Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/903 E. 2021/351 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/903 Esas
KARAR NO : 2021/351

DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıda bulunduğu söylenen —- lehdarı —- keşide tarihli, keşide yeri —– bedelli çek (Bakırköy —.İcra Müdürlüğü’nün —esas sayılı icra takibine konulmuştur) ile Keşidecisi—- keşide tarihli, keşide yeri ———- çeklerin (Bakırköy —.İcra Müdürlüğü’nün ———– esas sayılı icra takibine konulmuş), davalının haksız ve kötüniyetli olarak çeki elinde bulunduruyor olduğu ve çek iptali davası açtıkları Mersin —–.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–esas sayılı dosyasında ait müvekkili tarafına çek istirdadı davası açılması için 2 haftalık kesin süre verilmiş olması nedeniyle davalı uhdesinde bulunan çeklerin müvekkili olan şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın haksız ve mesnetsiz olarak ikame edildiğini, taraflarınca açılan Bakırköy —-İcra Müdürlüğü —– Esas ve yine aynı şekilde Bakırköy — İcra Müdürlüğü —- Esas sayılı icra takibi nedeniyle müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkiline açılan işbu istirdat davasının koşullarının oluşmadığını, İİK”nın 72. Maddesine aykırılık mevcut olduğunu, takip konusu borç tamamen ödenmedikçe istirdat davası açılamayacağını, dolayısıyla davacının açmış olduğu iş bu istirdat davasının öncelikle özel dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE karar verilmesi gerektiğini, dava konusu çeklerin müvekkili olan hamilinde olması ve ayrıca söz konusu çeklerin—–İcra dairesinde açılmış olması ve Müvekkilinin —– olması nedeniyle davanın —- ilgili mahkemesine açılması gerektiği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Nüfus Kayıtları, Çek fotokopileri, Bakırköy ——.İcra —–. dosyası, Mersin —-.Asliye Ticaret Mahkemesinin—— dosyası, dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava İstirdat (çeklerin İadesi) istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nin 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı — mahkemesidir. Aynı yasanın 7. maddesinde ise, davalının birden fazla olması halinde, davanın bunlardan birinin yerleşim yerinde açılabileceği hükme bağlanmıştır. Öte yandan, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, aynı kanunun 10.maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılması mümkündür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendinde “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan yargılamaya göre somut olayda davalı tarafça ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulmuş ve yetkili mahkemenin —— Ticaret Mahkemeleri olduğu öne sürülmüştür.(HMK-116/1-a)
Mahkememizce —– sisteminden alınan adres kaydına göre davalının —- görülmüştür. Öte yandan davacı vekilinin dava dilekçesinin de esasen—-Mahkemesine hitaben düzenlendiği ancak davanın her nasılsa —– açıldığı müşahede edilmiştir. Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK ve 6102 sayılı TTK’da çek istirdadı davalarında yetkili mahkemeye ilişkin özel bir düzenleme yer almamaktadır. Bu durumda açılan davanın HMK’nin 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme olan davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Filhakika olayda genel yetkili mahkemenin yetkisini kaldıran ve mahkememizin yetkili olduğuna ilişkin özel bir husus bulunmamaktadır. Binaenaleyh davalı vekilince süresinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunulması, davalı gerçek kişinin yerleşim yerinin —Adliyesi yargı çevresinde bulunması nedeniyle Mahkememizin Yetkisizliğine, Yetkili Mahkemenin— Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 sayılı HMK’nın 19/2 maddesi gereğince Yetki itirazının kabulüyle; 6100 sayılı HMK’nın 6 ve 19. Maddeleri gereğince Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 19/3.Maddesi gereğince Yetkili Mahkemenin —- ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ olduğunun Tespitine,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi uyarınca taraflardan birinin süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleştiği tarihten veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın —- Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine ve 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.