Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/863 E. 2022/263 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/863 Esas
KARAR NO: 2022/263
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/11/2020
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait —-tarihleri arasını kapsayacak şekilde — davalı —– tarafından sigortalandığını, —– idaresinde iken —– şeklinde durduğunu, sonrasında — — çıkış yapmak isterken hava koşullarının ve rüzgarın etkisi ile bağlama halatlarının pervanelere sarması neticesinde hasar gördüğünü, Müvekkili ve —- tarafından hasarın oluşmasının hemen akabinde davalı —– görüşmeler yapıldığını, daha sonra sigorta şirketinin yönlendirdiği eksperin bilgisi dahilinde ——- bağlama yeri olan — — getirildiğini, sonrasında aynı gün — sıralarında ——- — ulaştığını ve burada karaya alındığını, ertesi gün davalı — dahilinde tekneye servis hizmeti veren —- tarafından gidildiğini ve hasarlı kuyruk sökülerek— bulunan atölyeye getirildiğini, —- yetkili servisi —– — üzerinde ekspertiz çalışması yapıldığını, ——– poliçeden karşılanmasına imkan bulunmadığının müvekkiline bildirildiğini, davalı —— yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, müvekkili tarafından ekstra sigorta ücreti ödenerek —– oluşan hasarlarıda kapsayacak şekilde —- sigorta ettirildiğini, —- ilişkin olarak neyin gövde olduğu, gövdenin hangi parçaları kapsadığına ilişkin olarak poliçede hiçbir açıklama ve bilgilendirmenin de bulunmadığını, ucu açık bir şekilde düzenlenen bu hususun müvekkil açısından mağduriyete yol açtığını, teknede oluşan hasar sigorta şirketi tarafından karşılanmayınca müvekkil tarafından teknedeki hasar—– yaptırılarak karşılandığını ileri sürerek davanın kabulu ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik — maddi tazminatın hasarın oluştuğu—— tarihi itibariyle ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —— tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları çerçevesinde davalı tarafın meydana gelen hasarı ödemekle yükümlü olduğunun tespit edildiğini, Müvekkili tarafından — oluşan hasarın yetkili servis olan —-yaptırıldığını maddi tazminat taleplerini, —- artırarak ——temerrüt tarihi itibariyle ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya ait yatın —-arasında —- üzerine —- hasar dosyasının açıldığını ve incelemeler başlatıldığını,, sigortalı —- tarihinde kaptanı— —şekilde durduğunu, —–çıkış yapmak isterken —— bağlama halatlarını sarması neticesinde hasar gördüğünün beyan edildiğini, hasarın sigortalı —- halat sarması suretiyle meydana gelmiş olduğunun değerlendirildiğini, — hasarın — tespit edilerek —- muafiyet düşümü ile hasar bedelinin —-olarak tespit edildiğini, ilgili özel şart ve —– hasar talebinin teminat dışı olduğunu, sigortalının, bildirim yükümlülüğüne aykırı davranıldığı yönündeki itirazının tamamen dayanaksız olduğunu, davacı tarafın aydınlatma yükümlülüğünün ihlal edildiğini belirtmiş ise de poliçeye on dört gün içinde itiraz etmediğini, dava dosyasına da itiraza ilişkin herhangi bir belge, delil ve sair hususlar sunulmadığını, müvekkil şirketin temerüte düşmediğini, haksız ticari faiz talebine itiraz ettiklerini, davacı taraf her ne kadar hasar tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de sigortacının sorumluluğunun hasar tarihinden itibaren başlamayacağının, temerrütün hasar tarihi itibari ile doğmayacağının yasal mevzuat gereği açık olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, ilgili talebin TTK hükümlerine göre, yasal mevzuat çerçevesinde değerlendirilmesini, poliçeye, teminat limitine, muafiyete ve faiz talebine ilişkin itirazlarının değerlendirilmesini, haksız ve yersiz davanın reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: Arabuluculuk son tutanağı, —— hasar ilişkin olarak düzenlenen fatura,—— Raporu, Tanık, dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava, Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve uyuşmazlık belirlenmiştir. Akabinde esasları, süreci ve hukuki sonuçları açıklanarak taraflar sulh olmaya davet ve teşvik edilmelerine karşın karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş, deliller incelenmiş ve karar duruşmasında taraf vekillerinin son sözleri dinlenip zapta geçilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. Öncelikle dosyaya mübrez Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağına göre zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı da kaydedilmelidir.
