Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/857 E. 2021/684 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/831 Esas
KARAR NO: 2021/625
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
DAVA/TALEP ;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan—-tarafından cari hesap bakiyesi ve genel kurul toplantılarında alman kararlar gereğince borçluya ait ödenmeyen—-alacağının şifahi taleplere rağmen ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine —– dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu söz konusu icra takibine ve borca, borçlu olmadığından bahisle itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, müvekkilinin defter, belge ve kayıtları incelendiğinde takibe konu alacağının ödenmediği ve dolayısıyla da takibe yapılan itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunun görüleceğini, dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davalı/borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğundan itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP: 6100 Sayılı HMK’nın 126-131 maddeleri kapsamında davaya cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı duruşmalara katılmamış, kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLLER : —- dosyadaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , Kooperatif Aidat Borcu nedeniyle başlatılan icra takibine vaki İtirazın İptali ve tazminat istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, vaki davete rağmen duruşmaya katılan davacı vekilinin beyanına göre tarafların sulh olmak istememeleri üzerine uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri de dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas teşkil eden —–getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere ;— Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. — davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın — yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. ——Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. ——— Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yargılamaya göre somut olaya bakıldığında; —- dosyasından davalı- borçlu hakkında—-genel kurulu kararları gereğince aidat alacağına dayalı olarak genel takip yoluyla icra takibi başlatıldığı ,icra takibine yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları kapsamında sunulan deliller incelenip, gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için konusunda uzmana bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi —– tarafından davacı kooperatifin ticari defterler ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre özetle; ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, ve sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalının davacı kooperatifte daire sahibi olduğu, işbu daireyi — devir aldığı, devir işleminin onaylandığı, icra takibine konu alacağın davacı kooperatifin—— kararına dayandığı, alınan kararlanın yasal mevzuata uygun olduğu, davalının genel kurul kararlarına göre icra takibine konu edildiği üzere —– aidat borcu bulunduğu ve ödemeye rastlanmadığı yönünde tespit, hesap ve görüşlerini içeren rapor verilmiştir. Mahkememizce bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamıyla genel olarak uyumlu olduğu görülmüştür. Yapılan hukuki değerlendirmede, mevcut tüm delillere göre alacağın kaynağının usul ve yasaya uygun olarak toplanan olağan genel kurul kararlarına dayandığı, kararların hukuken geçerli ve üyeleri bağlayıcı olduğu, davalının genel kurul kararlarına konu —— aidat giderine ilişkin belirlenen borçlarını ödemediği, ödeme konusunda hukuken yersiz ve gereksiz bir direnç gösterdiği, icra takibine konu vaki itiraz ve savunmalarının hukuken dinlenebilirliğinin bulunmadığı, toplanan delillere göre davanın açıkça vuzuha erdiği anlaşılmıştır. Binaenaleyh davacının davasını, TMK’nın 6 ve HMK’nın 190, 222/3 maddeleri nazarında usulüne uygun olarak tutulan ticari defterleri ve bilhassa bundan neşet eden bilirkişi raporu ile genel kurul kararları ve icra takip dosyasına göre ispat ettiği sonuç ve kanaatiyle; dosyaya mübrez sözü geçen bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile, — davalı-borçlunun —- dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin asıl alacağa ——- temerrüt faizi uygulanmak suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise ——- kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda alacağın gerçek miktarı belli olmasının yanında, davalı taraf da———–göre borcunun varlığı ve miktarını açık ve net olarak belirleyip tespit edebilir durumdadır. Mamafih davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve davalı-borçlu yönünden alacak/borç muayyen/likit olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince koşulları oluşmakla asıl alacağın %20’si olan —-icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, ve 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun ——- dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa —–temerrüt faizi uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle, asıl alacağın %20’si olan — icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.243,87 TL karar ve ilam harcına, peşin alınan 219,92 TL harç ile icra dosyasında alınan 91.05 TL harcın mahsubuyla bakiye 932,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 219,92 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı , 95,00 TL posta masrafı ve 650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.027,12 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle ——- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2021