Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/860 E. 2022/662 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/860 Esas
KARAR NO:2022/662

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat), Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:17/11/2020
KARAR TARİHİ:04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat), ve birleşen Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde, — adına kayıtlı davalı şirket tarafından sigortası — plakalı aracın, tek taraflı ve asli kusurlu olarak karışmış olduğu trafik kazası sonucunda durakta beklemekte olan — vefat ettiğini, bu vefat neticesinde müvekkiller tek desteğinden yoksun kaldığını, davalı şirket tarafından—- sürücüsü —söz konusu fiili nedeniyle—Ağır Ceza Mahkemesi’nin — Sayılı dosyası ile yargılandığını ve bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermeden dolayı— karar verildiğini, dava konusu kazanın oluşumunda sürücünün tam kusurlu olduğunu, bu sebeple müteveffa — kusursuz olduğunu, desteğinden yoksun olan müvekkillerin tazminat talep hakkının mevcut olduğunu, müvekkilerin tamamının bekar olduğunu, yine —-Engelli raporlarına sahip olduğunu, yine diğer müvekkiller— ise müteveffanın kardeşleri olduğunu ve bu sebeple yasal mirasçıları olduğunu, söz konusu müvekkillerin tamamının sağlık, yaş, cinsiyet vs sebeplerden çalışamadeığını, hayatlarını müteveffanın maddi desteği ile devam ettirdiklerini, müteveffa— mirasçıları olan müvekkillere– kapsamında ödenmesi gereken destekten yoksun kalma tazminatının, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ilgili maddesi gereğince ödenmesi gerektiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kalmaları nedeniyle sigorta şirketinin maddi yönden tazmin yükümlülüğü bulunduğunu, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 53. Maddesinde ölümden kaynaklı zararlar belirtildiğini, ölüm hâlinde —-gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar. Söz konusu zararlardan doğan tazminatların tazmin yükümlülüğü noktasında şirketin sorumluluğu bulunduğunu, maddi tazminat talebinin ——–tarihinde— bildirildiğni, lakin —tarafından taleplerine karşılık verilmediğini beyan ederek HMK 107 maddesi uyarınca her bir davacı için — olmak üzere şimdilik toplam —maddi tazminatın trafik kazası tarihi olan —tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle, sigorta poliçesi limitleri dahilinde davalı — tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; KTK 97 — şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, davanın usulden reddi gerektiğini, davacılar tarafından müvekkil şirkete başvuru yapıldığını müvekkili tarafından —— yazısında ‘— gerektiği davacılara bildirildiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen — tarihinde kazaya karıştığı belirtilen, — ile sigortalı olduğunu, İşbu poliçenin kapsamında şahıs başına maddi tazminat limiti —-ile sınırlı olduğunu, müvekkili — üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, — belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, müvekkil şirketin meydana gelen zarardan sorumluluğu—- kusuru kadar olacağını, bahse konu kazada ise sigortalının ve davacının kazaya ilişkin kusur oranları da belirlenmediğini, Kaza tespit tutanağı konusunda uzman kişiler tarafından tutulmadığını, bu tutanak uyarınca belirlenen kusur oranları kabul edilemeyeceğini, Sigortalının olaydan sonra vermiş olduğu ifade de dikkate alınarak — raporu düzenlenmesi gerektiğini, Davacılar vekili müvekkillerinden —engelli olduklarını belirtmiş ancak bu kişilerin destekle olan bağlantısı dilekçede belirtilmediğini, dolayısıyla öncelikle bu kişilerin kim olduğu, müteveffanın desteğinden yararlanıp yararlanmadığının tespit edilmesi, engelli maaşı alıp almadıklarının araştırılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya davacılar vekili dava dilekçesinde özetle—adına kayıtlı davalı —- sigortası—- plakalı aracın, tek taraflı ve asli kusurlu olarak karışmış olduğu trafik kazası sonucunda durakta beklemekte olan — vefat ettiğini, bu vefat neticesinde müvekkillerinin desteğinden yoksun kaldığını, davalı şirket tarafından —- —söz konusu fiili nedeniyle——– Mahkemesi’nin —Esas sayılı dosyası ile yargılanmış ve bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermeden dolayı tecziyesine karar verildiğini, dava konusu kazanın oluşumunda sürücünün tüm kusurlu olduğunu, bu sebeple müteveffa —kusursuz olup desteğinden yoksun olan müvekkillerin tazminat talep hakkı mevcut olduğunu, müvekkillerin tamamının bekar ve yine — Engelli raporlarına sahip olduğunu, müvekkillerinin destekten yoksun kalmaları nedeniyle sigorta şirketinin maddi yönden tazmin yükümlülüğünün bulunduğunu, diğer mirasçıların zararın tazmini için — Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını belirterek dava dosyasının—Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve neticeten — Tarihli trafik kazası sonucu, müvekkillerimin destekten yoksun kalmaktan ötürü oluşan maddi zararın, HMK’nın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre belirlenerek, uzman bilirkişiler tarafından hesaplandığında fazla çıkması halinde arttırılmak üzere her davacı için ayrı ayrı —olmak üzere toplamda —maddi tazminatın trafik kazası tarihi olan— tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle, sigorta poliçesi limitleri dahilinde davalı —- tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen dosya davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkil şirkete hasar başvurusu yapıldığını, KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, müvekkil şirketçe talep edilen eksik evrakların tamamlanmadığını, bu nedenle