Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/861 E. 2021/658 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/861 Esas
KARAR NO: 2021/658
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/11/2020
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlunun, müvekkiline olan borcu sebebiyle —— icra takibi açıldığını ve borçlu tarafından tarihinde takibe itiraz olunduğunu ve takip durduğunu, borçlu vekilinin itiraz dilekçesinde, alacaklı şirkete herhangi bir borçları
olmadığını, alacağın tamamı ile tüm ferilerine itiraz ettiklerini, söz konusu itirazın tamamen haksız ve
kötü niyetli olduğunu, davalı taraf ile gaz satışından kaynaklı ticari ilişkileri bulunduğunu, Davalı tarafa
müvekkili firma tarafından —- itibaren verilmiş olunan gazların karşılığı olarak davalı
taraftan hiçbir ödeme gerçekleşmediğini, bu alım-satım ilişkisine ve borca dair —–faturaların mevcut olduğunu, davalı tarafın ödeme yapmadığını, Borçlu tarafından —– itirazın iptali ile takibin devamına,
takip bedelinin %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı —-davacı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki yahut alım satım faaliyeti
bulunmadığını, Müvekkili —– davacıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığını
davanın — de reddine ve %20 tazminatın lehine karar verilmesini,
Müvekkil şirketi —-itibariyle faaliyetlerini fiili olarak durdurduğunu, fatura içeriği malların teslim edilmediğini, hizmetin verilmediğini, iki davalı müvekkili açısından
davanın reddini, dava konusu alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine
kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa
yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: —- sayılı dosyası —- Bilirkişi Raporu, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Ticari Satından Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, tarafların sulh olmak istememeleri üzerine uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş göseteriler deliller toplanıp değerlendirilmiş ve duruşmaya katılan taraf vekillerinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas —– sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Öncelikle dava şartları yönünden yapılan incelemede; davalı —- diğer davalı şirketin ortağı ve müdürü olduğu ancak taraflar arasındaki sözleşme ve ticari ilişkinin yalnızca şirketler arasında olduğu ve şirketin tüzel kişiliği bulunduğu halde her nasılsa davalı/borçlu olarak gerçek kişi—- gösterildiğinden işbu davalı yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Dolayısıyla bundan sonra yapılacak tüm açıklamalar taraf şirketler yönünden geçerlidir.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; —- Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.—-Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın— yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.—Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —- Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre somut olayda;——dosyasından davalı hakkında satış sözleşmesi kapsamında faturalara ve cari hesap ilişkisine bağlı olarak icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve dosya her iki şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi için bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi —- hazırlanan ve dosyaya sunulan rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Taraf vekillerince beyan edilen itirazlar da değerlenildirilmiş ve ek rapor veya farklı bilirkişiden yeniden rapor alınması yönündeki talepler dava aydınlandığı için dinlenmemiştir. Bilirkişi tarafından her iki tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre özetle; taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin sabit olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve işbu taraf ticari defterlerine göre davacının icra takip tarihi itibariyle—– alacaklı olduğuna yönelik tespit ve görüş bildirildiği görülmüştür. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamı ve mübrez delillerle uyumlu olduğu değerlendirilmiştir. Binaenaleyh davacı tarafın davasını, TMK’nın 6. HMK’nın 190 ve 222 . maddeleri nazarında usulüne uygun olarak tutulan ve delil olarak kabul edilen her iki tarafın ticari defter ve kayıtları ile kısmen ispat ettiği anlaşılmıştır. Öte yandan davalı icra takibi ile temerrüte düştüğünden icra takibi öncesi işleyen faize ilişkin talebin dinlenmediği de kaydedilmelidir. Bu kapsamda dosyaya mübrez sözü geçen bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kısmen kabulü ile davalının —sayılı takip dosyasına— asıl alacak kısmına yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin — miktara takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ve işlemiş faize ——- ilişkin davanın/ talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; —- kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda davalı yönünden icra takibine konu edilen borcun miktarı belli ve belirlenebilir, bir başka anlatımla likit ve muayyen olmadığından ve kısmi miktar yargılama sonucunda bulunduğundan koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalılar vekilinin İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince kötü niyet tazminatı talebi de yargılama sonucunda takibin ve alacaklı-davacının kısmen de olsa haklı çıkması ve davacı-alacaklının kötü niyetli olarak hareket ettiğine müteallik hiçbir delil de bulunmadığından koşulları oluşmadığı anlaşılmakla dinlenmemiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden sorumluluk aynı yasanın 326/2. Maddesi gereğince tarafların haklılık durumu (kabul-ret) esas alınarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi—- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de kabul -ret oranına göre karşılıklı olarak taraflardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 610 0 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-DAVALI —- YÖNÜNDEN:
1-)6100 Sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince davalı — davada taraf sıfatı bulunmaması nedeniyle (Pasif Husumet Ehliyeti); Davanın ——6100 Sayılı HMK’nın 115/2 maddesine göre DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
B-)DAVALI —–YÖNÜNDEN:
1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE,
2-)2004 sayılı İİK’nın 67/I Maddesi gereğince davalının—– takip dosyasına — kısmına yönelik yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin — miktara takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle DEVAMINA, fazlaya ve işlemiş faize—- ilişkin davanın/ talebin REDDİNE,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-)Davalının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince haksız ve kötü niyetli takip tazminatı talebinin REDDİNE,
5-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 460,15 TL karar ve ilam harcının, başlangıçta peşin olarak alınan 612,10 TL harçtan mahsubuyla 200,46 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——– bütçesinden ödenen kabul edilen miktar (%13,30) üzerinden hesaplanan 175,56 TL arabuluculuk ücretinin davalı ——- alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —-bütçesinden ödenen ret edilen miktar (%86,70) üzerinden hesaplanan 1.144,44 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-)Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 460,15 TL peşin harç olmak üzere toplam 514,55 TL Harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davacı tarafından yapılan 79,00 TL posta ücreti ve 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 829,00 TL yargılama giderinden davanın kabul (%13,3) ve ret (%86,7) oranına göre 110,26 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-)Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, maddesi uyarınca 4.080,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davalı—- alınarak davacıya verilmesine,
11-)Davalı şirket kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 6.512,73 TL nispi vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
12-)Davalı—-kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 7/2, maddesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
13-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle———- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/09/2021