Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/13 E. 2023/713 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/54
KARAR NO : 2023/785

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan — sevk ve idaresindeki—– Plakalı aracı ile 14.12.2018 tarihinde yaya müvekkili —– çarparak yaralanmasına neden olduğunu, kazadan dolayı diğer müvekkillerde maddi ve manevi olarak derin etkilendiklerini, kazada sürücünün kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketi ile süresi içerinde yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107 maddesi uyarınca şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 230.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 05.07.2021 tarihli HMK 31 maddesi uyarınca sunduğu beyan dilekçesinde özetle; Maddi tazminat bakımından davacı ——yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107 maddesi uyarınca şimdilik 600,00 TL maddi tazminatın, diğer davacılar yönünden 100,00’er TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı —- için 100.000,00 TL, davacı ——için 50.000,00 TL, diğer davacılar için 20.000,00’er TL olmak üzere toplam 230.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar —–müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi şeklinde talebini açıklamıştır.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu —–plakalı araç müvekkil şirkette —–poliçe no ile trafik sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, kazada davacının kusurlu olduğunu, dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun yapılmadığını, zaman aşımı yönünden itirazlarının olduğunu, kaza ile sakatlık arasında illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur yönünden tespit yapılması gerektiğini, manevi tazminat ve tedavi giderlerinin teminat dışı olduğunu, geçici iş göremezlik bakımından sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığını, zarar tespitinin aktüerya tarafından yapılması gerektiğini, olaya ilişkin uygulanması gerken faizin yasal faiz olduğunu beyan ederek, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep beyan etmiştir.
Davalı ——. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin kazadan sorumlu olmadığını, kazada —- asli kusurlu olduğunu, kazayı yapan sürücü —–müvekkil şirketin emir ve talimatları ile hareket eden bir kişi olmadığını, davacının uğradığı zarar ile müvekkil şirket arasında bir ilişkinin bulunmadığını, davanın zaman aşımına uğradığını, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini beyan ederek, davanın—— ihbarına, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin kazadan sorumlu olmadığını, kazada davacının kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusuru olmadığını, davacının uğradığı zarar ile müvekkil şirket arasında bir ilişkinin bulunmadığını, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini beyan ederek, manevi tazminat davası yönünden davanın, davalı sigorta şirketine ihbarına, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 17.06.2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçelerieki maddi tazminat alacaklarının HMK 107/2 gereğince arttırarak (Belirsiz Alacak Davası) müddeabihin müvekkillerden davacı —– yönünden 600 TL maddi tazminat alacağını 33.101,28 TL artırılarak 33.701,28 TL maddi tazminatın, —– yönünden (kazanç kaybı)açısından (HMK M.107 gereği) 100 TL maddi tazminatın, —— yönünden (kazanç kaybı)açısından (HMK M.107 gereği) 100 TL maddi tazminatın,—– yönünden (kazanç kaybı)açısından (HMK M.107 gereği)100 TL maddi tazminatın,—– yönünden (kazanç kaybı)açısından (HMK M.107 gereği)100 TL maddi tazminatın 14/12/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılardan alınarak davacılara verilmesine,—– için 100.000 TL, —– için 50.000 TL,—– için 20.000 TL, —– için 20.000 TL,—– için 20.000 TL, ——-için 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan—– den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesini talep ederek davasını ıslah etmiştir.
Davalı taraflar ıslaha karşı beyan dilekçelerinde özetle; Yapılan ıslahı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı —-. vekili cevap dilekçesinde ihbar talebinde bulunmuş olup, dava —— HMK 61 vd maddeleri uyarınca ihbar edilmiş, ihbar olunan davaya cevap vermemiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde manevi tazminat davası yönünden davalı sigorta şirketine ihbar talebinde bulunmuş, manevi tazminat davasının davalı sigorta şirketine HMK 61 vd maddeleri uyarınca ihbar edilmiştir.
Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.—–Asliye Ceza Mahkemesinin —– Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır—— İl Emniyet Müdürlüklerine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.—–İlçe Emniyet Müdürlüklerine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.—–Devlet Hastanesine ve —–Hastanesine yazılan müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
—–yazılan müzekere cevabı dosya arasına alınmıştır. —– yazılan müzekere cevabı dosya arasına alınmıştır.
——raporları dosyaya sunulmuştur.
Trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava, 14.12.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan, davalı şirkete ait olan ve davalı —– sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın yaya olan davacı —— çarpması sonucu tüm davacılar yönünden HMK 107.maddesi uyarınca açılmış her üç davalı bakımından maddi tazminat davası ile, davalılar —- bakımından, davacı—–için 100.000 TL, —– için 50.000 TL, —- için 20.000 TL, —– için 20.000 TL, —– için 20.000 TL, —–için 20.000 TL olmak üzere toplam 230.000 TL manevi tazminat davasıdır.Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, gelen müzekkere cevapları ve taraflarca sunulan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir.
