Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/851 E. 2021/832 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/851
KARAR NO: 2021/832
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/11/2020
KARAR TARİHİ:10/11/2021
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalılar —- arasında —- kullandırıldığı, diğer davalıların bu krediye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu; dava konusu ödenmeyen kredi borcuna ilişkin başlatılan takip alacak miktarının— davalılarca ödenmediği, kısmi ödemeler yapıldığı ancak belli bir sürenin sonunda ödemelerin durduğu; kredi kullanıldığı süreçte kısmi ödeme yapılmakla birlikte takip konusu kalanı bakiyenin ödenmediği, gayrinakit borçla ilgili bakiyenin depo edilmediği, ya da gayrinakit borcun dayanağı olan belgenin bankaya iade edilmediği; borcun ödenmemesi nedeniyle —- yevmiye no’lu ihtarnamelerle borçların ödenmesi ve gayrinakit borç bedelinin depo edilmesi ya da belgenin bankaya iade edilmesi husustarının ihtar edildiği; buna rağmen ödenmeyen ve depo edilmeyen anılan borçlarla ilgili —- dosyası üzerinden takip yapıldığı; borçluların borçlu olmadıkları gerekçesiyle itiraz ederek takibi durdurduğu; bu sebeplerle icra takibine devam edebilmek için öncelikle arabuluculuk sürecinin yürütüldüğü ama anlaşma olmadığı, arabuluculuk son tutanağının ekte sunulduğu; itirazın haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Teselsül talebinde bulunulmamıştır.
Davacı vekili duruşmada da dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevabında; İddia edilen borca istinaden davacı tarafından müvekkilleri aleyhine —- dosyası ile haksız olarak takip başlatılmış olduğu; borca itiraz edilmesi nedeni ile takibin durmuş bulunduğu; davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiği, talep edilen bu alacakların zaman aşımına uğramış olması nedeniyle davanın bu yönden reddinin talep edildiği; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğu, davalılar ile davacı arasında akdedilen —- yetkili mahkeme ve uygulanacak hukuk kurallarının kararlaştırılıp, taraflar arasında ilgili Kanun ve mevzuat hükümlerine uygun olarak —— yetki şartı konulduğu ve bu hususlar dahilinde yetkili mahkemenin belirlendiği; ilgili maddeye göre ihtilaflarda —-belirlendiği, buna rağmen davanın — ikame edildiği, yetkisizlik nedeniyle usulden reddi ve yetkili —- tevdi edilmesi gerektiği; söz konusu takibin haksız olarak başlatıldığı, başvuruları üzerine —- dosyası ile davalılar hakkında konkordato sürecinin başlamış bulunduğu, buna istinaden de Mahkemcce — tarihinde bu tarihten başlamak üzere —– daha uzatılmış bulunduğu; Konkordato süreci devamında ve bu sürecin sonunda ekonomik ve iktisadi olarak zor bir dönemin içinde iken davacı tarafından başlatılan takibin haksız olduğu, konkordato sürecinde — Bilirkişi Raporları göz ardı edilerek, şirketin iktisadi ve ekonomik varlığı önemsenmeksizin davalılar aleyhine olacak şekilde Mahkeme tarafından, davalılar adına talep edilen kesin mühletin reddedildiği; bu kararla davalıların ekonomik olarak bu darlıktan kurtulması olanağının ortadan kaldırılmış ve davalılar adına telafisi olmayacak zararların doğmasına neden olunduğu; bununla birlikte zorlu konkordato sürecinden yeni çıkan ve ekonomik ve iktisadi durumu belirli olan davalılara haksız olarak bu takibin başlatılmış bulunduğu savunularak davanın Mahkemenin yetkisiz olması nedeni ile usulden reddine, esasa girilecek olması halinde ise haksız davanın esastan reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
——– numaralı, — tarihinde yapılan başvurunun taraflarla ilgili olduğu, tarafların davete uyduğu ancak görüşme sonunda anlaşma sağlanamadığına dair—- tarihli son tutanak düzenlendiği, arabuluculuğa başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmiş olduğu belirlenmiştir.
