Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/834 E. 2023/317 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/834 Esas
KARAR NO : 2023/317

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2020
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin alacağının tahsili amacıyla —–. İcra Müdürlüğünün —–sayılı dosyası üzerinden cari hesaptan kaynaklanan alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, dava öncesinde arabuluculuğa gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakkları saklı kalmak kaydı ile davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takibin takip tarihi itibariyle anapara üzerinden işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamını, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin iade almak konusunda mutabık kaldığı ürünleri müvekkili şirketten iade almaktan imtina ettiğini, bunun sonrasında da müvekkili şirket tarafından davacı şirkete 20.03.2019 tarihinde 8.456,20 TL’lik nakit ödeme yapıldığını, bu nedenle müvekkili şirketin icra takibine konu fatura ile davacı şirkete borcu bulunmadığını, bu faturaya dayanılarak yapılan icra takibi haksız olduğundan taraflarınca icra takibine süresi içinde itiraz edildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
—- İcra Müdürlüğünün——sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—— Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—— Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimata ikmalen yanıt verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekeçsi, —-. İcra Müdürlüğünün —– takip sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Davacı tarafça —–. İcra Müdürlüğünün—— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Dosyada, davacı tarafın ihtiyati haciz talebi ara kararla değerlendirilmiş, ara kararın istinaf edilmesi üzerine, başvurunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Dosyada, davacı tarafın şirket merkezinin —– bulunmasından dolayı defterlerinin incelenmesi amacıyla —– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, talimat mahkemesince gerekli ihtaratlar yapılarak dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, davacı tarafça defterler hazır bulundurulmuş ve mali müşavir bilirkişi raporunu sunmuştur. Sunulan 06.09.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre, dosyadaki bilgi, belge, faturalar ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacıya ticari defterlerin usulüne uygun tuttulmuş olduğu ve lehine delil teşkil ettiği, iki adet fatura yönünden davalı tarafın davacı tarafa 29.244,42 TL borcu olduğu, yapılan ödemelerin ve iade faturasının mahsubuyla, davacının davalıdan 13.244,12 TL alacağı olduğu rapor edilmiş olup, davalı tarafın rapora itirazları karşılar mahiyette ek rapor sunulması amacıyla yeniden talimat yazılmış, sunulan 22.06.2022 tarihli ek rapora göre, incelenmesi gereken 20.346,69 TL’lik fatura yönünden, yapılan 15.558,76 TL ödemenin mahsubuyla davacının davalıdan 4.787,93 TL alacağı olduğu, çek ile ödendiği belirtilen 8.456,20 TL’nin davacı defterlerinde kaydının bulunmadığı rapor edilmiştir.
Davacı tarafın defter incelemesi tamamlandıktan sonra şirket merkezi —–olan davalı tarafın defterlerinin incelenmesi amacıyla ara karar oluşturulmuş, dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, davalı tarafça defterler hazır bulundurulmuş ve mali müşavir bilirkişi raporunu sunmuştur. Sunulan 26.01.2023 tarihli bilirkişi raporuna göre, dava konusu takibin 24.01.2018 tarihli 20.346,69 TL tutarlı faturaya dayalı olarak mı yoksa 24.01.2018 tarihli 20.346,69 TL tutarlı ve 07.03.2018 tarihli 7.431,90 TL tutarlı faturalara dayalı olarak mı başlatıldığı hakkında hukuksal durumun değerlendirilmesi mahkemeye ait olmak üzere, davacı defterlerinde kayıtlı olmayan 8.456,20 TL tutarlı çekin, davacı tarafından tahsil edilip, edilmediğine göre ve davalı ödemelerin içeriğinde hangi faturaya binaen ödendiğine dair kayıt olmaması ve davacının bu tahsilatları hangi borçtan düştüğüne dair makbuz olmaması sebebiyle, BK 102 kapsamında tahsilatların öncelikle ilk düzenlenen fatura borcundan düşülerek, davacı alacağı 2 seçenekli olarak hesaplandığı, 1. seçeneğe göre, davalı tarafından davacı tarafa 06.04.2018 tarihinde çek ile 8.456,20 TL tutarlı ödeme yapıldığının kabulü halinde, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 07.03.2018 tarihli 7.431,90 TL tutarlı faturanın kalan bakiyesinden kaynaklı 4.787,93 TL alacaklı olduğu, 24.01.2018 tarihli 20.346,69 TL tutarlı faturadan kaynaklı herhangi bir alacağının bulunmadığı; 2. seçeneğe göre, davalı tarafından davacı tarafa çek ile 8.456,20 TL tutarlı ödeme yapılmadığının kabulü halinde, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 24.01.2018 tarihli 20.346,69 TL tutarlı faturanın kalan bakiyesinden kaynaklı 5.812,23 TL, 07.03.2018 tarihli faturadan kaynaklı 7.431,90 TL olmak üzere toplam 13.244,13 TL alacaklı olduğu rapor edilmiş olup, 26.01.2023 tarihli bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça itirazın iptali isteminde bulunulmuş ise de, davanın itirazın iptali davası olması karşısında, davanın konusunun, icra takibinin konusunu oluşturan 24.01.2018 tarihli 20.346,69 TL tutarlı fatura olduğu, diğer fatura yönünden herhangi bir talep bulunmadığı, bu faturaya bağlı olarak davalı tarafın usulüne uygun tutulan defter ve kayıtlarında 8.456,20 TL’lik çek kaydının bulunduğu anlaşıldığından, 26.01.2023 tarihli bilirkişi raporundaki ilk seçeneğe itibar etmek gerekmiş ve dava konusunun sadece 20.346,69 TL tutarlı fatura olmasına ve bu faturaya bağlı olarak davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmamasına bağlı olarak, davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla, davacı tarafın, yokluklarında karar verilmesi talepli mazereti, vekil-müvekkil ilişkisi içinde sonuç doğurmak ve talik sebebi olmamak üzere kabul edilerek, sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.Öte yandan her ne kadar davalı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, yasal koşullar oluşmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 67/2’deki yasal şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 235,77 TL mahsubuyla arta kalan 55,87 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.