Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/811 E. 2021/532 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/811 Esas
KARAR NO : 2021/532

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında—– —– sözleşmesi —– imzalandığını, davalı —– ait araçlarını evvelce müvekkili ———– taraflar arasındaki sözleşmelerin bu ilişkiye dayandığını, müvekkili olan şirketin davalıdan ———– bulduğu için almış olduğu ——-olduğunu, taraflar arasındaki bu ticari ilişkiden kaynaklı olarak —– konu alacağını tahsil edilmesi için müvekkili olan şirkete karşı —— icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebligat kanunu madde 35’e göre tebliğ edildiğini, davalı tarafın sözleşme hükümleri hilafına hareketle müvekkili olan şirkete bildirim yapmaksızın—– veya — düzenlenmiş olmasından kaynaklı müvekkili şirketin —-alacağını ödemediğini, davalı tarafın —– kira bedelli araç teslim ettiğini ancak daha fazla gelir elde etmiş olmasına rağmen müvekkili olan şirkete düşük kira bedelli araç üzerinden —-ödediğini, yine davalı tarafın sözleşme hükümlerini ihlal edecek şekilde müvekkili olan şirkete bildirim yapmadan tahsis ettiği—- müvekkili olan —– alacağını ödemediğini, davalı tarafın teslim edilmeyen araçları sebebiyle müvekkili olan şirketin ödeme yapmak durumunda kaldığını, bu ödemelerin bedelinin davalıdan mahsubunun gerektiğini belirterek davanın kabulüne,— müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın icra takibine konu asıl alacağın %20’inden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- çok — gösteren — olduğunu ve —– bulunduğunu, müvekkilinin — için bir çok firma iş ortaklığı kurduğunu, — elde edilen gelirin belli bir yüzdesi anılan çözüm ortaklılarına ödendiğini, davacı şirket yetkilisi tarafından müvekkili olan şirkete çek verildiğini, daha sonra çekin süresinin iki hafta uzatıldığını, akabinde taraflar arasında yapılan toplantıda çekin iade edildiğini, davacı şirket yetkilisinin iade edilen çekin vade tarihini 11/11/2019 olarak değiştiğini ve imzaladığını, bu çekin müvekkiline verilmesi ile dahi bu borcun kabul edildiğini, dolayısıyla işbu davaya konu edilen alacak miktarının çek bedeli olan 109.911,00 TL’lik kısmının ayrılması gerektiğini, bu miktarın ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi gerektiğini, kalan kısmı olan 28.704,80 TL’lik bir alacak olmadığı hususunda araştırma yapılması gerektiğini, davacı şirkete ait olan bir çekin neden müvekkilinin elinde olduğuna dair davacı tarafın açıklama yapması gerektiğini, davacı yanın müvekkilinin alacağını tahsilini engellemek için her türlü çabayı sergilediğini, bu nedenle müvekkilinin —–sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, tarafların yaklaşık 5 yıldır iş ortaklığı yaptığını ancak davacının dilekçesinde bildirdiği hususlar ile ilgili davacının müvekkili olan şirkete hiç bir ihtarname göndermediğini ve müvekkili olan şirketin bu davranışını sonlandırması için herhangi bir talepte bulunmadığını, yaklaşık 5 yıl boyunca taraflardan bir tanesinin sözleşmeye sürekli olarak aykırı davranmasına rağmen iş ortaklığını devam edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve basiretli bir tacirin kabul edebileceği bir durum olmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafın icra takibine konu olan alacağının %20’inden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : —-, dosyası,— — Kayıtları, Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka—çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu değildir. Bu kapsamda usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek dosyanın görev yönünden incelenmesi ve sonuçlandırılması gerekmiştir.
6102 Sayılı TTK’nin 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların—— ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde özel düzenleme olmalıdır. Yine Türk Ticaret Kanunun 19/2.maddesi uyarınca,—- taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılmasının görevin belirlenmesi yönünden bir etkisi bulunmamaktadır.
6100 Sayılı HMK’nın 4/1-a maddesine göre; —–,—- sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda ” Sulh Hukuk Mahkemeleri” görevlidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 299. maddesinde; ” Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. Bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği ve dava konusu edilen uyuşmazlığın mahiyeti gereği olaya kira hükümlerinin uygulanması gerektiği, tarafların tacir olmasının ve/veya işin ticari olmasının da mahkemenin görevini etkilemeyeceği bilinmelidir.
Yukarıdaki açıklamalar —- yasal düzenlemeler ışığında dava konusu olayda taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağı ‘—–‘ kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, 6100 sayılı HMK’nın 4/1.a maddesi gereğince davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Buna göre uyuşmazlığın TTK’nin 4.maddesine göre mutlak ve nispi ticari dava kapsamında kalmadığı işbu kira ilişki ve sözleşmesinden kaynaklanan davada görevli mahkemenin 6100 sayılı HMK’nin 4/1.a maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle davanın, 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 4/1-a maddeleri uyarınca görevli mahkemenin —– SULH HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ—-MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı işbu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.