Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/859 E. 2021/426 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/859
KARAR NO : 2021/426

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28/01/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

İstanbul —-. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen ——Karar sayılı yetkisizlik kararının kesinleşmesi ve süresinde yapılan başvuruya bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilen ve tarafları yukarıda belirtilen şekilde olan davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle davalı şirket ile ——–Esas sayılı dosyasında görülmekte olan rücuen tazminat davasına —– davalı şirketin —– kaydının terkin olduğunun bildirildiğini, mahkemece 18/12/2019 tarihli ara karar ile şirketin ihyası için dava açmak üzere taraflarına süre verildiğini beyanla, —— ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalılara tebligatlar yapılarak taraf teşkili sağlanmış olup davalılar adına cevap verilmemiştir.
Dava terkin edilmiş olan ——–Esas sayılı davası yönünden ihyasının gerekip gerekmediği hususunun aydınlatılmasına yöneliktir.
Dava şirketin ihyası davasıdır
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. Maddesinin 2. fıkrası:
”(2) Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya şirketlere bu madde hükümleri uygulanmaz.”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. Maddesinin 15. fıkrası:
”(15) Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin —- veya şirketlerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra — intikal eder. — bu şirket ve şirketlerin borçlarından sorumlu tutulmaz.— sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya — kaydı silinen şirket veya şirketin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya şirketin ihyasını isteyebilir.”
şeklinde olup yukarıya aynen alınmıştır.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi:
“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa,——- — –, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için — veya yeni bir veya birkaç kişiyi ——– olarak —- tescil ve ilan ettirir.”
hükmünü içermektedir.
Yukarıya aktarılan yasal düzenlemelerden de anlaşıldığı üzere devam eden bir davaya bağlı olarak şirketin ihyası talep edildiğinden eldeki dava hak düşürücü süreye tabi olmadığından bu yönden ihyaya engel bir durum söz konusu değildir.
—–cevabına göre söz konusu şirketin tasfiyeye bağlı olarak 24/10/2012 tarihinde terkin edildiği, şirketin —– Mahkememizin yargı alanı içinde kaldığı; bu konuda dosya kapsamına yansıyan veriler, yazışmalar —- dayanak evrak kapsamına—- edilip hayatta olduğu belirlenen şirketin temsilcisi-davalı —- tasfiye memuru atanmasının uygun olacağı belirlenmiştir.
Gerekli kısımlarının örneği celp edilen —- sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın davacı tarafından açılan rücuan tazminata ilişkin dava olduğu ve ihyası talep edilen söz konusu şirketin davalılar arasında yer aldığı, yargılamasının devam ettiği ve söz konusu davalı şirketin ihyası için davanın açılması ve sonucunun beklenmesi yönünden karar oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği —–terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. — bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem————-sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler ——ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında bir dava olduğu halde ——— yansıdığı; yargılaması devam eden söz konusu —- sayılı davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden—- zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır. Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında bir dava olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak—- yansıdığı; yargılaması devam eden— davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirket ihya edilerek—-hale geldiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak ek tasfiye işlemlerinin şirketin yukarıda belirtilen temsilcisi tarafından yapılması uygun görülerek davalı olan temsilci— atanmış olup yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak— yasal hasım konumunda olması ve şirket hakkında açılacak davayı bilecek durumda olmaması nedeni ile sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın TTK’nin 547. Maddesi uyarınca KABULÜ ile;
a)—- numarasında kayıtlı iken tasfiyesi——– kaydının, —– sayılı dava dosyası yönünden ve Mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere——-tesciline,
b)Ek tasfiye işlemlerinin ——— yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar—-görevinin devam etmesine,
c)Kararın— tescil ve ilanına,
2-Gerekçede açıklanan nedenlerle:
a)Davalı—– yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına,
b)Davacı—-nedeniyle başlangıçta harç alınmamış olması da gözetilerek sonuçta başvurma harcı 54,40 TL ile maktu karar harcı 59,30 TL olmak üzere toplam 113,70 TL harcın davalı-tasfiye——–Hazineye gelir kaydına,
c)Davacı tarafından yapılan toplam 430,00 TL yargılama giderinin davalı————alınarak davacıya verilmesine,
d)Davacı vekili için tarife gereğince belirlenen 4.080,00 TL maktu avukatlık ücretinin —— alınarak davacıya verilmesine,
3-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.