Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/964 E. 2022/329 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/964 Esas
KARAR NO : 2022/329

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- poliçesi ile davalı şirkete sigortalı olan davalı —- plakalı aracın,—- geldiği sırada kendisine kırmızı yanmasına rağmen durmayarak müvekkiline, — sevk ve idaresindek—- çarpması neticesinde çift taraflı maddi hasarlı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, davalıların işleten/sürücü ve sigortacısı olduğu aracın müvekkiline ait araca çarpması sonucu meydana gelen kazada davalıların %00 kusurlu olduğunu, müvekkilinin hasara uğrayan aracının, 21/05/2019 tarihinde trafiğe çıktığını, davaya konu kaza öncesinde herhangi bir hasar kaydı bulunmadığını, kaza neticesinde hasarlı hale gelen aracın —- olduğunu, müvekkili tarafından aracın tüm bakımlarının zamanında ve yetkili servise yaptırıldığını, olay sonrasında müvekkili tarafından aracın onarımının — yaptırıldığını, kaza nedeniyle hasara uğrayan müvekkile ait aracın,— kapsamında işletildiğinden müvekkilinin hasara uğrayan aracının işletilmesi nedeniyle ticari kazanç elde ettiğini, kaza nedeniyle yetkili özel serviste yapılan onarım nedeniyle müvekkilinin, aracın onarım süresince ticari kazançtan mahrum kaldığını beyan ederek davalı şirkete sigortalı aracın, müvekkile ait araca çarpması nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı yasanın 107.maddesine göre belirlenecek araç onarım bedelinin, araç değer kaybının kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,— kaybının ise sadece davalı işletenden kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraflara usulüne uygun tebligatlar yapılmış, davalılar davaya cevap vermemiştir.
Davacı vekili — tarihli talep artırım dilekçesinde özetle; Dava değerini araç onarım bedeli olarak— araç değer kaybı olarak —— olmak üzere toplamda 28.276,27 TL’ye yükselttiklerini, araç onarım bedeli ile değer kaybının kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen, kazanç kaybının ise sadece davalı işletenden kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ili birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların —– sorguları dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—-yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi, sigorta hukuk alanında uzman aktüer bilirkişi ve — mühendisi bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, — meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan ve diğer davalı — sevk ve idaresindeki — plakalı aracın davacıya ait —-plakalı araç ile çarpışması sonucu, — araçta değer kaybı olup olmadığı, onarım bedeli, davacının iş durma ve kazanç kaybı olup olmadığı, varsa miktarı ve buna bağlı olarak HMK 107.maddesi uyarınca açılmış maddi tazminat davasıdır.
Dosya, trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi, sigorta hukuk alanında uzman aktüer bilirkişi ve —– bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 28/09/2021 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve ibraz edilen — sürücüsü davalı — 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/b,c,d, 52/a, 84/a maddelerini — sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/b,c,d, 52/a, 84/a maddelerini ihlal ettiği, bu gibi durumlarda, aslında hangi aracın ışık ihlali yaptığını belirleyecek olanın, kaza anının kamera kaydı olduğu, ancak dosyada mevcut bilgilere göre, kimin —yaptığını belirten güvenlik kamera kaydının olmadığı, benzer şekilde ışık ile yönetilen kavşakta hangi aracın ışık ihlali yaptığının anlaşılamaması nedeniyle, tarafların kusur durumu ile ilgili olarak, — sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, her iki sürücünün de dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu özen yükümlüğüne uymadığı, kavşağa yaklaşırken aracını emniyetli olarak durdurabilecek şekilde yavaşlamadığı, trafik ışıklarıyla yönetilen kavşakta, trafik kazasının kırmızı ışık ihlali nedeniyle meydana geldiği, ancak hangi sürücünün kırmızı ışık ihlali yaptığı tespit edilemediğinden meydana gelen trafik kazasında, eşit olarak %50 (yüzde elli) oranında kusurlu oldukları, — araç için kaza sonrası parça değişimi, tamir ve işçiliklere ilişkin düzenlenen ekspertiz raporunun meydana gelen kaza, hasar ve işlemler yönünden uygun olduğu, değişen parça bedelleri ile işçiliklerin kadri maruf olduğu, aracın hasar bedelinin 45.752,54 TL olduğu, aracın değer kaybının,— çerçevesinde yapılan değerlendirmeye göre 8.000,00 TL olduğu, kazanç kaybı yönünden, araçtaki hasarın durumu, — onarım süresinin makul ve uygun olduğu, kaza tarihi itibarıyle yapılan piyasa araştırmasında bir — taksisinin 2 şoför ile 2 vardiya çalışması halinde amortisman, yakıt ve vs giderleri hariç net kazancının —olduğunun tespit edildiği, davacının talep edebileceği kazanç— olduğu, kusur oranına göre, aracın hasar bedelinin —- değer kaybının —, kazanç kaybının— kazanç kaybından yalnızca davalı işletenin sorumlu olduğu, diğer alacaklardan müşterek sorumluluğun bulunduğu rapor edilmiş olup, davacı tarafça — — kazanç kaybı olmak üzere — yönünden dava ıslah edilmiştir.
Dava konusu araçta kaza tarihinden önce herhangi bir hasar yok ise; aracın kazasız piyasa rayici belirlenip buna göre hasarlı hali arasındaki fark değer kaybı kabul edilmelidir.
Davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için mahkemece yapılacak iş, aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa değeri ve hasarlı haldeki piyasa değeri arasındaki farkı belirlemek için konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı denetime açık ve gerekçeli rapor alınarak, davalı sürücünün kusur oranı nispetinde tazminata hükmedilmesi olmalıdır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyet raporunun bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunması sebebiyle, kusur yönünden yeni bir rapor alınması cihetine gidilmeyerek, değer kaybı hesabına yönelik olarak — doğrultusunda yapılan hesaplamanın ve diğer hesaplamaların hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
—- karar sayılı ilamında:”Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının 65.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, 6762 sayılı TTK.’nin 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nin 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının —- başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacı tarafça temerrüt faizi olarak avans faiz istenilmiştir. Davalının işleteni olduğu araç —–olup ticari araçtır. O halde, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Yukarıda anılan içtihat uyarınca, davacı tarafça avans faizi talebinde bulunulmuş, kazaya neden olan araç — olup hususi araç olduğundan, yasal faize hükmetmek gerekmiş, her ne kadar kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, dava öncesinde davalıların temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge olmadığından dava tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
-Toplam — tazminatın (22.876,27 TL araç onarım bedeli, 4.000,00 TL araç değer kaybı olmak üzere) dava tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçede yazılı limitle sınırlı olmak üzere),
-Toplam 1.400,00 TL kazanç kaybı tazminatının dava tarihi olan 29.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.931,55 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL ve 465,82 TL ıslah hacının toplamını oluşturan 520,22 TL’nin mahsubu bakiye 1.411,33 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan, peşin alınan 54,40 TL ve 465,82 TL ıslah hacının toplamını oluşturan 520,22 TL harç gideri, 2.550,00 TL bilirkişi ücreti ve 128,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.198,82 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —-arabuluculuk ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan — vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı — vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.