Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/808
KARAR NO : 2023/782
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2020
KARAR TARİHİ : 13/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında —- içerisine 4 adet yürüyen merdiven/bant ürünlerinin aks ve kota alınması tüm mekanik işlerinin yapılması, montajlanması hususunda sözleşme imzalandığını, sözleşmeden doğan hak ediş bedellerinin davalı yan tarafından ödenmediğini, montajlama yapılırken merdivenlerden birinin çelik karkasın arkasında bulunan çelik dikmeyi bükülme şeklinde hasara uğradığını, bu hasara ilişkin davalı tarafça farklı firmalardan hizmetler alındığını, üçüncü kişiler ile davalı arasındaki ilişkiden doğan maliyete ilişkin bedellerin hasar faturası adı altında davacı şirkete yansıtıldığını, bu yansıtmanın haksız olduğunu, alacağın tahsili için ihtarname gönderdiklerini ancak alacaklarının ödenmediğini, yürüyen merdivenlerin hasarsız bir şekilde teslim edildiğini, hasar göre çeliğin fiyatının davalı tarafça yapılan hesabın yarısı kadar olduğunu, davalı şirketin montaj sigortası bulunduğunu, bu nedenlerle; H.M.K hükümleri gereği müvekkilin ileride telafisi zararlara uğramaması ve davalı şirketin menkul/gayrimenkul mal varlığını 3. kişilere satış veya devrini önlemek amacıyla davalı şirketin mal varlığına öncelikle teminatsız olarak bunun mümkün olamaması halinde takdir edilecek teminat mukabili olarak yargılama sonuna kadar ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkili şirketin bakiye hakkediş alacağı olan 45.449,80 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faiz ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın, davalı ile dava dışı —- mimarlık arasında yapılan sözleşmede davalı yanın alt yüklenicisi olduğunu, davacı edimini ifa ederken verdiği zararlar nedeniyle iş sahibi —- Mimarlık tarafından davalı yanın alacağından kesinti yapıldığını ve bu kesintinin davacı ile davalı arasındaki alt yüklenici sözleşmesi çerçevesinde hasardan sorumlu olan, davacıya yansıtıldığını bu nedenlerle; davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Vergi dairesi kayıtları, bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; taraflar arasındaki Alt Yüklenici Sözleşmesi gereğince davacı şirketin davalı şirketten bakiye hak ediş alacağının tahsili talebine ilişkindir.”Somut olayda davacı birleşen davaya konu 9 adet faturayı 31.05.2013 tarihinden 30.09.2013 tarihine kadar 9 ayrı mail ile gönderildiği ileri sürmekle birlikte, bu faturaları davalının ticari defterlerine kaydetmemiş olduğu, faturalara süresinde itiraz ve iade ettiğine ilişkin savunma ve delil ileri sürmediği, bu maillerin gönderilmemiş olduğu iddia edildiği dikkate alındığında, takibe konu faturaların davalı yana tebliğ edilip edilmediği anlaşılamamaktadır. Eğer faturalar tebliğ edilmiş ise taraflar arasında kurulduğu kanıtlanan eser sözleşmesinde bedelde anlaşma yok ise yüklenici tarafından yapılan işler ile ilgili fatura düzenlenip iş sahibine tebliğ edilip iş sahibinin 6102 sayılı TTK 21/2 maddesi gereğince 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde içeriği ve fatura içeriğine dahil bedel kesinleşeceğinden ayrıca mahalli piyasa rayiçleri ile iş bedeli tespitine gerek bulunmayacaktır (Yargıtay —- HD. 04.05.2017 —–Karar Sayılı İlamı). İtiraz edilmiş yahut tebliğ edilmemiş ise, itirazın niteliğine göre fatura konusu işin yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, yapıldığı kanıtlanan işlerin bedeli sözleşme kapsamındaki imalâtlar yönünden sözleşme fiyatları ile sözleşme kapsamı dışındaki işler yönünden vekâletsiz iş görme hükümlerine göre yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerinde göre bedeli belirlenip, faturalar ile ilgili yapılan ödemeler de düşürülerek asıl ve birleşen davalarda sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, öncelikle takibe konu faturaların davalı yana tebliğ edilip edilmediği, faturaların gönderildiği elektronik posta adresinin davalı şirkete kayıtlı elektronik posta adresi olup olmadığı araştırılıp, eğer faturalar tebliğ edilmiş ve süresinde itiraza uğramamış ise fatura içeriğine dahil bedel kesinleşeceğinden bu miktar üzerinden, tebliğ edilmemiş veya itiraza uğramış ise itirazın niteliği ve kapsamı da gözetilerek faturaların konusu işin yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapıldığı kanıtlanan işlerin bedeli sözleşme kapsamındaki imalatlar yönünden sözleşme fiyatları ile, sözleşme kapsamı dışındaki işler yönünden yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle göre bedeli bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla hesaplattırılıp yapılan ödemeler de düşürülerek asıl ve birleşen davada sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. ” Yargıtay—–HD —- Esas —- Karar)
Taraflar arasında akedilen Alt Yüklenici Proje Sözleşmesi’nin 5.3.maddesi;
“İŞVEREN ödeme günleri her ayın ikinci ve dördüncü haftasının son günüdür.