Dosyada, davalı sigorta vekilinin ve davalı—–. vekilinin zaman aşımı ilk itirazları ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, davanın süresinde açıldığı kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyada, davalı —–. vekili cevap dilekçesinde ihbar talebinde bulunmuş olup, dava —– HMK 61 vd maddeleri uyarınca ihbar edilmiş, ihbar olunan davaya cevap vermemiştir.
Dosyada, davalı —– vekili cevap dilekçesinde manevi tazminat davası yönünden davalı sigorta şirketine ihbar talebinde bulunmuş, manevi tazminat davasının davalı sigorta şirketine HMK 61 vd maddeleri uyarınca ihbar edilmiştir.
Dosyada, davalı—- vekili ve davalı—-vekilinin, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması taleplerinin reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
29.06.2021 tarihli celsede, davacılar vekiline HMK 31 hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında maddi tazminat davasına konu kalemleri her bir davacı yönünden tek tek açıklamak üzere HMK 119/1-ğ maddesi uyarınca bir hafta kesin süre verilmiş, yukarıda belirtildiği şekilde davacılar vekili tarafından sunulan 05.07.2021 tarihli beyan dilekçesi ile HMK 31 maddesi uyarınca beyanda bulunulmuştur.
Yargıtay —–. Hukuk Dairesi’nin 11/03/2021 tarihli, —–esas —- karar sayılı ilamında;”…haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp iddiasında; —– İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin —— Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğunu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi;
-11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü,
-11.10.2008–01.09.2013 arası Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği,
– 01.09.2013–01.06.2015 arası Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği,
-01.06.2015–20.02.2019 arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, ile Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik
-20.02.2019 tarihinden sonrası için Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.” belirtilmiştir.Dosya, maluliyetin tespiti amacıyla—— gönderilmiş, 25.10.2021 tarihli, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenen raporda, davacı——%26 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren dört aya kadar uzayabileceği rapor edilmiş, kaza tarihinin 14.12.2018 olmasına bağlı olarak Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmesi amacıyla dosya yeniden—– gönderilmiş, 29.04.2022 tarihli, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen raporda, davacı —– tüm vücut engellilik oranının %1 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren dört aya kadar uzayabileceği rapor edilmiş, ikinci alınan raporun, yukarıda anılan güncel içtihata göre, uygun yönetmelik esas alınarak yöntemince düzenlendiği anlaşıldığından ikinci——raporuna itibar etmek gerekmiştir.Dosya, trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi ve sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 12.01.2023 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası, —– raporu ve ibraz edilen deliller ışığında, —– plakalı araç sürücüsü davalı ——2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/b maddesini ihlal etmesi sebebiyle kazanın meydana gelişinde %75 oranında asli kusurlu olduğu, araç maliki davalı —— sürücünün kusuru oranında sorumlu olduğu, yaya olan davacı —– 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68/3 maddesini ihlal etmesi sebebiyle kazanın meydana gelişinde %25 oranında tali kusurlu olduğu, yerleşik içtihatlar uyarınca TRH 2010 Tablosuna ve kusur oranına göre davacı —– 27.250,98 TL sürekli iş göremezlik, 5.935,65 TL geçici iş göremezlik, 514,65 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 33.701,28 TL tazminatın poliçe limitleri içinde kaldığı rapor edilmiş olup, itirazlar irdelenerek sunulan ek rapora göre de, bilirkişilerin ek rapordaki görüş ve kanaatinin kök rapordaki ile aynı olduğu görülmüştür.Mahkememizce aldırılan bilirkişi kök ve ek raporlarının bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunması sebebiyle yeni bir rapor alınması cihetine gidilmeyerek, davacılar vekili tarafından davacı ——maddi tazminat davasının 33.701,28 TL olarak davanın ıslah edildiği, davacı tarafça ıslah harcının yatırıldığı, hesaplanan miktarın poliçe limitleri dahilinde kaldığı tespit edilmiştir.
