Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/905 E. 2023/243 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/905 Esas
KARAR NO : 2023/243

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yolcu konumunda olduğu —–sevk ve idaresindeki —–marka aracın 16.01.2020 tarihinde—— ilçesinde kurallara uygun bir şekilde seyir haldeyken, maliki —– olan —–Plakalı çekici ve ——Plakalı yarı remorka çarptığını ve maddi hasarlı-yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın vukuundan sonra kaza mahalline intikal eden Trafik Denetleme mensuplarınca kaza tespit tutanağı tutulduğunu, tutulan bu tutanakta müvekkilinin içerisinde bulunduğu araç sürücüsünün “Arkadan Çarpma” kuralını ihlal ettiği ve asli kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını, kazanın akabinde yaralanan müvekkilinin hemen——Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığını ve burada yapılan ilk tedavi neticesinde sol el bileğinde hassasiyet ve ayağında kırık oluştuğunun tespit edildiğini, müvekkilinin tedavisinin daha sonra —– Hastanesi’nde devam ettiğini, kaza ile ilgili—— Sor. No’lu dosya ile soruşturma başlatıldığını ve soruşturma kapsamında müvekkilinin şikayetçi olmamasının üzerine Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiğini, kusurlu aracın davalı —— tarafından ——No’lu poliçe ile teminat altına alındığını,——-28.08.2020 tarihinde geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı için başvuruda bulunulduğunu ve başvuru dilekçelerinin sigorta şirketine 01.09.2020 tarihinde tebliğ edildiğini ancak yasal süresi içerisinde herhangi bir ödemede bulunulmadığını, davadan önce yasa gereği taraflarınca arabulucuya başvurulduğunu, taraflarca bu süreçte görüşmelerin telekonferans yoluyla yapıldığını ve anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilinin yaralanmasından mütevellit 50 TL geçici ve 50 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, bu nedenle dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, kazaya karışan —— plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 20.11.2019 – 20.11.2020 başlangıç ve bitiş tarihli —— no’lu zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydıyla birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun——tarafından yerine getirilmesi gerektiğini, hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydıyla, Anayasa mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümesi mümkün olmadığından, dosya kapsamındaki değerlendirmenin kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan genel şart hükümlerine göre yapılması gerektiğini, hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydıyla birlikte, geçici iş göremezlik taleplerinin 01.06.2015 tarihinde yürülüğe giren karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları kapsamında, —— sorumluluğunda olduğunu, davacının söz konusu olaydan dolayı ——herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti gerektiğini savunarak KTK 97. madde gereği yerine getirilmesi icap eden sigorta kuruluşuna başvuru şartının davacı tarafça usulüne uygun bir şekilde yerine getirilmemiş olması nedeniyle HMK 115/2 maddesi gereği davanın usulden reddine, usule ilişkin itirazlarının kabul görmemesi halinde ise esasa ilişkin itirazlarının dikkate alınarak davanın esastan reddine, Yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER :
Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı, Davacıya Ait Tedavi Evrakları, Kaza Tespit Tutanağı, Trafik Tescil Kayıtları, Hasar Dosyası ve Poliçe, Davacıya ait—— Raporu, Bilirkişi Raporu, Sulh ve İbraname belgesi, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava, Trafik Kazasına bağlı olarak 6098 Sayılı TBK’nin 54. maddesi gereğince bedensel zararlar nedeniyle açılan Maddi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nin 4/2 maddesi gereğince dava değerine göre 6100 Sayılı HMK’nin 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak ön inceleme duruşması icra edilmiş tarafların sulh olmak istemediklerinin anlaşılması üzerine tahkikat aşamasına geçilerek tahkikat işlemlerine ve yargılamaya devam edilmiştir.Ne var ki, yargılama devam ederken, davacı vekili tarafından UYAP sistemi Avukat Portal üzerinden gönderilen 30/01/2023 tarihli dilekçeyle eldeki davadan feragat edildiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nin 74.maddesi kapsamında davacı vekilinin dosyaya mübrez vekaletnamesi üzerinde yapılan incelemede; feragat özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.Davalı vekili tarafından UYAP sistemi Avukat Portal üzerinden gönderilen 26/01/2023 tarihli dilekçede ise özetle; davacı ile sulh anlaşması ve buna bağlı olarak ödeme yapıldığını ve ibraname alnıdığını davacının tazminat talebinden feragat ettiğini, buna göre karar verilmesini, davacı taraftan yargılama gideri taleplerinin olmadığı beyan edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin 309/1.maddesi gereğince; feragat dilekçe ile veya sözlü olarak yapılır. HMK’nin 310/1 maddesi gereğince; Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK’nin 309/2.maddesine göre ise; feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir. HMK’nin 309/4 maddesine göre de; Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır.6100 Sayılı HMK’nin 311.maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmü bulunmaktadır.6100 Sayılı HMK’nin 312/1.maddesine göre ise “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat veya kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerini mahkumiyet, ona göre belirlenir.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve anılan yasal düzenlemeler ışığında usulüne uygun olarak yapılan ve davayı sona erdiren taraf işlemi niteliğindeki vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nin 323.maddesinde sayılan tüm yargılama giderleri taraf vekillerinin beyanlarına ve dosya kapsamına göre karşılıklı olarak tarafların üzerinde bırakılmıştır. Ancak yargılama gideri kapsamında kalan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13)maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gereğince —– bütçesinden AÜT uyarınca ödenen arabuluculuk ücretinin ise; feragat beyanının sulh ve ödemeye bağlı olarak yapıldığının anlaşılması nedeniyle davalının davanın açılmasını sebebiyet verdiği düşüncesiyle davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davalı üzerinde bırakılmasına,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 125,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesine göre AÜT uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansınin yatırana iadesine, (Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına ) Dair, taraf vekillerinin yokluğunda ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; ——-Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.