6102 sayılı TTK‘nun 1401.maddesinde sigorta sözleşmesi düzenlenmiştir. 1401/1 fıkrasında ” Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. TTK. 1409/ 1. Fıkrasında ise sigortacının sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğuna yer verilmiştir. TTK. 1409/2 fıkrasına göre de sözleşmede belirlenen rizikolardan birinin veya bazılarının teminat dışında kaldığının ispat yükü sigortacıya aittir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Aydınlatma Yükümlülüğü” başlıklı 1423/2. maddesinde ise “(1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar. (2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir. (3) ——, çeşitli ülkelerin ve özellikle —- düzenlemelerini dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirler.” düzenlemesini bulunmaktadır.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler, yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılama ışığında somut olaya bakıldığında; taraflar arasında ——sigortalanmıştır. Sigortalı —— tarihinde hasarlanması nedeniyle riskin gerçekleştiği ve hasarın poliçe kapsamında ödenmesi gerektiği iddiası ile işbu dava ikame edilmiştir. Bu kapsamda mahkememizce uyuşmazlığın esasınını teknede meydana gelen hasarın sigorta poliçesi kapsamında davalı şirket tarafından tazmin edilip edilmeyeceği üzerine olduğu anlaşılmakla taraflarca gösteriler ve resen getirtilmesi gereken deliller celp edilmiş ve dosya az yukarıda ifade edilen uyuşmazlık kapsamında rapor düzenlenmesi için oluşturulan bilirkişilere verilmiştir. Bilirkişiler ——- tarafından hazırlanan işbu raporda özetle ve mealen —- niteliğinde olduğu ve — uygulanmasının gerektiği,— bağlama kütüğü ruhsatının hasar tarihinde geçerli olduğu, —- kıyıya bağlama esnasında meydana gelen hasarın eğer rıhtıma ve iskeleye temas riziko kapsamında ise bu olayın da riziko kapsamında sayılması gerektiği, buna göre toplam onarım bedelinin — olduğu ve muafiyet bedeli olan——düşüldükten sonra kalan miktarın davalı tarafından ödenmesi gerektiği yönünde tespit ,hesap ve görüşlerini içeren rapor verilmiştir. Bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlarlar üzerine aynı bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler tarafından verilen ek raporda özetle ——-ruhuna iyi bakılması gerektiği, olayda yüksek hızda seyir yapmayan ——- daha büyük tehlikelerden korunması için meydana gelen pervane hasarının —- dışında düşünülmediği ve ilk raporun geçerli olduğu ifade edilmiştir. Mahkememizce kuşkusuz ek rapor da taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve vaki beyan ve itiraz da değerlendirilmiştir. Bu sırada davacı vekili tarafından dava değer yönünden ıslah edilmiş ve ıslah edilen miktar yönünden harç tamamlanmıştır. Davacı vekili tarafından verilen ıslah dilekçesi de davalı vekiline tebliğ edilerek süreç tamamlanmıştır. Mahkememizce yapılan değerlendirmede özellikle davalı —– savunmasının olayın riziko kapsamı dışında kalmasına dayandırılması karşısında dosyaya sunulan faturaya göre onarım bedelinin piyasa şartlarına göre kadri maruf olduğu gibi faturanın ödenmesi veya ödenecek olmasına göre onarım bedeli olarak kabul edilmesi gerekmiştir. Söz konusu hasarın teminat kapsamında kalıp kalmadığı hususuna gelince ; sigorta sözleşmesinin amacı ve sigorta ettiren yönünden beklentiler ışığında yapılan değerlendirmede somut olayda ———- kullanıcısının ——- selameti ve daha büyük hasar almasını önlemek için uğraşı sonucunda pervane hasarının meydana gelmesi , sözleşmeyle bağlılık ilkesi —- dürüstlük kuralı çerçevesinde olayda— uygulanmasının mümkün olmadığı, kaldı ki davalı —–yükümlülüğünü yerine getirmesi halinde sözleşmenin sigorta ettiren yönünden değişikliğe uğrayabileceği veya yapılmayacağı açık olup , sigorta ettirenin yasal süre içinde sözleşmeye itiraz etmemiş olmasının somut olayın özellikleri ve teminat klozları yönünden sözleşmenin geçerliliğini, meydana gelen hasarın poliçe teminatı dahilinde olduğunu ve dolayısıyla ulaşılan sonuca bir etkisinin olmadığı,—- tarihlerinde geçerli bir bağlama kütüğü ruhsatnamesi de bulunduğuna göre davalı —-riskin teminat dışında kaldığı savunmasına itibar edilmemiştir. Böylece sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen riskin teminat dahilinde olduğunun kabul edilmesi ve davalıca oluşan hasarın onarım bedelinin ödenmesi gerektiği düşünülmüştür. Binaenaleyh, benimsenen bilirkişi kök ve ek raporları ile kısmi ıslah talebi de gözetildiğinde davacının iddiasını TMK’nın 6, HMK’nın 190. maddeleri nazarında açıkça ispat ettiği sonuç ve kanaatiyle davanın kabulü ile, —- temerrüt tarihi olan — ise ıslah tarihi olan —– tarihinden itibaren, ——— özel nitelikte oluşuna göre işleyecek yasal faiziyle birlikte toplam — hasar/onarım tazminatının davalı ——- alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden aynı yasanın 326/1 maddesi gereğince davalı sorumlu tutulmuştur. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —— bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-)Davanın KABULÜ ile, — temerrüt tarihi olan — ıslah tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte toplam — hasar/onarım tazminatının davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.070,08 TL karar ve ilam harcınına 170,78 TL peşin harcın ve 1.596,75 TL tamamlama harcı toplamının mahsubu ile bakiye 5.302,55 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 170,78 TL peşin harç, 1.596,75 TL tamamlama harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 172,50 TL posta masrafı ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.502,23 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 13.782,50 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı ; 6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; ——–Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/03/2022