Yargıtay—–Hukuk Dairesinin 27/05/2019 tarih —– esas—–karar sayılı ilamında: “…Davacı vekili; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan müvekkilinin desteği ve murisi olan eşi —–sevk ve idaresindeki motosikletin, dava dışı —- sevk ve idaresindeki araçla çarpışması nedeniyle 02/07/2006 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin desteğinin kusurlu ve sorumlu olduğunu, müvekkilinin zarar gören 3.kişi konumunda olduğunu beyanla, eşinin desteğinden mahrum kalan müvekkili için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının taleplerinin poliçe kapsamı dışında olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, 57.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair verilen karar davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Davacı vekilince tazminat için temerrüt faizi olarak ticari faiz(avans faizi) istenilmiş, mahkemece tazminatta davalı sigorta şirketi yönünden avans faizine hükmedilmiştir. Oysa, zarara neden olan araç motosiklet olup ticari araç değildir. Bu halde temerrüt faizi olarak davalı sigorta şirketi yönünden yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.Yukarıda anılan içtihat uyarınca her ne kadar davacı tarafça ticari işlerde uygulanan faiz talebinde bulunulmuş ise de, kazaya neden olan araç ticari araç olmayıp hususi araç olduğundan yasal faize hükmetmek gerekmiş, yine her ne kadar kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, sigorta şirketine başvurunun tebliğine ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığından davalı sigorta şirketinin 27.01.2021 dava tarihi itibariyle, diğer davalıların ise 14.12.2018 kaza tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiş, yine her ne kadar ıslaha karşı zaman aşımı itirazında bulunulmuş ise de, davanın belirsiz alacak davası olarak açılması sebebiyle ıslah edilen alacağın zaman aşımına uğramadığı tespitiyle beraber, ve yine her ne kadar—–dışında kalan diğer davacılar için de maddi tazminat talebinde bulunulmuş ise de, —–dışında kalan davacıların maddi zarara uğradıklarına yönelik dosyaya herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu talepler yönünden iddianın sübut bulmadığı hukuki ve vicdani kanaatiyle davacı —–maddi tazminat davasının, hükümde yazıldığı şekilde, teselsül talebi de dikkate alınarak kabulüne, davacı —–dışında kalan diğer davacıların maddi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiştir.Davacıların ayrıca manevi tazminat talebi de mevcuttur.
Manevi tazminat konusunda belirtmek gerekir ki; Anayasanın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasanın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmıştır.
Manevi tazminat sade bir ifade ile, zarar görenin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen eksilmenin (manevi zararın) giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir(——)Manevi tazminatta zarar, kişinin iç huzuru ve manevi bütünlüğüne yapılan saldırının mecazi ifadesidir(—–) Manevi tazminata hükmedilirken uygulamaya 22/06/1966 gün —- sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararındaki (Belirtilmelidir ki; Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları konularıyla sınırlı, sonuçlarıyla bağlayıcıdırlar, bkz: —–saıyılı Yargıtay kanunu m. 45;”İçtihadı birleştirme kararları benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlar.)ilkeler ışık tutmaktadır. Manevi tazminat uygulamadaki yerleşen ilkeler ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları da gözetilerek, hakimin takdirinde bir husustur. Mahkemeler kanunen kendilerine tanınan takdir haklarını dikkatlı kullanmalıdırlar. Takdir yetkisi, kanun koyucunun bilerek ve isteyerek, yani bilinçli olarak bıraktığı kural-içi (intra legem) boşlukların; hukuk kurallarını uygulamakla yükümlü olanlarca, olaylardaki özelliklerle toplumdaki ahlâkî düşünceler, hukukun birliği, takdir yetkisini tanıyan kuralın amacı, sosyal adalet gibi hususlar göz önünde tutularak ferdîleştirilip doldurulması yetkisidir. Hukukî niteliği bakımından, MK. m. 4’de tanınmış olan bu yetki, kural-içi boşluğu doldurup doldurmamak bakımından yargıca bir « s e r b e s t i » (ihtiyar) vermemiş; tersine, bir ödev yüklemiştir. Gerçekten, MK. m. 4’e göre, «hâkim … hükmeder». Bu ibareden ödev niteliği kolaylıkla anlaşılmaktadır. Şu halde, hakim, takdirle ilgili şartların gerçekleşmesi halinde, takdir yetkisini kullanmakla yükümlüdür. Aksi takdirde, hakkın dağıtımından kaçınmış olur(—–; Hukukun Uygulanmasında Yargıca Tanınmış Takdir Yetkisi).
