Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/820 E. 2021/267 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/820 Esas
KARAR NO : 2021/267

DAVA : Alacak (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın İstanbul Anadolu ——-.İcra müdürlüğü ——–. Sayılı dosyasından davacı müvekkil … adına ——- mahsus icra takibi yoluyla icra takibi başlattığını, müvekkilinin icra dosyasındaki meblağı haciz baskısı altında ödemek zorunda kaldığını, kambiyo senet aslının davalının yargılandığı İstanbul Anadolu —–. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından ————- Sayılı dosyası içerisine gönderildiğini beyan ederek davanın kabulüne, davalının müvekkilden tahsil ettiği 25.000,00 TL’nin ödeme tarihten itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalının kötü niyetli icra takibini neticesinde tahsil etmiş olduğu tutarın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ilişki kira ilişkisinden kaynaklandığını, davacının sunmuş olduğu kira sözleşmesi senet ile birlikte değerlendirildiğinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini,———-teminat senedi ibaresi bulunmadığını, davacı tarafından ———- teslim alındıktan sonra senet üzerinde ———– yapıldığını, bu sebeplerle öncelikle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, hak düşürücü nedeniyle davanın reddine, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; Müvekkilinin incelemesiyle — yapıldığının tespit edildiğini, dava değerinin 1.000 TL daha artırarak 26.000 TL olarak ıslah ettiklerini, davanın İstirdat davası olarak açıldığını ancak davalının İstanbul Anadolu —. Asliye Ceza Mahkemesinin —– Sayılı dosyasında sanık olarak yargılanması ve davalının eyleminin haksız fiil olması nedeniyle dava konusunu haksız fiil nedeniyle alacak davası olarak ıslah ettiklerini, ceza zaman aşımının beş yıl olduğunu, bu sebeplerle ıslah edilen davalarının kabulüne, davalının davacıdan tahsil ettiği —— ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalının kötü niyeti neticesinde tahsil etmiş olduğu tutarın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ıslah dilekçesine karşı beyan dilekçesinde özetle; Davacı yanın ıslah işleminin usul hükümlerine göre geçersiz olduğunu, davacı yanın ıslah işleminin hukuka uygun olduğu kabul edilse dahi huzurdaki davada mahkemenin görevli olmadığını, haksız fiilden kaynaklanan davalarda görevli mahkemenin—–mahkemeleri olduğunu, ayrıca davacı yanın haksız fiil iddiasının kabul edilmesi halinde dahi talebin 2 yıllık zamanaşımına uğradığını bu sebeple zamanaşımına uğrayan davanın reddine karar verilmesi gerekeceğini, icra takibine konu senetin müvekkili ile davacı arasındaki borç ilişkisinden kaynaklandığını, müvekkiline bizzat davacı tarafından verilen senedin ciro edilmesi, lehtar tarafından da icra takibine konu edilmesinin hukuka aykırı fiil olmadığını ve yasal hakkın kullanılması olması nedeniyle de kusur —— edilemeyeceğini, bu sebeple haksız davanın reddine karar verilmesi gerekeceğini, takibe konu senedin taraflar arasındaki alacak verecek ilişkisinden kaynaklandığını, senedin düzenlenme tarihi ile kiranın başlangıç tarihi arasında 3 ay gibi uzun bir süre olduğunu, senedin kira ilişkisinden kaynaklı verildiği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, takip konusu senette teminat ibaresinin sonradan davacı tarafından eklendiğini, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olması sebebiyle davanın usulden reddine, hak düşürücü nedeniyle davanın reddine, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesinin —- Esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
İstanbul Anadolu —–. Asliye Ceza Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, İstanbul Anadolu—.İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı icra dosyasına konu edilen kambiyo senetten kaynaklanan takip yönünden davacının davalıya herhangi bir borcu olmadığı iddiasıyla —– istirdat davasının haksız fiilden kaynaklı alacak davası olarak ıslah edilmesi sonucu 26.000 TL’nin ticari faiziyle birlikte tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ———– mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ışığında somut olaya gelindiğinde; Her ne kadar davacı tarafça —— senedinden kaynaklanan dava istirdat davası olarak mahkememizde ikame edilmiş ise de, yargılama sırasında davacı tarafça davanın haksız fiilden kaynaklanan alacak davası olarak ıslah edildiği, taraflar arasında İstanbul Anadolu —–. Asliye Ceza Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyası ile davamıza konu edilen ————- yapıldığı iddiası ile ceza yargılamasının devam ettiği, o fiilden kaynaklanan davanın ise alacak davası olarak ıslah edildiği, dava türü bakımından TTK’da sayılan mutlak ve nispi ticari davanın şartlarının oluşmadığı, tarafların tacir olmaması ve aralarındaki ilişkinin ticari iş olmaması sebebiyle haksız fiilden kaynaklanan alacak davasının davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin —— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin ———–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan———-Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (kararın tebliği ile ihtarat yapılmış sayılmasına), bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Süresinde başvuruda bulunulması halinde yargılama harç ve giderlerinin 6100 Sayılı HMK 331/2. maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemede verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.