bir yasal düzenleme—–Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7186 sayılı Kanunun 21. maddesi ile; 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na eklenen Geçici 11. Maddesi) getirildiğini öğrenen dava dışı araç malikinin, bu haktan yararlanmak için —- tarihinde —— başvurduğunu, araç malikinin başvurusu üzerine, —– belge ile, anılan madde hükmünden yararlanma şartlarının sağlandığını ve aracın ilk iktisabında ödenmesi gereken özel tüketim vergisinin %25’ine tekabül eden tutarın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmesi halinde araç üzerindeki tedbir/el koyma kararının kaldırılacağının bildirdiğini, aracı müvekkilinden alan araç malikinin, bu hukuki ayıbın müvekkilince karşılanması gerektiğinden bahisle anılan yasal düzenleme ve Ek-4 olarak sunulan bakanlık cevap yazısını müvekkiline gönderdiğini, bu ayıbı sonradan öğrenen müvekkilinin, ayıbın asıl sorumlusu olan davalıya durumu bildirdiğini ve —— tutarının ödenmesini istemiş olduğunu, ancak davalının bu hukuki ayıbın giderilmesi için herhangi bir girişimde bulunmadığını ve ödenmesi gereken —– müvekkiline, araç malikine veya ——- ödemediğini, anılan yasal düzenlemeye göre, başvuru tarihi olarak —- son gün olarak belirlendiğini ve başvuru neticesinde şartları sağladığına dair yazının tebliğinden itibaren 1 ay içinde belirtilen ——- ödenmesi gerektiğini, aksi halde araç üzerindeki tedbir/el koyma kararının kaldırılamayacağının bilinmekte olduğunu, müvekkilinin, anılan yasal düzenlemeye göre daha büyük bir zarar doğmaması düşüncesiyle ———–araç malikine göndermiş olduğunu, dava dışı araç malikinin de ———– gönderdiğini, müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı ———- bu güne kadar tazmin edilmemesinden dolayı, davalıdan bu bedelin tahsili için —– dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı tarafın haksız ve dayanaktan yoksun itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak, borçtan kurtulmak ve alacağı sürüncemede bırakmak için itiraz etmiş olduğunu, davalı taraf ayıp nedeniyle doğan zarardan sorumlu olmasına rağmen borcu ödemeye yanaşmadığını, yapılan arabulucu görüşmelerinde de anlaşma sağlanamamış olduğunu, arz ve izah olunan neden ve gerekçelerle huzurdaki dava ile davalının/borçlunun yapmış olduğu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile birlikte hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etme gereği hasıl olduğunu belirterek, davalı tarafından müvekkiline satılan araçta hukuki/ekonomik ayıp olması sebebiyle, davalının yaptığı haksız itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari faiziyle birlikte takibin devamına, dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Deliller
Tarafların ——- dosya arasına alınmıştır.
—-dosyası dosya arasına alınmıştır.
—– cevabı dosya arasına alınmıştır.
