Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/939 E. 2023/779 K. 13.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/939
KARAR NO : 2023/779

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 13/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı, davalı —-kağıt üretiminde kullanılan malzemelerden — – sattığını, 16.07.2019 tarihli —– no’lu faturayı ve yine aynı tarihte ürünlerin teslim edildiğini gösteren —– sıra no’lu sev irsaliyesini düzenlediğini, davalı firma fatura içeriğine itiraz etmediğini, taraflar arasındaki cari hesap ekstresine göre de davalı firmanın 14.10.2019 vadeli, 33.915,45 USD bakiye borcu olduğu sabit olduğunu, taraflar arasında ödeme içi vade kararlaştırılmış olmasına rağmen, davalının borcu ödemeye yanaşmaması üzerine 05.03.2020 tarihinde —-Noterliği’ nden davalıya —-yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilmiş olduğunu, davalı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmadığını ve ödeme de yapılmadığını, 12.03.2020 tarihinde —-İcra Müdürlüğü’ nün —- Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhinde takip başlatıldığını, davalı, 18.03.2020 tarihinde borca ve yetkiye itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durduğunu, yetki itirazı kabul edilerek dosya —-İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, —– İcra Müdürlüğü’nün —– no’lu dosyasında da borca itiraz ettiğini ve takibin durdurduğunu, taraflar arasında yapılan anlaşmaya göre; müvekkili şirket malları 16.07.2019 tarihinde teslim edeceğini, davalı da malların ücretini —–no’lu faturada belirtildiği üzere 14.10.2019 tarihinde ödeyeceği kararlaştırıldığını, bu nedenlerle; —- İcra Müdürlüğünün ——. Sayılı takip dosyası yönünden haksız itirazın iptaline, takibin devamına, İİK md.67/2 gereği, haksız itirazda bulunan borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
—- İcra Müdürlüğü’nün —– Esas, Taraf şirketlere ait BA/BS formları, bilirkişi raporları.
SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacı tarafın dava konusu defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı firma —– ticari defter kayıtlarına göre, davalı firma —– 33.915,45 USD karşılığı 209.275,28 TL alacaklı olduğu, davalı şirket kayıtlarına göre ise davalı tarafın davacı tarafa 185.851,30 TL borçlu göründüğü, taraf şirketlerin defterlerindeki 23.423,98 TL lik farklılığın 12.342,08 TL lik kısmının davalı tarafın davacı firmaya göndermiş olduğu dövizli ödemelerin TL karşılığının davacı tarafın döviz alış kurunu ve davalı firmanın ise döviz satış kurunu esas alarak dövizli ödemeleri defterlerine kaydetmiş olmasından kaynaklandığı, ayrıca kalan 11.081,90 TL (23.423,98 TL – 12.342,08 TL) lik fark tutarının davacı firmanın kur farkı kayıtlarından kaynaklandığı, taraflar arasında döviz kuru belirlenmemişse davacı firma —— döviz alış kuruna göre oluşturduğu kayıtların dikkate alınması gerektiği, dava dosyasında bulunan davacı —–2019 yılı BA (mal veya hizmet alımı) ve BS (mal veya hizmet satımı) bildirim formlarının incelenmesinde, davacı firmanın davalı firma —– 2019 yılında mal veya hizmet alımının (BA) olmadığı, buna karşılık davalı firma —— 2019 yılında 59 adet belge karşılığında KDV hariç toplam 9.226.077,00 TL’ lik mal veya hizmet satım (BS) bildiriminde bulunulduğu, dava dosyasında bulunan davalı —-2019 yılı BA (mal veya hizmet alımı) ve BS (mal veya hizmet satımı) bildirim formlarının incelenmesinde, davalı firmanın davacı firma —– 2019 yılında 59 adet belge karşılığında KDV hariç toplam 9.224.558,00 TL’ lik mal veya hizmet alımının (BA) olduğu, buna karşılık davacı firma—- 2019 yılında mal veya hizmet satımının (BS) olmadığı, davacı firma ile davalı firma arasındaki alım-satım tutarları arasında belge adedi olarak fark olmadığı, tutar olarak 1.519,00’TL fark olduğu,