Celp edilip incelenen söz konusu icra dosyasına göre taraflarla ilgili olduğu,
—– alacağı—— tarihinde takibe konulduğu, bütün davalılar yönünden süresinde yapılan itirazla takibin durmuş olduğu, derkenar yazısına göre de takip açılışı sırasında —- peşin harç yatırılmış olduğu belirlenmiştir.
Dava dilekçesine, cevap dilekçesine, celp edilip incelenen icra dosyasına, ön inceleme duruşmasında belirlenen ihtilaf noktalarına ve dosya kapsamına göre dava bankacılık işlemlerine dayalı olarak yapılan takibe itirazın iptaline ve buna bağlı olarak talep edilen icra tazminatına yöneliktir.
Taraflar arasındaki sözleşmede yetki şartına ilişkin —- düzenlemesine göre yetki şartının genel yetkiyi kaldırmayacak şekilde düzenlenmiş olması, davalıların adresleri, genel yetkiye ilişkin —- dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Mahkememizin yetkili olduğu, yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşıldığından itirazın reddine karar verilerek davalılar vekiline tebligat yapılmıştır.
İleri sürülen konkordato davasına ilişkin dosyanın gerekli kısımlarının örneği celbedilip deliller toplanarak taraflar arasındaki sözleşme içeriği ve davanın niteliği gözetilerek banka kayıtları ile davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek buna uygun oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor temini yoluna gidilmiştir.
—- ihtarnamesi ile takibe ve davaya konu borcun ödenmesi için davalı borçlu— gönderilen kat ihtarnamesi ile — saat içinde ödemenin ihtar ve tebliğ edildiği; diğer davalılara ise — yevmiye numaralı ihtarname ile — aylık geçici mühlet kararına ilişkin ihtarat yapılarak —numaralı ihtarnamesi ile de söz konusu — yevmiyeli ihtar yönünden de bilgi verilip borcun ödenmediği belirtilerek —saat süre tanınmak suretiyle ihtarat ve tebliğ edildiği; ihtarnamelerin — tarihinde tebliğ edilmesi nedeni ile temerrüdün — tarihinde gerçeklemiş olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından yukarıda açıklanan şekilde dosya kapsamına uygun olarak ve davanın esasının aydınlatılması yönünden Mahkememizce de yeterli görülen — tarihli raporda :
1. Davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, defterlerin kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, deli! kabiliyetinin bulunduğu, görevlendirme temelinde, davalı ve davacı nezdinde, defter, belge vb. inceleme yapıldığı; dava dosyasındaki belgeler üzerinden de gereğinin yerine getirildiği;
2. Davacı ile davalı borçlu ve kefiller arasında —- imzalandığı, bu sözleşmelerin kefili olarak davalılar —-kanunun öngördüğü usule uygun kefil beyanları ile kredi limiti tutarında imzalarının bulunduğu;
3. Bankada yapılan incelemede, borçlunun davalıya aşağıdaki tabloda gösterilen dokuz farklı üründen — dolayı borçlu olduğu — kat edildiği; davalılara kapsamlı iki ayrı ihtarname — gönderildiği; yasat manada temerrüdün — oluştuğu; kat itibariyle borç tablosunun aşağıda gösterildiği:
4. Davacının takip tarihi itibariyle aşağıdaki tabloda belirtilen alacaklarını, temerrüt tarihinden itibaren takip tarihine kadar olan süre için akdi faiz oranlarından talep ettiği; akdi faiz oranlarından yapılan hesaplamaların —-bankacılık usul ve kurallarına uygun, doğru olduğu; davacının — etmediği; bu kapsamda davacının takip tarihi itibariyle davalı borçlu ve kefillerinden tabloda gösterilen —- lira alacaklı olduğu; taleple bağlı olarak hesaplanan bu rakam için takip sonrası talep edilebilecek faiz miktarının —- infaz aşamasında —hesap edilebileceği,
¸5. Davacı alacaklı tarafından — sayılı icra dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin — tarihli olduğu, —- tedbirlerinin kaldırılmasına, firmanın borca batık olmaması sebebiyle iflas kararı verilmesine gerek olmadığına hükmedildiği, bu nedenle konkordato davası ile huzurdaki dava arasında bağlantı bulunmadığı ve huzurda görülmekte olan dava bakımından — dosyasına konu konkordato kararının, davalıların sorumluluklarına etkisinin olmadığı,
ifade edilip hesaplamalar yapılarak değerlendirilmek suretiyle ulaşılan kanaat açıklanmış olup, sonuçta taleple bağlılık gözetilerek yapılan hesaba da yer verilmek suretiyle ihtimali hesapları da içeren rapor taleple bağlılık hesabı ile takip talebindeki miktarları teyit etmiştir.