—–yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Ticaret hukuku alanında uzman sözleşme yönetim ve denetim uzmanı bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, taraflar arasında araç alımına ilişkin, davaya konu ——plakalı araçta hukuki ve ekonomik ayıp olup olmadığı, ayıbın sonradan ortaya çıkıp çıkmadığı, icra takibine konu olan ——- bedelinden kimin ne şekilde sorumlu tutulması gerektiği konularında başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine —– sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, —- sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında araç satımından kaynaklı —-alacağına dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin—- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak ticaret hukuku alanında uzman sözleşme —- ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; defter incelemesinde davacı yanın defterlerini hazır bulundurmadığı, davalı tarafın defterlerini ibraz ettiği,—– tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre, davacı yan ile davalı yan arasında davaya konu araç satışına ait muhasebe kaydının olduğu ve bu satışın nakit gerçekleştiği, satış sonrası davacıya ait herhangi bir muhasebe kaydının olmadığı, araç satış sözleşmesinin konusu —–vergilerinin eksik ödenmiş ve bu hususta araç üzerine ceza soruşturması/kovuşturması kapsamında tedbir konulmuş olmasının hukuki ayıp niteliğinde olduğu, alıcının satılanın ayıplı olması nedeniyle ayıptan doğan haklarını kullanabilmesi için muayene ve bildirim külfeti bulunduğu, davada ticari nitelikte bir satış söz konusu olduğu, tacir sıfatına sahip olan alıcının/davacının, satın almış olduğu araç üzerinde olağan bir gözden geçirme (muayene) yapmak suretiyle ayıbı tespit edebileceği göz önünde bulundurulduğunda açık ayıba ilişkin hükümlere gidilmesi gerektiği ve süresinde bu yükümlülüklerini yerine getirmemesine bağlı olarak ayıptan doğan hakkını kullanamayacağı kanaatine varıldığı rapor edilmiş olup, davacı tarafça rapora itiraz edilmesi üzerine, itirazların değerlendirilerek, itirazları karşılar mahiyette ek rapor sunulması amacıyla dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, itirazlar irdelenerek sunulan ek rapora göre, kök rapor sonrası davacı tarafın sunmuş olduğu bilgi/belgeden, uyuşmazlık konusu hukuki ayıbın satıma konu aracın ilk ithalatında yapılan usulsüzlükten ileri geldiği, davacı tarafından araştırılsa dahi bu ayıbın satış tarihinde tespiti mümkün olmayan bir ayıp olduğu, bu ayıbın vergi dairesi kayıtlarında yapılacak bir araştırma ile tespitinin mümkün olmadığı, bu ayıbın daha sonra —– Müdürlüğü tarafından yapılan soruşturma neticesinde ortaya çıktığı anlaşıldığından, dava konusu olaydaki ayıbın “açık ayıp” değil “gizli ayıp” olduğu kanaatine varılarak kök rapordaki görüşten dönüldüğü ve olayda TBK m. 223/2 hükmünün uygulanabileceği kanaatine varıldığı rapor edilmiş olup, kök raporun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, bilirkişiler tarafından sunulan ek raporda, kök rapordaki görüş ve kanaat korunmuş olsaydı dahi, mahkememizce yapılan yargılamaya, sunulan delillere ve dosya kapsamına nazaran, bahsi geçen tedbir kararı ve icra takibine konu —–affına dayalı ödeme hususunun araç satımı esnasında tespiti mümkün olmayan, davacı tarafından 3. kişiye devir yaptıktan sonra, —– tarafından yapılan soruşturma neticesinde ortaya çıktığı, bu hususun davacı tarafından araştırılsa dahi satış tarihinde tespiti mümkün olabilecek bir durum olmadığı, hukuki ayıbın, satıma konu aracın ilk ithalatında yapılan usulsüzlükten öte geldiği, bu durumun vergi dairesi kayıtlarında yapılacak araştırma ile tespiti mümkün olmayan, daha sonradan yapılan idari soruşturma ile——- kayıtlarının incelenmesi neticesinde ortaya çıkan bir durum olduğu ve buna bağlı olarak satış tarihinde tespiti mümkün olmayan gizli ayıp niteliğinde olduğu, ticari satışlarda alıcının muayene ve ihbar külfetine ilişkin olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 23/1-(c) “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmü gereğince gizli ayıbın söz konusu olduğu olayda TBK m. 223/2 hükmüne göre, “Satılanda gizli bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” hükmü uygulanarak, davacının bildirim yükümlüğüne uyduğu ve davasında haklı olduğu kanaatinin mahkememizde hasıl olduğu, bu hali ile davacının —– davalıdan alacağı bulunduğu, 3095 sayılı yasaya göre taraflar arasındaki işin ticari iş olması sebebiyle asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranında ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi talap edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kabulü ile —— sayılı takip dosyasında toplam ——— asıl alacak üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup 32.653,00 TL asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının—– esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam —- asıl alacak üzerinden takibin devamına, 32.653,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranında ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince —–asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen—– icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken —- harçtan peşin alınan 394,37 TL harcın mahsubu ile bakiye —- harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 394,37 TL harç gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 129,30 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.523,67 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —– uyarınca —— arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —– uyarınca —- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.