Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/794 E. 2020/436 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/794 Esas
KARAR NO : 2020/436

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2019
KARAR TARİHİ : 27/10/2020

İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin—– Esas —— Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzii edilen ve yukarıda bildirilen sırasına kaydedilen dosyanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin eski işyeri olan ——— müvekkilinin eski işyerine gelip eşi … ile birlikte——–dükkanlarının olduğunu, cironun çok yüksek olduğunu ancak memleketi———- ile diğer işlerinin başında oldukları için ——– adlı dükkanı iyi bir insana devrederek —— gitmek istediklerini söylediğini, müvekkilinin —- işyerine yaptığı ziyaretleri ve ısrarlı telefonlarından sonra …’na ait olan işyerini görmek üzere yanına eşini de alarak gittiğini, yapılan ziyarette işyerinin davalı …’na ait olduğunu gören müvekkilinin işyerinin ——– merkezinde olması ve cirosunun da yüksek olması sebebiyle işyerini almak için davalı ile 110.000,00 TL karşılığında anlaştıklarını, anlaşma üzerine devir aldığını düşündüğü işyeri için müvekkilinin davalının hesabına toplamda 99.000,00 TL gönderdiğini, eksik 11.000,00 TL’yi ise davalının kasap, sebze ve diğer borçlarını ödeyerek tamamladığını, müvekkilinin resmi devir işlemlerinin yapılması için mal sahibi ile görüşmek istediğinde mal sahibinin hasta olduğu ve memleketinde bulunduğu mazeretiyle davalılar tarafından defalarca oyalandığını, ayrıca nisan ayının başından itibaren ise davalı ve eşinin alacaklıları tarafından dükkanları basılarak tehdit edildiğini, davalı ve eşinin tamamen ortadan kaybolduklarını, sonrasında mal sahibi ile yapılan görüşmede —— isimli işyerinin devir hakkının olmadığı gibi davalı tarafından kiralarının da ödenmediği ve icra takibi başlattıklarını ve tahliye kararı aldıklarını belirttiğini, bunun üzerine dükkanını anahtarını teslim etmek zorunda kaldıklarını, müvekkilinin davalı tarafça dolandırılması sebebiyle davalıdan olan alacağının tahsili için —- tarihinde İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün—– esas sayılı dosyası ile takibe başladığını, ödeme emrinin davalıya 30/04/2019 tarihinde tebliğ edildiğini ve davalının süresi içerisinde takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, davalının yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak koşuluyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAFAHAT
İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin —- Esas ———– Karar sayılı kararıyla mahkemelerinin görevsizliğine dair “1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/c ve 115/2. maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, 2-Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,” karar verilmiştir.
Deliller
İlgili ticaret odalarına yazılan müzekkere yanıtları dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava haksız fiil iddiasından kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır.
6102 sayılı TTK madde 5/3 maddesi gereğince Asliye Hukuk -Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin işbölümü değil artık görev ilişkisi olduğu hususu da tartışmasızdır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi —-.Hukuk Dairesinin ——— Karar sayılı ilamında:”Dava; iş yeri devir sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtilmiş, aynı yasanın 5/(1) bendinde de aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu, 5/(3) bendinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Mülkiyeti —— ait olan —– davalılardan —- babası olan — vefatı üzerine mirasçıların miras haklarından feragatleri nedeniyle iş yerinin —— bedelle davacı şirkete devrettiği, devirden ötürü davacı şirket ile davalı— Belediye Başkanlığı arasında—– bitiş tarihli işletme sözleşmesi imzalandığı, muris ———— tarafından yapılan devir işlemine muvafakat verilmediğinden bahisle —– Başkanlığı ile davacı arasında imzalanan sözleşmenin ve encümen kararının iptali yönünde dava açıldığı, idare mahkemesince, yürütmenin durdurulması kararı verilerek davanın kabulü sonucu iş yerinin davacıdan geri alındığından bahisle iş yeri devri gereğince ödenen bedelin, iş yeri ruhsatı için ödenen ruhsat harcı bedelinin ve iş yerinin tamir ve tadilatı için yapılan masrafların tahsiline yönelik işbu dava açılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinin “c” bendinde; 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı TBK’nın mal varlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleştirilmesi ve şekil değiştirilmesi hakkındaki 202. ve 203. maddeleri gereğince açılan davaların mutlak ticari dava olarak belirtilmiş olup, somut olayda da TBK’nın 202. maddesi gereğince iş yeri devri sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine yönelik dava açılmış olmakla Eskişehir —-. Asliye Hukuk Mahkemesince açılan davalarda asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğundan bahisle usulden reddine karar vermesi gerekirken davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar vermesi yerinde görülmediğinden (emsal mahiyette Yargıtay — Hukuk Dairesi’nin ——— karar sayılı içtihatı) davacı vekilinin istinaf talebinin kamu düzenine aykırılık hususu yönünden kabulü ile HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının davalı ———-Başkanlığı yönünden kaldırılmasına, HMK’nın 353(1)-a.3 maddesinin hükmü özel düzenleme içerdiğinden HMK’nın 360. maddesinin atfı ile HMK’nın 20. maddesinin hükmü uygulanmaksızın ve talebe bağlı olmaksızın dosyanın görevli ——Mahkemesine gönderilmesine,” belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve anılan içtihat ışığında somut olaya gelindiğinde; davanın iş yerinin devrine dair dolandırıcılık ve haksız fiil iddiasıyla açılmış itirazın iptali davası olduğu, dava türü bakımından TTK’da sayılan mutlak ticari davanın şartlarının oluşmadığı, nispi ticari davanın şartlarının irdelenmesinde, davacı gerçek kişi ve davalı gerçek kişinin tacir olmadığı, bahse konu iş yerinin davalıya ait olmayıp dava dışı ———– isimli üçüncü kişiye ait olduğu ve işletmenin şeklen devrine dair herhangi bir bilgi ve bulgu olmayıp davacı tarafça açıkça dolandırıcılık ve haksız fiil hukuki sebeplerine dayanılarak eldeki davanın açıldığı, bu hali ile davanın nispi ticari dava da olmadığı, özellikle az yukarıda belirtilen içtihatta da vurgulandığı üzere işyerinin devri var ise bunun asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekeceği, olayımızda ise iş yerinin şeklen devrinin olmadığı ve bunun haksız fiil ve dolandırıcılık iddiasına dayandığı anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca her ne kadar iş bu dosyaya henüz duruşma günü tayin edilmemiş ise de usulen dinlenmesi mümkün olmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, dava şartlarının hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev yönünden usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli Mahkemenin İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
4-Dava hakkında daha önceden İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden; mahkememizce verilen karar İstinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için merci tayini (Yargı yeri belirlenmesi) açısından re’sen dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–.Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Dava hakkında daha önceden İstanbul Anadolu —–. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden; Mahkememizin görevsizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
6-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
7-HMK’ nın 331/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.