Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/818 E. 2021/364 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/818 Esas
KARAR NO : 2021/364

DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ : 07/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı arasında ticari araç kiralama ilişkisi olduğunu, bu nedenle sözleşme imzalandığını işbu sözleşme uyarınca kiralama sözleşmesinden kaynaklı ——kaynaklı ——–kazası kaynaklı —- cezai şartlı ödenmemiş kira alacakları toplamı—— başlatıldığı tarihe kadar toplam alacağın 8.075,92 TL olduğunu bu nedenle İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasında davalı olan borçlunun söz konusu borca itiraz ettiğini borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline, davalının adına kayıtlı menkul ve gayrimenkulların üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davaya cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:
İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasının UYAP çıktısı —– dosyadaki sair diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” HMK’nın 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu değildir. Bu kapsamda öncelikle usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek dosyanın görev yönünden incelenmesi ve sonuçlandırılması gerekmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde özel düzenleme olmalıdır. Yine TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılmasının görevin belirlenmesi yönünden bir etkisi bulunmamaktadır.
HMK’nın 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda ” Sulh Hukuk Mahkemeleri” görevlidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 299. maddesinde; ” Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. Bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği ve dava konusu edilen uyuşmazlığın mahiyeti gereği olaya kira hükümlerinin uygulanması gerektiği, tarafların tacir olmasının ve/veya işin ticari olmasının da mahkemenin görevini etkilemeyeceği bilinmelidir.
Yukarıdaki açıklamalar ve alıntılanan yasal düzenlemeler ışığında dava konusu olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık— sözleşmesinden doğan alacak istemine ilişkin olup, taraflar tacir olmayıp bahse konu araç da ticari araç değildir. Bu nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 4/1.a maddesi gereğince davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Emsal içtihatlar olarak İstanbul Bam —. HD —- karar ve İstanbul Bam — HD —-karar sayılı ilamları) Buna göre uyuşmazlığın TTK’nin 4.maddesine göre mutlak ve nispi ticari dava kapsamında kalmadığı işbu kira ilişkisinden kaynaklanan davada görevli mahkemenin HMK’nin 4/1.a maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenlerle HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle davanın, HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin— Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
4-HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan — Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (kararın tebliği ile ihtarat yapılmış sayılmasına), bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Yargılama harç ve giderlerinin HMK 331/2. maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemede verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.