Davacı —- tarafından davalı —–düzenlenmiş olan alacağa dayanak teşkil eden 39.740,42 USD’ lik e-faturanın “Notlar” kısmında; ödemenin vadesinin 90 gün olduğu, vade tarihinin ise 14.10.2019 olarak belirtildiği, bunun yanı sıra “irsaliye tarih ve numaralarının” 16.07.2019—–olarak bilgisinin verildiği, düzenlenmiş olan sevk irsaliyeleri ile E-faturada belirtilen sevk irsaliyeleri bilgilerinin gerek malın cinsi, gerek miktar, gerek irsaliye ref. no, gerekse irsaliye no olarak birebir örtüştüğü, faturanın bir kısmının tahsil edildiği, kalan 33.915,45 USD” lik alacak için, —–.Noterliği’nden 05.03.2020 tarihli —– yevmiye numaralı ödeme ihtarnamesinin 06.03.2020 tarihinde adreste tebliğ edildiği, Raporun bir bütün halinde değerlendirilmesiyle davacı firma —-davalı firma—– 209.275,28 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen ek bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacı firma —– ticari defter kayıtlarına göre davalı şirketten 33.915,45 USD karşılığı 209.275,28 TL alacaklı olduğu, davalı firma —– ticari defter kayıtlarına göre, davacı firma —– 185.851,30 TL borçlu olduğu, kök rapordaki tespitlerin aynen geçerli olduğu tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, —– İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
TBK madde 99 hükmü; “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir.
Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir.
Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesinde 22/7/2020 tarihinde 7251 sayılı kanunun 23. Maddesi ile yapılan değişiklik gereği ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, davacı tarafın dava konusu alacağına dayanak faturaların taraf ticari defterlerinde ve mal/hizmet alım satımına ilişkin düzenlenen BA/BS formlarında kayıtlı olduğu, bu haliyle faturaya konu malların davalı tarafa tesliminin ispat edilmiş olduğunun kabulü gerekeceği, (Yargıtay —–HD.’nin 10/04/2017 tarihli —- esas —–karar sayılı emsal ilamı), taraf defterlerindeki bakiye alacak ve borç miktarı arasındaki 23.423,98 TL lik farklılığın 12.342,08 TL lik kısmının döviz cinsinden düzenlenen faturalara ilişkin yapılan ödemelerin defterlere kaydedilmesi sırasında davacı tarafın döviz alış kurunu ve davalı firmanın ise döviz satış kurunu esas almasından ve 11.081,90 TL (23.423,98 TL – 12.342,08 TL) lik fark tutarının davacı firmanın kur farkı kayıtlarından kaynaklandığı, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere yabancı para üzerinden düzenlenen faturaların muhasebeleştirilmesinde —– döviş alış kurunun esas alınması gerektiği, bununla birlikte dövizli işlemlerde dönemsel olarak kur farkı hesaplamalarının yapılması ve kayıtlarının cari hesaba yansıtılması gerektiği, davacı firmanın kur farkı ile ilgili kayıtları hesabına yansıttığı, taraflar arasında ayrıca döviz kuru belirlendiğine dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığı anlaşılmakla davacı taraf defter ve kayıtları dikkate alınarak davanın kabulü ile alacağın likit ve belirli olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalının—- İcra müdürlüğünün —–Sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 33.915,45 USD ( Amerikan doları) asıl alacak üzerinden devamına,
Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile asıl alacak olan 33.915,45 USD’nun takip tarihindeki TL karşılığı olan ( 33.915,45 USD x 6,87 TL) 232.999,14 TL nin %20’si oranındaki 46.599,82 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Takip tarihinden alacak tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının Amerikan Doları (USD) için açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faizinin uygulanmasına,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 17.885,42 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 2.582,76 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 15.302,66‬ TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 2.582,76 TL peşin harç ile yargılama gideri olarak yapılan 903,00 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 41.274,09 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; —– Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.