Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/112 E. 2021/915 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/112 Esas
KARAR NO: 2021/915
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 22/02/2021
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sigortalısının —-satın aldığı uçak boyası cinsi emtianın davalı tarafindan üstlenilen nakliyesi sırasında bir kısmının hasara uğradığını, ——üzerine bu hususun şerh düşüldüğünü, yaptırılan ekspertiz raporu sonrası müvekkilinin sigortalısına —– hasar tazminatı ödeyerek halefiyet kazanması üzerine, davalı aleyhine başlatılan takibe, davalı takip borçlusunun itirazı üzerine takibin durduğunu beyan ederek, davalının takibe itirazının reddine ve takibin kaldığı yerden devamını, borçlunun %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin aktif, müvekkili şirketin pasif husumet ehliyeti olmadığını, — usulüne uygun ihbarın yapılmadığını, —bilirkişiler tarafindan — inceleme yapılması gerektiğini, iddia konusu hasardan müvekkili şirketin kusuru bulunmadığını, sorumluluğu olsa dahi, —- hükümleri gereği sorumluluk sınırlarının belirlenmesi gerektiğini, davacının tazminat talebinin fahiş olduğunu, sovtaj bedelinin de hesaplanması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların ——- kaydı dosya arasına alınmıştır.
—- sayılı icra dosyası dosya arasına alınmıştır.
Davaya konu sigorta poliçesi, hasar dosyası ile sair evrak dosyaya sunulmuştur.
Uluslararası taşımacılık alanında uzman bilirkişi, sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi,—– dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, davacı tarafın sigortalısı ile davalı arasında taşımacılık işine dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, uluslararası taşımacılık alanında uzman bir bilirkişi, sigorta hukuku alınanda uzman aktüer bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; —- tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, poliçe, hasar dosyası ışığında, davacı sigorta şirketi tarafından —– poliçenin düzenlendiği, davaya konu ürünlerin davalı tarafça taşınması işine karşılık navlun faturası düzenlendiği,—- belgesi ile de davalının hem akdi hem fiili taşıyıcı konumunda olduğu, taşınan ürünlerin sağlam olarak yüklendiği, —- üzerinde aksi yönde bir şerhin bulunmadığı, taşınan ürünlerin bir kısmının taşıma sırasında darbe aldığı ve hasarlandığı—- hasar notu düşülüp, hasar tutanağının düzenlendiği, hasarlı emtianın fotoğraflandığı ve ayrıca davalı taşıyıcı firmaya da —– tarihinde hasarın rücu edileceği bildirildiği bir yazının dosyada mevcut olduğu, sunulu olan fotoğraflardan, emtianın yüklü üzerine istiflendiği paletlerin araç içerisinde sabitlemesinin yetersiz olmasından kaynaklı olarak, aracın seyri sırasındaki muhtemel dönüşler esnasında araç içindeki eşyaya etki eden yatay ve dikey kuvvetler neticesinde, sabitlemesi yetersiz olan eşyanın, diğer eşyaların teması sonucu hasarlanmış olduğunun tespit edildiği ve hasar nedeni olarak ekspertiz raporu ile kısmen paralel sonuca ulaşıldığı, taşıma sırasında meydana gelen hasarın — üzerine şerh düşüldüğü, bu şerh aynı zamanda taşıyıcının oluşan zarardan haberdar olduğu anlamına da geldiğinden, taşıyıcıya ayrıca hasar ihbarına da gerek olmadığı, hasar şerhli —– yer alan ihbar niteliği taşıyan bir delil vasfını haiz olduğu, hasarla ilgili fotoğraflar incelendiğinde, emtia ambalajının olması gerektiği gibi olduğu, —paletin değil sadece — paletin içinde bulunan emtianın hasarlandığı, araç içerisinde istif ve sabitlemenin gerektiği şekilde yapılması halinde hasarın meydana gelmeyeceği, ürünlerin dorse içine yerleşmesinde,—– atılmak suretiyle paletlerin sabitlenmesinin yeterli olacağı, parsiyel yüklemelerde, araç üzerine ilk yükleme gönderici tarafından yapılsa da taşıyıcının daha sonra gelen yükün durumuna göre, araç içerisinde düzenleme yapabileceği, bu nedenle, her ne kadar—- şeklinde bir not olsa da söz konusu yükün parsiyel olarak taşındığı göz önüne alındığında, gönderenin eşyayı yüklemesinden sonra taşıyıcının farklı bir mekanda ve zamanda diğer parsiyel yükler için araç içerisindeki istif yeri ve sabitlemesine nezaret edemeyeceği de açık olmakla, hasar nedeni olan araç içerisindeki istifleme ve sabitlemenin taşıyıcının sorumluluğunda yer aldığı, — gereği hesap edilecek sorumluluk sınırında ve —madde kapsamında taşıyıcının meydana gelen hasarı tazmin etmesi gerekeceği, dava konusu olayda, tutulan tutanaklarla ve hem davacı hem de davalı tarafın yaptırmış olduğu ekspertiz raporlarında da tespit edildiği üzere, net hasar tutarının —– kurundan çevrilmek suretiyle —-olarak davacı sigorta şirketince hesap edildiği, —-gereği, taşıyıcının belgelenen diğer giderleri de tazmin etmek zorunda olduğu ancak, dosya içerisinde bu konuda herhangi bir belge mevcut olmadığı ve hasar ile ilgili olarak gerçek zarar tutarına ilave edilebilecek bir bedelin mevcut olmadığı, sunulu olan ekspertiz raporunda da aynı tutarın hesaplandığı, sonuç olarak meydana gelen hasarın—— olduğu, zararın taşıyıcının sorumluluğunda olan istifleme ve sabitlemenin yetersizliği sonucu oluştuğu, davalı taşıyıcının sorumluluğunun üst sınırı olan — mahkemenin hüküm tarihinde geçerli olacak —- kadar sorumlu olacağı rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, davacı tarafça rapora karşı beyan dilekçesi ile birlikte, yapılan — ödemeye ilişkin dekontun ibraz edildiği, bu hali ile ödemenin yapıldığının sabit olduğu, hüküm tarihi olan — tarihi itibariyle— olduğu, davalı taşıyıcının sorumluluğunun üst sınırı olan — olduğu ve —hasar ödemesinin — sınırı içinde kaldığının anlaşıldığı, her ne kadar icra takibi —- üzerinden yapılmış ise de, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —-alacağı olduğu, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir noter ihtarı mevcut olmadığı ve takip ile birlikte temerrüdün gerçekleşmesi sebebiyle işlemiş faize hükmedilemeyeceği, — uyarınca taraflar arasındaki işin ticari iş olduğu nazara alınarak avans faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kısmen kabulüne, davalının—- takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak — üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup —alacağın likid olması karşısında —– yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının — sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak — üzerinden takibin devamına, — asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 3.192,70 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 638,54 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 218,09 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 158,79 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL harç gideri 2.550,00 TL bilirkişi ücreti ve 41,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.650,90 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 2.491,85 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.240,80 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 79,20 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.192,70TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 189,66 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021