KTK 97 kapsamında şirkete başvuru yapmaması nedeniyle davanın HMK 114-115 maddeleri gereği dava şartı noksanlığından usulden reddi gerektiğini—tarihinde kazaya karıştığı belirtilen— plakalı aracın müvekkil şirkete — tarihleri arasında geçerli olmak üzere — ile sigortalı bulunduğunu, poliçe kapsamında şahıs başına maddi tazminat limiti — ile sınırlı olduğunu, müvekkil sigortacı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin meydana gelen zarardan sorumluluğu ancak sigortalının kusuru kadar olduğunu, bu nedenle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, müteveffanın — bağlı olup olmadığının araştırılmasının gerektiğini, kurum tarafından varsa yapılan ödemelerin mükerrer ödemeden imtina amacıyla tespit edilmesi gerektiğini, avans faizi istenmesi hatalı olduğunu,davacının yasal faiz talep etmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davanın kabul edilmesi halinde dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi yoluna gidilmesi gerektiğini belirterek davanın usulden, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dosya davacılar vekili tarafından — tarihinde asıl dosya yönünden,—tarihinde ise birleşen dava yönünden feragat dilekçeleri sunduğu ve feragat doğrultusunda karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.Asıl ve birleşen dosya davalı vekili tarafından —- tarihli beyan dilekçesi ile feragate bağlı olarak karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığına dair beyan dilekçesi sunulduğu görüldü.
SAFAHAT
— Asliye Ticaret Mahkemesinin — tarih, — esas — karar sayılı ilamıyla; “Aynı hukuki sebepten kaynaklanan ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması nedeniyle aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunan Mahkememizin iş bu esasında görülen davanın, — Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin — Esas sayılı dosyasında görülen dava ile birleştirilmesine, Esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Yargılamaya—Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin —Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,” karar verilmiş olup birleşen dosya mahkememiz asıl dosyası arasına alınmıştır.
Deliller
Tarafların ——-dosya arasına alınmıştır.
—-yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Davalı —- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—— konusunda —alanında —raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Asıl dava, — tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan — plakalı aracın davacılar —-olan müteveffa —çarpması sonucu, davacılar yönünden HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak destekten yoksun kalma alacağına ilişkin maddi tazminat davası, birleşen dava, —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan —plakalı aracın davacılar—— çarpması sonucu, birleşen—karar sayılı dosyasında davacılar —-yönünden HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak destekten yoksun kalma alacağına ilişkin maddi tazminat davasıdır.Dava dilekçeleri, cevap dilekçeleri, feragat dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; asıl ve birleşen dosyada davacılar vekili tarafın davalarından feragat ettiği, 6100 sayılı HMK 307 ve devamı maddeleri gereği feragatın hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı ve feragatin kayıtsız ve şartsız yapılmış olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın yokluklarında karar verilmesi talebi uyarınca, davaların feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrıca davadan feragat edilmiş olduğundan yargılama giderleri davacılar üzerinde bırakılmış, yargılama gideri kapsamında Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. maddesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-ç ve 326. Maddeleri de gözetilerek dava öncesi —– ödenen —– yargılama gideri olarak hesaplanmış, hem asıl hem birleşen dosyadaki tüm tarafların aynı — bir —- görüşmesi yapmış olduğu nazara alınarak, yapılan —- görüşmesi yönünden hüküm kurulmuş, davalı-birleşen dosya davalı vekilinin —- tarihli dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından davalı-birleşen dosya davalı tarafa vekalet ücreti takdir edilmemiştir.Ayrıca feragat ön inceleme aşamasından sonra yapılmış olduğundan Harçlar Kanunu 22.maddesi gereği karar ve ilam harcının — alınmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Asıl dava yönünden ;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
B-Birleşen—Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas sayılı davası yönünden;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken — karar ve ilam harcından peşin alınan — harçtan mahsubu ile arta kalan — harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde asıl dosya davacılarına iadesine,
3-Birleşen dava yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken — karar ve ilam harcından peşin alınan— harçtan mahsubu ile arta kalan — harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde asıl dosya davacılarına iadesine,
4-Her iki dava yönünden davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Her iki dava yönünden davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Her iki dava yönünden Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —– — bütçesinden ödenen ——-ücretinin asıl ve birleşen dosya davacılarından alınarak hazineye irad kaydına,
7-Asıl ve birleşen dosya davalı vekilinin beyanı doğrultusunda vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının dosyanın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,Dair, tarafların yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde — Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.