Taraflar arasında Çerçeve Anlaşma ve işbu proje anlaşması hükümlerinden doğan ve ALT YÜKLENİCİ’nin İŞVEREN’e ödeme yapmasını gerektirecek (tazminat, cezai şart, idari ceza vb dahil) her türlü durumda, ilgili maddede ayrıca belirtilmiş olması aranmaksızın İŞVEREN’in söz konusu bedeli ALT YÜKLENİCİ’nin hakkedişinden veya teminatından kesmek ve her türlü alacaklarından mahsup etmek hakkı bulunduğunu taraflar kabul ederler.” şeklindedir.
Taraflar arasında akedilen Alt Yüklenici Proje Sözleşmesi’nin 8.2.maddesi;
“ALT YÜKLENİCİ’den kaynaklanan herhangi bir sebeple ana proje sahibi tarafından İŞVEREN’e herhangi bir ceza işletilmesi halinde ALTYÜKLENİCİ bu ceza tutarını İŞVEREN’e ödemekle yükümlüdür.” şeklindedir.
Somut olayda; davacı taşeron şirket ile davalı şirket arasında —-) içerisine altı (4) adet yüyen merdiven/bant ürünlerinin aks ve kota alınması, tüm mekanik işlerin yapılması, montajlanması hususunda sözleşme ve bilahere 01.10.2019 tarihli Ek Protokol akdedildiği, davacı şirket çalışanları tarafından montaj işi yapılırken 06.5.2019 tarihinde kullanılan forkliftin devrilmesi sonucu yürüyen merdivenin alt saç kısmının sürtme sebepli hasara uğradığı, bununla birlikte yine 07.5.2019 tarihinde yürüyen merdivenlerin elektrikli caraskal ile gerçekleştirilen yerine koyma işlemleri sırasında yürüyen merdivenin yukarı doğru kuyu bölgesine alınırken davacı çalışanları tarafından çelik konstrüksiyon kule imalatına çarparak hasar verildiği, iş sahibi dava dışı —-Mimarlık tarafından iş bu hasarlara ilişkin 04.10.2019 tarihli 5.380,80 TL bedelli fatura ile 04.10.2019 tarihli 58.983,13 TL bedelli faturalar olmak üzere toplam 64.363,93 TL bedelli davalı adına fatura düzenlendiği ve alacağından mahsup edildiği, taraflar arasındaki Altyüklenici Proje Sözleşmesi’nin 5.3.maddesi gereği davalı taraf alacağından mahsup edilen bedele ilişkin davacı taraf adına yansıtma faturası düzenlendiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı taraf ilgili faturanın e-arşiv fatura yükümlüsü olmadıklarından bahisle taraflarına teslim edilmediği iddia edilmiş ise de 21.10.2019 tarihli “—-Projesi masraf yansıtma bedeli (—- açıklamalı —–numaralı 64.363,93 TL tutarlı e-arşiv faturanın —–Noterliği 16.03.2020 tarihli —–yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı tarafa gönderilmiş olduğu ancak davacı tarafından kabul edilmeyerek fatura suretinin iade edildiği, dava dilekçesinde verilen hasarın kabul edildiği ancak hasar bedeline itiraz edildiği ve hasarın sigorta şirketinden karşılanması gerektiğinin belirtildiği, yapılan bilirkişi incelemesi ile yansıtma faturasına konu hasar bedelinin hasarın meydana geldiği dönemdeki rayiç bedellerle uyumlu ve kadri maruf olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın sigorta şirketinin olması oluşan zararın davacıdan tahsiline engel teşkil etmeyeceği, kaldı ki taraflar arasındaki sözleşmenin 5.3 ve 8.2 maddeleri gereği davalı tarafın iş sahibine ödemek zorunda kaldığı bedelleri davacı tarafın hakedişinden mahsup edebileceğinin hükme bağlandığı bu haliyle davacı tarafın davalı taraftan herhangi bir alacağının kalmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki
şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 269,85 TL olmakla baştan alınan 776,17 TL peşin harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 506,32 TL nin davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinın davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320.00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davalı tarafça yapılan 59,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle;—–Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.