Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/922 E. 2022/388 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/922 Esas
KARAR NO: 2022/388
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —sularında sürücü —– sevk ve idaresindeki — plakalı aracın, —-mevkiinde, kendisi gibi sağ şeritte seyir eden — kullandığı müvekkili şirkette sigortalı —- plakalı aracın arka kısımlarına çarptıktan sonra orta şeritte seyretmekte olan—- kullandığı —-araca çarparak maddi hasara sebebiyet verdiğini, kazada ——-plakalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin, sigortalısına ödeme yaparak araçta meydana gelen hasarı karşıladığını, söz konusu hasar bedeli alacağına yönelik olarak kusuru ile kazaya sebebiyet veren ve ehliyet/pasaportu olmayan — plakalı araç maliki aleyhine ——- sayılı dosyasında ilamsız icra takibinin yapıldığını, ancak davalı/borçlu tarafından takibe haksız şekilde itiraz edildiğini, —— başvurulmasına rağmen taraflar arasında anlaşmanın sağlanamadığını, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin araç kiralama işiyle iştigal ettiğini, rücu sebebi olarak araç sürücüsünün —– olduğunun gerçeği yansıtmadığını, zira araç kiralayan ve bahsi geçen kazaya karışan şahsın ehliyet ve pasaportunun olduğunu, ——gereğince araç işleten olarak sorumluluğun, kusur durumuna bağlı olduğunu, araç sürücüsünün kusursuzluğunun bilirkişi incelemesi sonucuna göre sigorta poliçesi sınırları dahilinde olduğunu, talep edilen maddi tazminat bedellerine ilişkin, kaza sonrası hangi işlemlerin uygulandığı, eksper raporunun alınıp alınmadığı, tamir, bakım, onarım yapıldı ise bu işlemler için olması gereken miktarda fatura kesilip kesilmediği, icra takibine konu edilen borç miktarının aracın gerçek zararını gösterip göstermediği tespit edilmediğinden, rücu sebeplerinden herhangi birinin mevcut uyuşmazlıkta var olmaması sebebiyle haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların —– kayıtları dosya içerisine alınmıştır.
——sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Davacı —- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– alanında uzman aktüer bilirkişi ve trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, davalı tarafça —-sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —dosyası değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında, trafik kazasından kaynaklı alacağa ilişkin —-sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş;—– tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve ibraz edilen deliller ışığında, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde, — plakalı araç sürücüsü —-seyir halinde iken dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanarak — plakalı aracın arka kısımlarına çarptıktan sonra orta şeritte seyretmekte olan —– plakalı aracın sağ kısmına çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, sürücünün, ——-etmesinden dolayı kazanın oluşumunda %100 asli kusurlu olduğu, davalı şirketin, kazaya sebebiyet veren aracın maliki olduğu, davacı —– rücu hakkının doğabilmesi için, tazminat ödediği sigortalı ile sigortacı arasında olay tarihi itibariyle zarar konusunu kapsayan bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması gerektiği, kaza tarihinde geçerli bir poliçe bulunduğundan ilk şartın sağlandığı ve yapılan ödemenin teminat kapsamında olduğu, yapılan ödeme belgelerinde asıl alacak yönünden açıklamalı bir izahatın bulunmadığı, ayrıca kazanın yeterli ehliyetnameye sahip olmayan biri tarafından yapılması halinde rücu talebinin yerinde olacağı, dosyaya sunulan —— tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre, araç sürücüsünün otomobil kullandığı ve yine kaza tespit tutanağında B sınıfı ehliyeti bulunduğu, davalının işleteni olduğu —- plakalı araç sürücüsünün kazada yeterli ehliyetnamesi olduğu, bu hali ile, sigorta şirketinin poliçe genel şartları—— gereğince, akde aykırılık gerekçesi ile rücu hakkını kullanabilme şartlarının oluştuğundan bahsedilemeyeceği rapor edilmiş olup, bu hali ile davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödemiş olduğu tazminat miktarı yönünden ——–uyarınca rücu şartları gerçekleşmediğinden, mahkememizce de hükme esas alınan, denetime elverişli ve gerekçeli bilirkişi raporuna göre davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan İİK 67/2 maddesi uyarınca davalının kötü niyet tazminatı talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki 492 Sayılı Harçlar Kanununun;
”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.
…”
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken —— peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu harca bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Gerekçede açıklanan sebeple, karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar harcından, Mahkeme veznesine yatan 104,24 TL peşin harç ile İcra veznesine yatan söz konusu 43,16 TL’nin toplamını oluşturan 147,40 TL’nin mahsubu ile ARTA KALAN 66,70 TL’nin dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —– Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2022