Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/852 E. 2022/324 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/852 Esas
KARAR NO : 2022/324

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firmanın —- taşınması talebiyle müvekkili şirkete başvurduğunu, ilgili malzemelerin taşınmasına ilişkin olarak dört farklı sözleşme imzalandığını, sözleşmeler dışında ticari teamüller gereğince davalının yazılı talebi ile başka bir taşıma anlaşmasının daha kurulduğunu, müvekkili firmanın sözleşmede taşıyan, davalı firmanın da taşıtan konumunda olduğunu, müvekili firmanın sözleşmelerde belirlenen süre ve koşullara uygun olmak üzere davalının talep ettiği yükleri yine aynı firma tarafından belirlenecek yerlere taşımayı taahhüt ettiğini, taşıtan sıfatını haiz davalı firmanın ise, taşıma hizmetinin gerçekleştirilmesi neticesinde belirlenen vadeye uygun olarak sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyi taahhüt ettiğini, beş farklı taşıma hizmetinin ifa edildiğini, bu hizmetlere ilişkin “teslim CMR tutanaklarının” yetkili kişilerce kaşelenip, ıslak imza ile tasdiklendiğini, müvekkili firmanın,—- taşıma sözleşmesine ilişkin —– sözleşmesine ilişkin —- tarihli e-fatura, bunların dışında yazışmalara —- davalının talebi —-düzenlendiğini, takibe konu—- alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, bu nedenlerl borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiş ancak 29/03/2022 tarihli celsede davanın esastan görülmesine yönelik şarlar oluşmadığını, alacağın zaman aşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 08.11.2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Taraflarınca başlatılan icra takibinin mahkeme kararı ile iptal edilmesi sebebiyle davanın alacak davası olarak tamamen ıslah edildiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile dava konusunu oluşturan müvekkilin ifa etmiş olduğu hizmet karşılığında düzenlemiş olduğu faturalar bedeli toplam—— temerrüt tarihi olarak dava tarihi olan—- tarihinden itibaren başlayacak ticari faiz ile tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 24.02.2022 tarihli ıslaha karşı beyan dilekçesinde özetle; Takibin iptal edildiğini, takibin iptal edilmesi sebebiyle davanın ıslah edilerek alacak davası olarak görülmesinin mümkün olmadığını, ayrıca davacının taleplerinin —– taşımaya ilişkin navlun alacağı iddiasına dayanması sebebiyle 1 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, bu nedenlerle zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların—— dosya arasına alınmıştır.
—– esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
—– esas sayılı dosyasının uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—–yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi ile —- taşımacılık hukuku alanında uzman bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali davasının yargılama devam ederken alacak davasına ıslah edilmesine bağlı olarak alacak davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, ıslah dilekçesi, ıslaha karşı beyan dilekçesi, —– takip sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında —- kaynaklı ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —– esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, defter inceleme günü belirlenerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişi ile —uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; defter inceleme gün ve saatinde davacı yanın defterlerini hazır bulundurduğu, davalı yanın defter ibraz etmediği, —- tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar, —– formları ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, dosyaya sunulu belgelerden taşımanın verilen talimatlar ile yapıldığı, navlun ödemelerinden sadece —- kısmi ödeme yapıldığı, diğer faturalara ilişkin ödeme olmadığı, davacının tüm bu taşımalar sonucunda toplam —- düşülmesi ile—- navlun alacağı bulunduğu rapor edilmiştir.
Davalı tarafça sunulan 18.10.2021 tarihli beyan dilekçesi ile davaya konu icra takibinin —- sayılı dosyası ile iptaline karar verildiği, davanın dayanağı kalmadığından reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
—– uyap kayıtları dosyamız arasına alınmış, incelenmesinde,—– esas sayılı icra dosyasında yapılan takibin TBK 99 ve İİK 58. Maddeleri uyarınca iptaline karar verildiği, dosyaya eklenen uyap evrakından dosyanın —- gönderildiği anlaşılmıştır.
Yargılama devam ederken, 08.11.2021 tarihli beyan dilekçesi ile davacı tarafça itirazın iptali olarak açılan davanın alacak davası olarak ıslah edildiği, davacı vekiline — tamamlamak üzere muhtıra çıkartıldığı, süresinde ıslah harcının tamamlandığı anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu 1246.maddesinde: “1188 inci madde hükmü saklı kalmak kaydıyla, —- kira sözleşmeleri ile zaman —– sözleşmeleri ve navlun sözleşmelerinden veya —- veya onun düzenlenmesinden doğan bütün alacaklar bir yılda zamanaşımına uğrar.” belirtilmiştir.
CMR Konvansiyonu 32.maddesinde: “Bu Sözleşme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir.” belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen ilgili kanun maddesi, —-ve yerleşik içtihatlar uyarınca somut olaya gelindiğinde, davacı tarafça düzenlenen ve davaya konu edilen —-olduğu, davacının “—— tarihi olduğu, bu hali ile alacağın, yasa gereği ön görülen bir yıllık zaman aşımı süresinde talep edilmemiş olduğu, davalı tarafın, ıslaha karşı beyan süresi içinde zaman aşımı itirazında bulunduğu, sonuç olarak itirazın iptali davası iken ıslah yolu ile alacak davasına dönüştürülen davanın zaman aşımına uğradığı anlaşılmakla, davalı tarafın zaman aşımı itirazının kabulü ile ıslah edilen davanın bu nedenle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.—– olup, bu kur üzerinden gerekli hesaplamalar yapılmıştır).
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Zaman aşımı itirazının kabulü ile ıslah edilen davanın bu nedenle REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.201,96 TL ve 59,30 TL ıslah harcının toplamını oluşturan 1.261,26 TL’nin mahsubu ile arta kalan 1.180,56 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile—–arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —- uyarınca 12.405,04 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.