Mahkememiz anılan hususların da farkında olarak, dosyaya dönüldüğünde, Manevi tazminatın amaçlarından biri caydırıcılık olmakla beraber diğeri manevi tatmin duygusudur. Manevi tazminat miktarı amacından çıkacak şekilde, tarafın maddi olarak çöküşüne neden olacak miktarda da olmamalıdır. Davacı tarafın sebepsiz olarak zenginleşmesine neden olmayacak, zarara uğrayanda manevi huzur doğuracak ve hükmedilecek tazminat miktarının cezalandırmaya veya malvarlığına ilişkin bir zararı gidermeye yönelik olmayacak şekilde olmasının Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında kabul edilmiş olduğu, tüm hususlar, yukarıdaki açıklamalar, 22/06/1966 gün — sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararındaki (Belirtilmelidir ki; Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları konularıyla sınırlı, sonuçlarıyla bağlayıcıdırlar, bkz: 2797 saıyılı Yargıtay kanunu m. 45;”İçtihadı birleştirme kararları benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlar.) ilkeler göz önünde tutarak, davacı —–, yaralama sebebiyle vücut engellilik oranının %1 olduğu, dört ay iş göremez hale geldiği, davacılardan —– yaralanan davacı —— eşi, diğer davacıların ise çocukları olmasına bağlı olarak, meydana gelen olay sebebiyle manevi olarak zarara uğradıkları, alınan kusur raporuna göre davalı sürücü—– olayda asli ve %75 kusurlu olması, diğer davalı —–araç maliki olduğu için, sürücünün kusuru oranında sorumlu olması bir bütün olarak değerlendirilip hükümde gösterildiği şekilde, teselsül talebi de dikkate alınarak, davalılar —–aleyhine açılan, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, kazaya neden olan araç ticari araç olmayıp hususi araç olduğundan yasal faize hükmetmek gerekmiş, davalılar yönünden 14.12.2018 kaza tarihinde temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı—— maddi tazminat davasının KABULÜNE, toplam 33.701,28 TL tazminatın (27.250,98TL sürekli iş göremezlik, 5.935,65 TL geçici iş göremezlik, 514,65 TL tedavi gideri olmak üzere) davalılar ——yönünden kaza tarihi olan 14.12.2018 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden 27.01.2021 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçede yazılı limitle sınırlı olmak üzere),
2-Davacı —– dışında kalan diğer davacıların maddi tazminat davasının REDDİNE,
3-Davacı—— manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı——manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Davacı —— manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, toplam 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-Davacı ——- manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, toplam 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
7-Davacı—–manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, toplam 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
8-Davacı ——manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, toplam 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
9-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 5.785,94 TL harçtan peşin alınan 788,99 TL nispi harç ile 581,00 TL ıslah harcının toplamı olan 1.369,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.415,95 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Maddi tazminat davası yönünden davacılar tarafından yapılan 788,99 TL nispi harç ile 581,00 TL ıslah harcının toplamı olan 1.369,99 TL harç gideri, 2.105,00 TL —-rapor ücretleri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 399,70 TL posta masrafı olmak üzere toplam 6.874,69 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 6.805,94 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
11-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.346,40 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 13,60 TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
12-Maddi tazminat davası bakımından davacı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —— verilmesine,
13-Maddi tazminat davası bakımından davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin davacı —–tahsili ile davalılara verilmesine,
14-Maddi tazminat davası bakımından davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin davacı —— tahsili ile davalılara verilmesine,
15-Maddi tazminat davası bakımından davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin davacı tahsili ile davalılara verilmesine,
16-Maddi tazminat davası bakımından davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin davacı —— tahsili ile davalılara verilmesine,

17-Maddi tazminat davası bakımından davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin davacı —— tahsili ile davalılara verilmesine,

18-Manevi tazminat davası bakımından davacı—–kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılar —–müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —– verilmesine,
19-Manevi tazminat davası bakımından davacı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar—– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı——verilmesine,
20-Manevi tazminat davası bakımından davacı—–kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —– verilmesine,
21-Manevi tazminat davası bakımından davacı —–kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —– verilmesine,
22-Manevi tazminat davası bakımından davacı ——- kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar—–müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —– verilmesine,
23-Manevi tazminat davası bakımından davacı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar —–müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —– verilmesine,
24-Manevi tazminat davası bakımından davalılar—– kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 10 uyarınca 17.900,00TL vekalet ücretinin davacı —-tahsili ile davalılar ——verilmesine,
25-Manevi tazminat davası bakımından davalılar —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 10 uyarınca 10.000,00TL vekalet ücretinin davacı—- tahsili ile davalılar—- ve —– verilmesine,
26-Manevi tazminat davası bakımından davalılar —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 10 uyarınca 4.000,00TL vekalet ücretinin davacı—– tahsili ile davalılar—– verilmesine,
27-Manevi tazminat davası bakımından davalılar —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 10 uyarınca 4.000,00TL vekalet ücretinin davac—– tahsili ile davalılar—–verilmesine,
28-Manevi tazminat davası bakımından davalılar —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 10 uyarınca 4.000,00TL vekalet ücretinin davacı—–tahsili ile davalılar—— verilmesine,
29-Manevi tazminat davası bakımından davalılar —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 10 uyarınca 4.000,00TL vekalet ücretinin davacı—–tahsili ile davalılar—— verilmesine,
30-Davalılar tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
31-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ve Davalı—– vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —- Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. E-duruşmaya son verildi.