Davacı vekili rapora karşı beyanları içerir dilekçe ibraz etmiş olup, rapora itirazda bulunmamıştır.
Raporun tebliğine rağmen davalılar vekilince rapora karşı her hangi bir beyanda bulunulmamıştır.
İlgili yasal düzenlemeler:
”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu:
…TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI
Madde 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz —- yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. —– Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu:
A İTİRAZIN İPTALİ :
——
—Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
—- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —– yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
—-
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
—– Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.
—- düzenlemesinde yargılama gideri yönünden yer alan ilgili fıkralar:
Dava şartı olarak arabuluculuk
—–
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
—-
(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre —– bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır.—- bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere — bütçesinden karşılanır.

şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Sonuç olarak celp edilip incelenen icra dosyası, konkordato davasına ilişkin dosya kapsamı, kredi sözleşmesi, kat ihtarı, buna ilişkin ihtarnamelerin içeriği ve tebliğ tarihi; dosya kapsamına uygun, denetime ve hükme esas alınmasına elverişli olup Mahkememizce de dosya kapsamına uygun ve yeterli görülen rapor; rapora itiraz edilmemiş olması; yukarıya aktarılan ilgili yasal düzenlemeler, konkordato davasının eldeki davaya bir etkisinin olmaması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın sübuta erdiği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı adı altında talep ettiği icra tazminatı yönünden yukarıya aynen alınan İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmü, kabule konu asıl alacak yönünden alacağın davalı tarafça hesaplanabilir-bilinebilir olması gereği, yukarıda dökümü yapılan takip talebine konu çok sayıda asıl alacağa ilişkin kalemlerin niteliği, rapordaki ihtimali hesap dikkate alındığında bankanın dahi doğru hesaplama yapamamış olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı yönünden alacak miktarının likit olmadığı, yargılamayı gerektirdiği ve icra tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varıldığından icra tazminatına hükmolunmamıştır.
Harç yönünden kabule konu toplam dava değeri olan —- matrah üzerinden işlem yapılmış ve avukatlık ücreti hesabı yönünden de harca esas alınan bu bedel gözetilmiş olup; davanın niteliğine karşılık gelen 492 Sayılı Harçlar Kanununun;
”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.
…”
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme, derkenar yazısı ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken —- peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu derkenara bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile,—-sayılı icra dosyası üzerinden yapılan takibe itirazların iptali ile takibin devamına,
2-Gerekçede açıklanan şekilde şartları gerçekleşmediğinden icra tazminatına karar verilmesine yer olmadığına,
3-Gerekçede açıklanan matrah üzerinden hesaplanan — nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan —–davalılardan müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından İcra veznesine yatırılan söz konusu peşin harç da dahil olmak üzere Mahkeme veznesine yatırılan harçlarla birlikte toplam —- harcın davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
5—— tarafından yapılan ve—-zaruri giderin davalılardan müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından harç dışında yapılan toplam —- yargılama giderinin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
8-Gerekçede açıklanan, kabule konu toplam miktar olan ve harca da esas alınan matrah üzerinden davacı vekili yararına tarife gereğince hesap ve takdir edilen —- nispi avukatlık ücretinin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
9-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı yapılan aleni yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2021