Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/890 Esas
KARAR NO : 2023/92
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 06/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, davalı şirketten bakiye cari hesap alacağı için ——sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından ilamsız icra takibine haksız olarak ve takibi sürüncemede bırakmak için kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalı borçlu şirketin ——. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, bu ticareti ilişkiye istinaden davalının kendilerine 89.352,96-TL borçlu olduğunu, bu alacağın tahsili amacı ile ——Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, takibe itiraz edildiğini ve itirazın iptali amacı ile huzurdaki davayı açtıklarını, davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu iddiaları kabullün mümkün olmadığını, davalı şirket ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticaretten kaynaklı borç doğduğunu, davalı şirketin, davacı tarafından kendilerine tebliğ edilen faturaların tamamını ödediğini, icra takibinde belirtildiği şekilde davacı yana herhangi bir borcu da bulunmadığını, davacının davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
——Esas, Taraf şirketlere ait—— formları, ——-eliyle düzenlenerek mahkememize ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle; tarafların ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğunu ve lehine delil vasfı bulunduğu, davacı tarafın incelenen defter ve kayıtlarına göre; davacının 30.07.2018 tarihinden 31.12.2018 tarihine kadar davalıya 37 adet fatura ile 396.813,23 TL tutarında mal ve hizmet satışı yapıldığı, bu süreçte davalı şirketten 6 farklı tarihlerde 277.000,00 TL tutarlı çek alındığı ve 31.12.2018 tarihi itibariyle davalı taraftan 119.813,23 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2019 yılında devam ettiği, davacının 03.01.2019 tarihinden 16.09.2019 tarihine kadar davalıya 94 adet fatura ile 354.540,90 TL tutarlı mal ve hizmet satışı yaptığı, bu süreçte davalı şirketten 6 farklı tarihlerde 385.000 TL tutarlı çek alındığı, 1,17 TL’nin davalının alacağına kayıt edildiği ve 31.12.2019 tarihi itibariyle davalı taraftan 89.352,96 TL alacaklı olduğu,Davalı tarafın incelenen defter ve kayıtlarına göre; 30.07.2018 tarihinden 31.12.2018 tarıhine kadar davalıya 37 adet fatura ile 396.813,23 TL tutarında mal ve hizmet alışı yapıldığı, bu süreçte davacı şirketten 6 farklı tarihlerde 277.000,00 TL tutarlı çek verildiği ve 31.12.2018 tarihi itibariyle davacı tarafa 119.813,23 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2019 yılında devam ettiği, davacı satıcıdan 03.01.2019 tarihinden, 31.07.2019 tarihine kadar 81 adet fatura ile 342.109,53 TL tutarlı mal ve hizmet satın aldığı, bu süreçte davacı şirketten 6 farklı tarihlerde 385.000 TL tutarlı çek verildiği ve 31.12.2019 tarihi itibariyle davacı tarafa 76.922,79 TL borçlu olduğu,
Tarafların—– formlarının incelenmesinde; Davacı şirketin 2018 yılı—— Formunda davalı ——- 36 adet belge/fatura ile KDV hariç 331.297,00 TL tutarında mal ve hizmet satışı gerçekleştirdiği,Davacı şirketin 2019 yılı —– Formunda davalı ——- 91 adet belge/fatura ile KDV hariç 299.242,00 TL tutarında mal ve hizmet satışı gerçekleştirdiği, Davalı şirketin 2018 —–Formunda davacı —–36 adet belge/fatura ile KDV hariç 331.297,00 TL tutarında mal ve hizmet alışı gerçekleştirdiği,Davalı şirketin 2018 —–Formunda davacı ——81 adet belge/fatura ile KDV hariç 290.057,00 TL tutarında mal ve hizmet alışı gerçekleştirdiği,Taraflar arasındaki cari hesap kayıtlarındaki (89.352,96 – 76.922,79 TL) 12.430,17 TL tutarındaki uyumsuzluğun; davacının, davaya ve takibe konu cari hesabı oluşturan, 2019 yılı Ağustos ayı 10 adet 10.836,12 TL tutarlı ve 2019 yılı Eylül ayı 3 adet 1.594,04 TL tutarlı faturalarının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklanmış olduğu,Davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmayan, 2019 yılı 13 adet 12.430,17 TL tutarlı faturalara konu mal ve hizmetin davalıya verildiğine dair dava dosyasında sevk irsaliyesi ya da başkaca borçlunun imzasını içerir bir belgenin bulunmadığı tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, ——– Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesi de “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmünü içermektedir.İtirazın iptali davası da yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir.HMK’ nın 222/1 ve TTK’ nın 83/1 maddesine göre ticari davalarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden karar verebilir. Ayrıca HMK’nın 31. maddesinde hakimin davayı aydınlatma görevi düzenlenmiştir. Maddeye göre hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda maddi ve hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlarda taraflara açıklama yaptırabileceği gibi soru sorabilecek ve delil gösterilmesini isteyebilecektir.Somut olayda; tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre taraflar arasında 2018-2019 yıllarında devam eden bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının davalı taraftan davalı taraftan 89.352,96 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre ise davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre ise davalının davacı tarafa 76.922,79 TL borçlu olduğu, yapılan bilirkişi incelemesine göre taraflar arasındaki cari hesap kayıtlarında yer alan 12.430,17 TL tutarındaki uyumsuzluğun; davacının, davaya ve takibe konu cari hesabı oluşturan, 2019 yılı Ağustos ayı 10 adet 10.836,12 TL tutarlı ve 2019 yılı Eylül ayı 3 adet 1.594,04 TL tutarlı faturalarının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklanmış olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmayan, 2019 yılı 13 adet 12.430,17 TL tutarlı faturalara konu mal ve hizmetin davalıya verildiğine dair dava dosyasında sevk irsaliyesi ya da başkaca borçlunun imzasını içerir bir belgenin bulunmadığı görülmüştür.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafından icra takibine konu faturadaki malın davalıya tesliminin usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği ve faturanın tek başına malın teslimine yeterli olmadığı ——- KARAR), 6098 sayılı TBK’nun 207 ve devamı maddelerine göre taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinde, satıcının mal teslimini kanıtlaması gerektiği, fatura içeriği malların teslim edildiğinin ispat külfetinin davacıya ait olduğu, tek başına fatura düzenlenmesinin alacağı kanıtlamadığı gibi faturanın tebliğ edilmiş olmasının da fatura içeriği malların teslimi sonucunu doğurmayacağı ——- KARAR) anlaşılmakla 12.430,17 TL’lik alacak kalemleri bakımından davacı tarafça davalı tarafa mal teslimi yapıldığının ispat edilememiş olması nedeniyle davanın tarafların defterlerinde ve ——- formlarında kayıtlı olan 76.922,79 TL alacak miktarı bakımından kısmen kabulü ile alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun——- Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 76.922,79 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan 76.922,79 TL’nin % 20 si olan 15.384,55 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.254,59 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 1.079,17 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 4.175,42 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.079,17 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 1.852,55 TL nin kabul red oranına göre 1.594,83 TL lik kısmının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye bedelin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 12.307,65 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
7-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca——bütçesinden ödenen 1320 TL nin kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.136,37 TL lik kısmının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1320 TL nin ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 183,63 TL lik kısmının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle ——- Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.