Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/895 E. 2021/817 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/895 Esas
KARAR NO : 2021/817

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasında yapılan açık yargılama sonucunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde——- tarihinde ——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu firmanın ödeme emrini———-ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu itirazın hukuki herhangi bir dayanağı olmadığı gibi kötü niyetli olduğunu, ticari uyuşmazlıklarda TTK. madde 5/A kapsamında dava —- yerine getirildiğini—— sonuçlandığını, müvekkil firmanın, davalı ——– teslim ettiğini, bu —————– edildiğini, fakat müvekkil firmanan, borçlu firmadan alacağın tahsilini sağlayamadığını, bunun üzerine fatura alacağının tahsili için—— ilamsız icra yoluyla icra takibi başlatıldığını, davaya konu faturanın tarafların aralarındaki ticari ilişkileri neticesinde usulüne uygun olarak hazırlandığını, söz konusu alacağın likit olduğunu, davalı borçlunun borca itirazının tamamen yersiz ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davalı Borçlunun, haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ——- davalı borçluya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP /TALEP : 6100 Sayılı HMK’nın 126-131 maddeleri kapsamında davaya cevap dilekçesi verilmemiştir.
Davalı vekili ön inceleme duruşmasından sonra vekaletname ibraz ederek ‘davanın reddine’ karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : —– düzenlenme tarihli, ———- Taraflar arasındaki Sözleşme, —– dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava İtirazın İptali ve icra- inkar tazminatı (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ——– uyuşmazlık belirlenmiş ve—– tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş, deliller incelenmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son ——- aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas ——– sayılı dosyası UYAP sistemi üzerineden getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya —– dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde; “(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren —- mahkemeye başvurarak, —- alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Yapılan açıklamalar, anılan yasal düzenlemeler, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olaya bakıldığında ————- davalı-borçlu hakkında satış sözleşmesi kapsamında kesilen faturaya dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ,icra takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce açılan dava üzerine taraf teşkili sağlanarak işin esasının incelenmesine geçilmiş ve davalı taraf davaya cevap vermediğinden iddianın inkar edildiği kabul edilerek davacı vekili tarafından gösterilen deliller toplanmış, tarafların bağlı bulunduğu —– inclenmiştir. —– dosya—-ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek bilirkişiye verilmiştir. İnceleme—–davalı şirkete ———-defter ve belgelerini ibraz etmediğinden yalnızca davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfı taşıdıkları, tarafların tacir olduğu ve aralarında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu faturanın—–, davacı ————- beyan ettiği, davalı —– bildirimde bulunmadığı ancak faturaya itiraz ve iadeye ilişkin bir belge sunulmadığı ve sonuç itibariyle icra takip tarihinde——– alacağının bulunduğu yönünde tespit ve görüşlerini içerir rapor verilmiştir. Bilirkişi raporu——– değerlendirilmiştir. Bu kapsamda mahkememizce yapılan değerlendirmede davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve lehine delil niteliğine haiz olduğu, icra takibine konu faturaya konu malın teslim edildiği, faturaya süresi içinde itiraz edilmediği ve böylece akdi ilişkinin sabit olduğu, davalının faturaya konu bedeli ödediğine ilişkin bir savunma ve belge sunmadığı gibi ticari defter ve belgelerini de incelemeye ibraz etmediği ve buna ilişkin hiçbir beyan ve istekte bulunmadığı anlaşılmıştır. ———– davacı —- varlığı ve miktarını TMK’nın 6. ve HMK’nın 190 ve 222/3 maddeleri nazarında usulüne uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtları ve bilirkişi raporuna göre açıkça ispat ettiği anlaşılmıştır.——- raporunun gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile, takibin—– yapılması ve davacının ticari defterlerine faturaya—- anlaşılmakla taleple bağlılık ilkesi ve tarafların tacir sıfatı ve uyuşmazlığın yabancı para unsuru birlikte gözetilerek davalı-borçlunun—— olduğu itirazının iptali ile icra takibinin, asıl alacağa ——-itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca ————– faiz uygulanmak ve fiili ödeme günündeki —- suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise ——-kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında —– tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun—— kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda alacağın gerçek miktarı belli olmasının yanında, davalı taraf da sözleşme ilişkisi gereğince borcunun varlığı ve miktarını ticari ve akdi ilişki, sevk irsaliyesi ve faturaya göre açık ve net olarak belirleyip tespit edebilir durumdadır. Bu nedenlerle davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve davalı-borçlu yönünden dava konusu alacak/borç muayyen/likit olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluşmakla asıl alacağın (——– üzerinden hesaplanan) %20’si olan 2.053,20 TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine de hükmedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında —– Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava———– kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun——- dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin, asıl alacağa (1.180,00 EURO) takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca kamu bankalarının aynı ——- vadeli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz uygulanmak ve fiili ödeme günündeki —- suretiyle aynen DEVAMINA,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle; asıl alacağın——- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 701,27 TL karar ve ilam harcından, 123,77 TL peşin harç ile icra dosyasında alınan 51,55 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 525,95 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri——— — ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 123,77 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 54,50 TL posta masrafı, 700,00 TL Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 940,47 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde—–. 13/1, maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine; işbu hususta Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.