Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/913 E. 2021/752 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/913 Esas
KARAR NO: 2021/752
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/12/2020
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ——–aldığını, söz konusu malın teslim alındıktan —— —- bırakıldığını, söz konusu —–olarak hem duvardaki, —- alması gerekirken——– görüldüğünü, tekrar tekrar denenmesine ve çalıştırılmasına rağmen sonucun değişmediğini ve aynı hatayı vermeye devam ettiğini, akabinde müvekkil şirketin,———- kendisini şirket yetkilisi, olarak gösteren —– ile görüşüp mesajlaşmış ise de bu konunun kendisi ile alakalı olmadığını, —- görüşmesi gerektiğininin söylendiğini, bu firmayı defalarca arayan müvekkilinin ise aramalarına yanıt bulamadığını, davalı firmanın yetkilisi olduğunu söyleyen —— ürün teslim alındıktan sonra defalarca aramalar sonucu bir filitre gönderdiğini, ve sorunun çözüleceğini belirttiğini ancak filitrenin bir işe yaramadığının anlaşıldığını ve alttan aldığı pisliği üstten duman gibi yine suyun içine verdiğini, suyu bulandırdığını ve filitrenin geri gönderildiğini, müvekkilin — da malın ayıplı olduğunun — tarihinde davalı firmaya bildirildiğini, ve gelen filitrenin kullanılması ile yine —- devamı tarihli yazışmada sorunun devam ettiğinin anlaşıldığını, müvekkilinin cihazın ağır kusurlu olmasından dolayı cihazdan fayda sağlayamadığını, mağdur olduğunu, ve yasa gereği sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini, hem satıcı, hem üretici firmaya—-ihtarname gönderildiğini, —– ithalatcı firmanın da katıldığını, ürünü incelemek istediklerini belirttiklerini, daha sonra — ——- tekerinden kaynaklandığını, bunun için — ayak değişim bedeli istendiğini, bu nedenlerle bu davayı açtıklarını ileri sürerek ayıplı mal nedeniyle ödenen — sözleşmenin kurulduğu —- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP: ——- davaya cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı şirket temsilcisi duruşmalara katılmamış; şirket kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLLER : —–tarihli ihtarnamesi, Bilirkişi Raporu, dosyadaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, ——- istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak gönderilen ve yapılan davetiyeler sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilmiştir. Bu aşamada mevcut ve toplanan deliler incelenip değerlendirilerek tahkikat tamamlanmış, duruşmaya katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek yargılama bitirilmiş ve aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
—– maddesinde; satıcının, satılan malı alıcının ödemek zorunda olduğu bedel karşılığında alıcıya zilyetlik ve mülkiyetini devretme borcunun bulunduğu belirtilmiş, bu asıl borç yanında satıcının satılan mal nedeniyle zapt ve ayıp nedeniyle de sorumlu olduğu devam eden maddelerde düzenlenmiştir. Ayıba karşı satıcı sorumluluğunu düzenleyen ——- maddelerinde ise, satıcının alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması nedeniyle sorumlu olacağı gibi nitelik ve niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olduğu, satıcının bu ayıplardan sorumlu tutulması için onları bilmesi gerekmediği, alıcının ayıbı öğrendiğinde satıcıya uygun bir süre içinde bildirimde bulunması gerektiği, uygun süre içinde bildirimde bulunmadığı takdirde satılanı ayıplı hali ile kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Satıcı, satış sözleşmesine konu taşınır malın niteliği ve kullanım amacı bakımından malın değerini ve kullanım amacını azaltan veya ortadan kaldıran mülkiyet hakkının sonucu olan tasarrufi işlemler yapmasını engelleyen bir eksikliğin bulunmamasını sağlama borcu altında olup ayıba karşı sorumluluğu ise satıcının mülkiyeti geçirme borcunun tamamlayıcısıdır.
—-maddesinde ——— Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, ——–Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.”
—- maddesinde ayıp ihbarı için herhangi bir şekil şartı ise getirilmemiştir. ——- maddesi uyarınca, taraflar tacir ise ihbarın noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemiyle yapılması gerekmektedir.
——maddesinde ise “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme; 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme,- 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,-4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler, yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılama ışığında somut olaya bakıldığında; davacının —— faaliyet gösteren—sağlayıcı—— davalı şirketten dava konusu—— aldığı ve ücretini ödediği sabittir. Kabule göre de davacı taraf satış sözleşmesi gereğince satın aldığı ürününün gözden geçirme ve ayıbı satıcıya bildirme yükümlülüğünü de —— tarihinde davalı şirkete tebliğ edilen ihtarnemesiyle yerine getirmiş durumdadır. Mahkememizce gösterilen delillerin toplanmasına müteakip dosya bilirkişiye verilerek malın ayıplı olup olmadığı hakkında rapor tanzimi istenmiştir. Bilirkişi — tarafından hazırlanan işbu raporda özetle; dava konusu ürünün ayıplı olduğu, kullanımının mümkün olmadığı, ayıp ihbarının yapıldığı, ürün bedelinin —- olduğu yönünde tespit ve görüşlerine yer verilmiştir. Bilirkişi raporu taraf ve taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve buna ilişkin beyanlarda değerlendirilmiştir. Bu kapsamda davacının , ———- hükümlerine göre satış sözleşmesi, fatura, ihbar, —- benimsenen bilirkişi raporu gözetildiğinde satılanı geri vererek sözleşmeden dönme isteğinin haklı ve hukuka uygun olduğu sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Binaenaleyh davacı şirketin davasını, —–maddeleri nazarında açıkça ispat ettiği anlaşılmakla davanın kabulü ile, taraflar arasında akdedilen —-bedelli satış sözleşmenin feshi ile davacı yedinde bulunan satış/faturaya konu ayıplı ———aynı anda ifa kuralı gereğince ayıplı malın fiilen davalıya iadesi/teslimi tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
—– Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca —— gözetilerek dava öncesi —- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Taraflar arasında akdedilen —- bedelli satış sözleşmenin feshi ile davacı yedinde bulunan satış/faturaya konu ayıplı —- davalıya iadesine,
3-)Sözleşme bedeli olan —– aynı anda ifa kuralı gereğince ayıplı malın fiilen davalıya iadesi/teslimi tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken —–karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)—– arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan —Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —- giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine; ——– maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda ;— ——– gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle ——-Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2021