Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/862 E. 2021/526 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/862
KARAR NO : 2021/526

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2020
KARAR TARİHİ : 07/07/2021

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında düzenlenen —-uyarınca davalının taahhüt ettiği ödemeleri tam olarak ve süresi içinde gerçekleştirmemesi, şifahi görüşmelerden ve yazılı olarak ihtar edilmesinden sonuç alınamaması üzerine davalı tarafından haricen ve kısmen yapılan ödemeler de dikkate alınarak sonuçta —- sayılı icra dosyası üzerinden 521.174,40-TL üzerinden takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %19,5 avans faizi ile birlikte devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde taraflar arasında imzalanan— sözleşmenin 3. bölümünü 3.5. maddesinde yetki şartı bulunduğunu ve İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmak suretiyle davanın esası yönünden de borcun büyük bir kısmının ödendiği belirtilerek ve mücbir sebebe dayanarak davanın esastan da reddine karar verilmesi talep edilmiş olup, davalı vekili duruşmadaki ——– kişisi olup, tacir olmadığını belirterek görev hususunun buna göre takdir edilmesini istemiştir.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında taraflar arasında ticari ilişki olduğu ileri sürerek Mahkememizin görevli olduğunu ifade etmiştir.
Dava davacı şirket ile davalı—- arasında itirazın iptali davasına ilişkin olup, —– göre görev kurallarının irdelenmesi gerekmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddeleri:
”…
Madde 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında —- işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, —– 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler,——- öngörülmüş bulunan — sözleşmelerini düzenleyen ——
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) ——-özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara,——- verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen — ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) (Değişik: 28/2/2018-7101/61 md.) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya——– geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.
Madde 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari (Değişik ibare: 26/06/2012-6335 S.K./2.md.) davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde —- asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
(3) (Değişik fıkra:26/06/2012-6335 S.K./2.md.) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
(4) (Değişik fıkra:26/06/2012-6335 S.K./2.md.) Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.
Madde 16- (1) Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten—– kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere —– kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.
(2)———- kişileri ile kamu yararına çalışan—– fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan — ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar.
Madde 19- (1) Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya—–sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır.
(2) Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır.
…”şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlar ticari davalardır. 6102 sayılı TTK. 5/1. Maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı TTK.’nın yürürlüğe girdiği ——- tarihinden itibaren yasanın 5/3. Maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü olmaktan çıkmış ve görev ilişkisi haline gelmiştir. HMK. 1. Maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Söz konusu yasal düzenlemelere göre ticaret mahkemeleri ticari davalara bakmakla görevli olup, ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır.
Mutlak ticari davalar tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeni ile ticari sayılan davalardır. Buna göre TTK Madde 4/1 bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alan veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilen davalar mutlak ticari dava niteliğinde olup, görevli mahkeme ticaret mahkemeleridir.
Nispi ticari davalar ise her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. Bu kritere ve TTK Madde 4/1 düzenlemesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için hem her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi ve hem de iki tarafın tacir olması şartlarının birlikte bulunması gerekli olup, ayrıca belirtilmelidir——
Emsal nitelikteki benzer bir dava hakkında ——–Karar sayılı kararına —-sıfatına haiz olmadığından Asliye Hukuk Mahkemesi görevli kabul edilmiştir.
Yukarıya aynen alınan ilgili yasal düzenlemeler, söz konusu — kararı, mutlak ve nispi ticari davalara ilişkin söz konusu kriterler, davanın niteliği,——tacir kabul edilmemesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın — Mahkemesinde görülmesini gerektirir bir yönü olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gereken bir dava olduğu sonucuna varıldığından Mahkememizin görevsizliğine ilişkin olmak üzere aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ve davanın görev yönünden dava şartı yokluğuna bağlı olarak USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine bağlı olarak ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20/1 maddesinde belirtilen 2 haftalık süre içinde, taraflardan birinin talebi halinde dosyanın görevli— gönderilmesine,
3——Tarihli duruşmada tutanağa ve ara kararlarına yansıyan hususların görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
4-Yetki itirazının görevli mahkemece karara bağlanmasına,
5-Süresinde başvuruda bulunulması halinde harç ve yargılama giderleri ile ——- hususların 6100 sayılı HMK.’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece değerlendirilmesine,
6-Süresinde başvuruda bulunulmaması halinde HMK. Madde 20 düzenlemesine bağlı olarak davanın açılmamış sayılmasına yönelik gerekli usuli kararın resen verilmesi gereğinin gözetilmesine,
7-Yukarıdaki hüküm fıkralarında belirtilen ihtimallerde gözetilerek yargılama sonucunda ve resen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse resen yapılacak giderde mahsup edilmek ve HMK. Madde 333 düzenlemesi gözetilmek sureti ile avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren —– Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı